A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Bazı maçlar vardır, oynanır geçer. Ne izleyenler doğru dürüst bir şey hatırlar, ne de bir şeyler yazacak olanlar bunu kolaylıkla yapar bu maçların ardından. Fakat dün akşam bu tür maçlardan olmadığı gibi malzeme açısından üzerinde saatlerce konuşulacak ve sayfalarca yazı yazılacak kadar cömertti Türk Telekom Arena’daki doksan dakika.

Hani derler ya “eğrisi doğrusuna denk geldi” diye, işte tam da buydu derbiyi diğer derbilerden, hatta diğer maçlardan ayıran ve onu bambaşka bir maça çeviren özellik. Fenerbahçe’nin eğrileri ile Galatasaray’ın doğruları aynı sahada buluştu ve hal böyle olunca adı derbi olsa da ortaya hiç de alışık olmadığımız bir güç farklı, pozisyon eşitsizliği ve görüntü dengesizliği çıktı.

Haberin Devamı

Bu maçı iki takım açısından da tartışmak mümkün.

Önce kazanan taraf...

Fatih Terim’in dünyanın sayılı motivasyon ustalarından biri olduğunu gayet iyi biliyorduk fakat dün gece tecrübeli hocanın motivasyon başarısının yanına taktik hünerini de koyduğuna şahit olduk. Zira rakibinin sahaya savunma ağırlıklı bir kadro ile çıkacağını önceden kestiren Terim, ön liberosuz ama hücüm ağırlıklı bir kadro ile daha maçın ilk dakikasından itibaren oyunun üstünlüğünü ele geçirmeyi ve oyunu rakip yarı sahada oynayarak rakibini adeta paralize etmeyi başardı.

Bu taktik başarının yanı sıra Galatasaraylı her futbolcunun gözlerinden okunan istek, Türk Telekom Arena’nın müthiş atmosferi ve etkili taraftar desteği de söz konusu olunca, her açıdan çaresiz kalan rakibi karşısında sarı kırmızılılar galibiyete, hiç beklemedikleri kadar kolay ulaştı.

Fenerbahçe...

Derbide alınan ağır yenilgi sonrasında tüm eleştri oklarının Aykut Kocaman’a çevrilmesi normal fakat bu eleştrilerin çıkış noktasını doğru tespit etmek gerek. Şayet Galatasaray dün gece sahaya önceki maçlarda olduğu gibi orta alanı kalabalık ve tek forvetli bir anlayışla çıkmış olsaydı Fenerbahçe’nin kadrosu rakibi karşısında bu denli çaresiz kalmayacak, Aykut Kocaman da bu kadar eleştirilmeyecekti. Dolayısıyla Aykut Hoca’nın hatası sahaya savunmacı bir takım sürmekten ziyade rakibi ile ilgili yanlış öngörüye sahip olması daha doğrusu rakibinin farklı bir anlayış içinde olacağını düşünememesi oldu.

Haberin Devamı

Sarı lacivertlilerdeki taktik zaafiyete futbolcuların isteksizliği ve bireysel hataları da eklenince ortaya bırakın derbi başarılarının tescillenmesini, son yılların en kötü Fenerbahçe’si çıktı.

6-0 ve 5-1 de dahil olmak üzere benim anımsadığım hiç bir derbide takımlar arasında bu denli fark olmamış hiç bir zaman diğerine bu kadar üstünlük kurmamıştı. Çünkü bu maçlar iyi oynayan tarafla daha iyi oynayan taraf arasında geçerken dünkü karşılaşma çok iyi ile çok kötü oynayan arasındaydı ve Galatasaray, muhtemelen kendisinin dahi beklemediği şekilde rahat ulaştı; hem üç puana hem de rakibini uzun yıllar sonra mağlup etmenin haklı gururuna.

http://twitter.com/cannizamoglu