Beşiktaş için geçen sezon başarı kriteri şampiyonluk olarak belirlendi ve sezon sonunda ip göğüslenemeyince faturayı ödemek Biliç’e kaldı. Aslına bakılırsa siyah beyazlılar geçtiğimiz sezonda gayet iyi bir performans sergilemiş ve şampiyonluğu stat farkıyla kaçırmıştı. Nitekim Biliç yönetimindeki genç ekip bir önceki sezonun tecrübesizliğini biraz daha ortadan kaldırmış, uyum seviyesini yukarı taşımış ve birçokları tarafından “en iyi oynayan takım” olarak tanımlanmıştı. Sezon sonunda en çok onların futbolcularına talep gelmesi de bu durumu destekleyen bir gerçeklik oldu.
Biliç’ten boşalan koltuğun Şenol Güneş ile doldurulmasına itirazım yok ama bu işin nedenini Biliç’in “kaybeden” bir teknik direktör olmasıyla açıklamak, Şenol Güneş’in kaybettiği finaller düşünüldüğünde çok mantıklı gelmiyor. Fakat hem tecrübesi hem de Türk Futbolu’nu en yakın takip eden isimlerden biri olması nedeniyle Şenol Hoca, siyah beyazlılar için en az itiraz edilecek teknik direktörlerden biri.
Bir takımın futbolcu kadrosu tamamen aynı kalıp sedece teknik direktörünün değişmesi o takımın yaklaşık %25 oranında değiştiği anlamına gelir. Zira futbolcular olduklarından ziyade teknik direktörlerin gördüğü veya o teknik adamın kafasındakiyle uyumlu oldukları kadar vardır. Bu nedenle Beşiktaş’ın gelen ve gidenlerle değişikliğe uğrayan kadrosunun Güneş tarafından nasıl yoğurulacağı ve bu ikili arasındaki doku uyumunun ne derecede sağlanacağını zaman gösterecek. Şenol Güneş‘in eğitimci kişiliği ile bundan önce genç futbolcuları geliştirme ve onları kazanma konusundaki başarısı düşünüldüğünde tecrübeli hocanın Beşiktaş’ın genç kadrosu için önemli bir potansiyel olduğunu öngörmek mümkün.
Beşiktaş’ın bu sene gidenleri gelenlerinden çok oldu. Takımdan Ba, Atınç, Sivok, Opare, Sezer, Toraman, Uğur Boral ayrılırken, şu ana kadar Tosiç, Andreas Bek ve Rodolfo siyah beyazlı formayı sırtına geçirdi. Kulübün UEFA ile yapılan anlaşma nedeniyle bu sezon transfere harcanan paranın transferden elde edilecek miktardan fazla olamayacak olması nedeniyle, her ne kadar çok önemli iki futbolcu kaybedilmiş olunsa da, Ba ve Atınç’tan elde edilen 18 milyon avroluk gelir kelimenin tam anlamıyla ilaç niteliğinde oldu.
Kale
Beşiktaş’ın kalesinde bu sene herhangi bir değişiklik olmadı ve her ne kadar bazı maçlarda Tolga konsantrasyon sorunu yaşasa kırmızı alarmlık bir durum yoktu. siyah Beyazlıların yeni sezondaki file bekçileri yine Tolga ve Cenk.
Savunma
Yeni isimlerden Tosiç, Beşiktaş için yeni olsa da bize oldukça tanıdık. Gençlerbirliği’nde üç başarılı sezon geçirip kendini kanıtlayan Sırp futbolcu İsmail Köybaşı ve Ramon Motta ile ciddi bir forma savaşına gireceğe benziyor. Rodolfo hiç şüphesiz stoper mevkisini güçlendirdi fakat Brezilyalı oyuncunun ilk yurt dışı tecrübesini ülkemizde yaşayacak olması akıllara bir soru işareti getiriyor. Bugün itibariyle o ve geçen sezon kendisi bir türlü izleyemediğimiz Miloseviç en öne çıkan stoper adayları. Fakat Perdo Franko ve Ersan da forma için ellerinden geleni yapacak ve bu yarışı Şenol Güneş memnuniyetle takip edecektir. Geçen sezonun son haftalarına kadar Serdar Kurtuluş Beşiktaş’ta istenmeyen adam ilan edilse de tecrübeli oyuncu son haftalardaki performansı ile kendisini eleştirenleri mahçup etti. Onun bu iyi performansı yeni transfer Bek’i kesmeye yetecek mi bilinmez ama siyah beyazlıların hem bu mevkide hem de genel olarak savunma da bu sezon çok sorun yaşamayacağı düşüncesindeyim.
Orta Saha
Beşiktaş’ın Sosa, Olcay, Veli, Kerim, Oğuzhan, Atiba, Tolgay ve Gökhan Töreli genç orta sahasında Veli ve Tolgay’ın sakatlıklarının takımın gücünü bir miktar azalttığını kabul etmek gerek. Siyah beyazlıların kalbi olan bu mevkide başta Oğuzhan ve Sosa olmak üzere tüm oyuncuların Şenol Güneş ile yakalayacakları dalga boyu takımın bu seneki kaderini belirleyecek. Bu mevkiye yapılan Kuareşma takviyesi ise tam bir kumar. İşler iyi giderse tecrübeli oyuncu sadece orta alanda değil takımın genelinde hissedilen ağabey eksikliğini ortadan kaldırabilir fakat kötü senaryo geçmişte de sorunlar yaşayan oyuncunun Şenol Hoca ile ters düşerek takım için bir karın ağrısı olması. Umarım yanılırım ama bu oyuncu Porto’da yıllık 500.000 avro alırken onu Beşiktaş’a Porto’da kazandığının neredeyse 3 katını vererek transfer etmek, bu transferin riski de göz önüne alındığında çok akıl kârı değildi.
Forvet
Siyah Beyazlılar’ın adı Mario Gomez ile gitgide daha fazla anılıyor ve Alman oyuncu Ba’nın yokluğunu unutturabilecek sayılı isimlerden biri. Fakat bugün itibariyle takımın gol vuruşları -diğer mevkilerden devşirilecek oyuncuları bir kenara bırakırsak- öncelikle Cenk, Mustafa ve Ömer’e kalmış görünüyor ki bu isimlerin yeterlilikleri tartışmaya açık. Şenol Güneş her fırsatta bir forvet transferinin alını çiziyor ve gerçekten de bu bölge Beşiktaş için oldukça kritik. Öyle ki Gomez veya onun ayarındaki bir futbolcunun Beşiktaş’a katılması ile siyah beyazlıların sezon sonundaki sıralaması arasında oldukça kuvvetli bir ilişki var.
Ekonomi
Geçen sene transferi -15 milyon avro ile kapatan Beşiktaş bugün itibariyle yeni sezon öncesi +12 milyon avroda. Bu durumdaki en büyük neden bu sezon oyuncuların kulübe para kazandırarak ayrılması. Bu nedenle Tosiç zaten bedava gelmişti ama Rodolfo ve Bek için ödenen sırasıyla 3.3 ve 1.75 milyon avrolar Fikret Orman ve arkadaşları için sorun olmadı.