Son on yılda bu denli heyecansız bir derbi öncesi hatırlamıyorum. Takımların form durumlarına göre bir favori her zaman söz konusu oluyordu ama bugünkü gibi, bir tarafın mutlak favori gösterilmesi ve diğerine neredeyse hiç şans tanınmaması ilk kez rastladığımız bir durum.
İki takımı teraziye koyduğumuzda sarı lacivertlilerin gerek kadro kalitesi gerekse moral anlamında rakiplerinden ağır bastığı bir gerçek. Bu duruma bir de yıllar yılı elde edilen psikolojik üstünlüğü eklersek maçın favorisi olarak sarı lacivertlileri görmek mümkün ama en fazla bir derbide olabileceği kadar.
Aykut Kocaman için Zor Maç
Böylesine garip bir ortamda en zor durumda olanlardan biri de Aykut Kocaman. Zira Galatasaray’ın içinde bulunduğu sıkıntılı durum nedeniyle şayet Fenerbahçe maçı kazansa bu normal bir durum olarak algılanacak fakat maç berabere biter veya Galatasaray’ın üstünlüğü ile tamamlanırsa Aykut Kocaman tarihe, sadece zor durumdaki Galatasaray’a (puan) kaybetmekle değil on yılı aşkın bir süredir devam eden başarılığı grafiği bozan kişi olarak da geçecek.
Bu durumun sahaya yansıması Aykut Kocaman’ın takımına daha temkinli bir anlayış aşılaması şeklinde olabilir ki bu da maçın seyir zevkini olumsuz engelleyecektir.
Galatasaray Cephesi
Teknik direktör değiştiren takımların yeni teknik adamla çıktıkları ilk maçta, geçmişe oranla ne denli olumlu bir görüntü sergilediğine sayısız defa şahit olduk. Bu nedenle sadece teknik direktörün değişmiş olması dahi Galatasaraylı oyuncuların Fenerbahçe karşısında önceki maçlara kıyasla daha istekli oynamalarını sağlayacaktır. Bunun yanı sıra yeni hocanın, futbolculuk zamanında tüm takımı motive etmekte hiç zorlanmayan Hagi olduğunu düşündüğümüzde sarı kırmızılıların maça yeterince motive olmamaları için hiçbir neden yok gibi görünüyor.
Hagi faktöründen öte, eğer söylentilerdeki gibi bazı Galatasaraylı futbolcular Rijkaard’ın gönderilmesi için tabiri caizse bir “komplo” içerisine girmişse, Fenerbahçe karşılaşması bu isimlerin kendini göstermesi için de biçilmiş bir kaftan olacağından bu isimler haklılıklarını kanıtlamak için derbide canla başla mücadele edecektir.
Taktik Anlayışlar
Aykut Kocaman’ın hafta içindeki açıklamaları sarı lacivertlilerin Galatasaray karşısına oldukça hücuma dönük bir kadro ile çıkacağının sinyallerini verdi. Şayet Aykut Kocaman başta söylediği temkinli anlayışı bir kenara bırakırsa, bu kapsamda Andre Santos ve Chiristian’ın yokluğunda Stoch, Dia, Niang ve Alex’e aynı anda şans verebilir ki bu dörtlü bir yandan sarı lacivertliler için müthiş bir hücum gücü oluştururken diğer yandan da hiç savunma yapmamaları nedeniyle takım savunmasını olumsuz etkileyip sarı kırmızılı ataklarda tüm yükü diğer arkadaşlarına bırakacaktır.
Galatasaray’da ise Hagi’nin kafasındaki on bir henüz bilinmese de Rumen Hoca’nın bu maçta takımın taktik anlayışında önemli bir değişikliğe gitmeyeceğini düşünüyorum. Arda, Baros ve Kewell’in yokluğunda Galatasaray’da Elano kadroda olacak gibi görünüyor ve Hagi, Elano ile birlikte Ayhan ve Misimovic gibi tecrübeli isimlerin yetenekleri ve mücadelelerini sahaya yansıttığı oranda maça ortak olmayı planlayacaktır.
Sonuç olarak bugünkü derbide Fenerbahçe’nin elinde kadro, psikolojik üstünlük ve saha avantajı bulunurken Galatasaray’ın tek kalesi yeni hocasıyla yakalayacağı motivasyon farkı gibi görünüyor. Bu şartlar altında ev sahibi takımın maçın favorisi olduğunu söylemek zor değil ancak futbol tarihine bakıldığında derbilerde favori gösterilen takımların bu düşünceyi defalarca boşa çıkardıklarını da göz ardı etmemek gerek.
Dileğimiz, geçmişteki maçların aksine bu derbide futbolun ön plana çıkması ve doksan dakikanın havada uçuşan kartlar yerine birbirinden güzel gollere sahne olması.