A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Biliç’in derbi karnesi koca bir sıfır. Beşiktaş’ın bu maçlarda sadece puan değil, gol sayısı da sıfır! Bu istatistiği ne yaparsanız yapın kimseye açıklayamaz, onun sonuçlarına da katlanırsınız. Nitekim Biliç ile Beşiktaş’ın yolları da %99 ayrıldı.

Fakat ben Hırvat Hoca’nın başarısız olduğunu düşünmüyorum. Bunun iki nedeni var, bunlardan biri somut, diğeri de soyut. Somut olan neden, Beşiktaş’ın son on yılındaki galibiyet, puan ve sıralama ortalamasının sırasıyla 17.8, 62.1 ve 3.2 iken siyah beyazlıların bu sezon 33 hafta sonunda 20 galibiyet ve 66 puan almış ve sezonu 3. sırada bitirecek olmaları. Nitekim Biliçli Beşiktaş bu sene, geride kalan 10 yılın yedisinden daha iyi bir performans göstermiş durumda. Elbette Beşiktaş gibi her sene şampiyonluk hedefi olan bir kulüp için üçüncülüğü mazur görmek mümkün değil ancak Biliç değerlendirmelerinde bu takımın her sene şampiyon olmadığını hatırlamakta da fayda var; bir de Beşiktaş’ın bu sene stadsız olduğunu.

Haberin Devamı

İşin soyut nedeni ise her ne kadar sürekliliği olmasa da Biliç’in takımının oynadığında ligin en iyisi görüntüsünü vermesi. Görüntüler sonuca götürmediği sürece pek bir anlam taşımaz ama Biliçli Beşiktaş’ın geçen sezon ve bu sezonki performanslarını değerlendirmek, önümüzdeki sezonlar için fikir verdikleri için önemlidir ve bu açıdan bakıldığında Biliç’in kalması durumunda Beşiktaş’ın önümüzdeki sene bu senekinden de daha başarılı bir grafik çizmesi işten bile değildi. Bunun yanı sıra Biliç’in hem dünya görüşü hem, hem gençliği, hem de karakterinin Beşiktaş’a uyduğunu ve takım ile teknik direktör arasındaki bu uyumun son derece önemli olduğunu düşünenlerdenim. Bazı takımlar şampiyon olsalar da bu uyumu yakalayamazlar ve bu nedenle başarıları sürekli olmaz; mesela Man. Sity ve Mancini veya Real Madrid ve Şuster. Fakat Fatih Terim ve Galatasaray veya Simone ve Atletiko Madrid gibi birliktelikler bir teknik direktör ve takım ilişkisinden fazlasını barındırmaları nedeniyle önemli ve değerlidir.

Sonuçta Biliç artık gitti ve umarım bu karar iki taraf için de hayırlı olur fakat benim düşüncem Biliç ile birlikte Beşiktaş’ın son iki senelik emeğinin ve tecrübesinin de tarihe karıştığı ve yeni gelecek teknik direktörün her şeye sil baştan başlamak durumunda kalacağı yönünde.

Haberin Devamı

Haluk Ulusoy

Galatasaray’ın ikinci golünden sonra kameralar Arda ve arkadaşlarının sevincini gösterirken objektiflere TFF eski başkanı Haluk Ulusoy da takıldı. Ulusoy’un, Snayder’in golünün ardından çocuklar gibi şen olup sevinçten havaya fırlaması eminim çoğu Galatasaraylıyı da rahatsız etmiştir. Zira eski bir federasyon başkanının bir takımın golüne veya galibiyetine bu denli sevinmesi hiç de hoş bir görüntü değil. Elbette futbola bir köşesinden bulaşmış herkesin gönlünde bir takım yatar fakat profesyonel hayatta giyilen bazı gömlekler sizin duygularınızı veya duygularınızı gösterme şeklinizi değiştirir ve değiştirmelidir de. Bu şekildeki bir vurdumduymazlık kimseye bir fayda sağlamayacağı gibi spekülasyonlara veya misillemelere yol açmak suretiyle işleri daha da kötüye götürür.