A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Her şey Mert Nobre’nin “yetersiz” denilerek takımdan göndrilmesiyle başladı ve o günden itibaren futbolcusundan teknik direktörüne kadar, Fenerbahçe’den aynı düşünceyle gönderilen kimsenin yerine daha iyisi getirelemedi.

Bu değişiklikler hiçbir zaman kötü niyetle yapılmadı belki ama sonuç hep pişmanlık oldu ve her hamle o meşhur sözü doğruladı: gelen gideni aratır.

Ali Koç’un hayali tam olarak neydi? Fenerbahçe başkanı olmak mı yoksa başarılı bir Fenerbahçe başkanı olmak mı? Eğer birincisiyse bu hayal çoktan gerçekleşti, tebrikler! Fakat ikincisiyse, ki öyle olmalı, bugün kendisi o hayale geçen sene olduğundan daha da uzak.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin bugünkü durumunda faturanın patrona kesilmesi şaşırtıcı değil fakat şunu da atlamamak lazım ki Fenerbahçe gibi bir takımı idari olarak ne kadar kötü yönetirseniz yönetin altı ayda bu duruma getiremezsiniz. Hani bazen denir ya “Fatih Terim Fenerbahçe başkanı olsa bu kadarını yapamaz” diye, o hesap. Aynı duruma teknik heyet veya maaşları ligte altında bulundukları takımlardaki meslektaşlarının kat be kat üzerinde olan futbolcular da tek başına sebep olamaz. O halde olan biteni ya bir beddua veya kara büyü gibi fizik ötesi kavramlarla açıklamaya çalışacaksınız ki o olasılığı görmezden geliyorum, ya da ortada tepeden tırnağa bir sorun olduğunu kabul edip bir şeyleri değiştirmeye çalışacak.

Değişiklik deyince akla evvela Demoklas’ın Kılıcı olan Ersun Yanal geliyor. Nasıl ki Galatasaray’da işler biraz kötüleştiğinde mevcut teknik direktör ensesinde Fatih Terim’in nefesini hisseder, Fenerbahçe’de çok kısa bir süre görev yapmasına karşın hem oynattığı olumlu futbol hem de erken şampiyonluk nedeniyle Yanal da Fenerbahçe için can simidi konumunda. Bugün onun gelmesine itiraz edecek kimse yoktur sanıyorum ama Fenerbahçe camiasının tüm bu hayalkırıklıklarından çıkardığı tek bir ders varsa o da artık kimseyi “Mesih” gibi düşünmemek olmalı.

Ligin on beşinci haftasında, geride kalan hafta sayısından daha az puan toplamış ve yine hafta sayısından daha yüksek bir sıralamada olmak Fenerbahçe gibi takımlar için kabulü ve sindirimi kolay durumlar değil. Fakat tedavinin ilk aşaması hastalığı kabul etmek olduğundan bugün Fenerbahçe yönetiminin uyuşukluğa kaçmayan bir soğukkanlılık, deliliğe varmayan bir cesaret ve kibre uzanmayan bir kararlılıkla geminin bir kaptanı olduğunu önce kendi camiasına sonra da tüm Türkiye’ye göstermesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Hayal kurmak güzel ve evet tüm başarıların ilk adımı bir hayaldir ama işin görece zor ve önemli kısmı o hayalin gerçekleşmesini sağlamaktır. Ali Koç’un göreve geldiğinde çevirdiği kum saatinde çok kısa zamanda haddinden fazla kum aşağıya indi ve kalan kısıtlı süre onun hayallerinin akıbetini gösterecek; gerçekleşmek veya suya düşmek.

can.nizamoglu@gmail.com