24.01.2024 - 11:09 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Önce zihinsel bir tutum değişikliği devamı sadece uygulama disiplini, eşittir, başarı...
Kubilay gol attı! Kubilay gol atarsa soyadı dönüşüm yaşar. Kanatsızkuş kanatlıkuş olur.
Stoilov adaletli forma dağıtımında duyarlı bir teknik adam. Eksiklikler sorun yapılmadan şeçilenler, çıkıyor oynuyor. Bu da Stoilov’un elini güçlendiriyor. Haftalardır yazıyorum, şöyle bir etrafıma baktım bir eksik var diye düşünüyorum, meğer oyun alanını tükenmez bir enerjiyle adımlayan sevgili Doğan’ı ıskalamışım. Oysa takımın bal yapan kovanının değerli bir üyesi Doğan. Çalışkan alçak gönüllü bir sporcu...
Maçın bitiminde alçak gönüllü teknik adam konuşuyor, ‘‘İlk dakikadan son dakikaya kadar oyunu domine etmeliyiz. Şampiyon olmak isteyenler böyle oynar. Bu anlayışda devamlılık, ön koşul olarak öne çıkıyor.’’ Haydi Göztepe...
Fatih Tanfer: n Göztepe, dondurucu bir soğuk altında Ümraniyespor’u 4-1 yenerek puan sıralamasında ikinci sıradaki yerini korudu.
Takım olarak tempo, dayanıklılık ve enerjisiyle maçı rakibinden çok daha fazla istedi ve kazandı. Liderle 7 puan, Kocaelispor’la ise 2 puan farkı korudu. Kalede Lis yine güven verdi. Üçlü defansta Taha, Tarkan, Heliton hızları ve başta Tarkan’ın geriden oyun kurma özelliğiyle çok başarılıydılar.
- Ogün, sürati ve ataklara verdiği katkıyla yükselen grafiğini sürdürdü. İsmail’de görevini yaptı ancak temposunu artırması gerekli. Teknik Direktör Stoilov, göreve geldikten sonra oyun anlamındaki en büyük değişiklik yaşandığı bir gerçek. Sahanın her yerinde pres ve rakipten topu kaptıktan sonra hızlı geçiş oyunuyla rakibini hazırlıksız yakalamak hedefini çok iyi başarıyorlar.
- Göztepe güçlü oyun anlayışı, takım halinde hareket etmesiyle oyunu domine etti. İlk yarıda hem golleri hem de sahanın hakimi oldu. Göztepe, ikinci yarının başında daha temkinli oynadı. Top rakibinde daha fazka kaldı. Ancak Doğa’nın, Mustafa’ya çarparak gol olan şutu sonrası maçın seyri adeta değişti.
- Orta alanda Ahmet, Yalçın ve Doğan akınları iyi organize etti. Attıkları ters ve isabetli toplarla hücum alanına hızlı geçtiler. 2. golde Ahmet’in Lundqvist’e yaptığı asist harikaydı.
- Göztepe doğru oynuyor ancak aylar önce yazdığımı tekrarlamakta yarar görüyorum. Hücumun en etkili ismi Bilal Mesudi’nin oynamaması büyük bir dezavantaj. Ayrıca takımın golcü oyuncuya ihtiyaco olduğunu tekrar etmekte yarar görüyorum.
- Müthiş soğuk havada tek amaçları Göztepe’yi Süper Lig’de görmek olan ve desteklerini artırarak sürdüren Göztepe’nin cefakar taraftarları Süper Lig’i hak ediyor. Gerekenlerin yönetimce yapılacağına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Teknik adamların oyuna ve sonuca etkisinin ne kadar önemli olduğu hep tartışılır. Hoca oyunu okuyamamışsa sıfır etki, ama rakibi iyi analiz etmiş, oyuncularının var olan potansiyelini gün yüzüne çıkartmışsa başarı gelmeye başlar.
Göztepe’de de Stoilov takımın başına geçtiği günden itibaren bambaşka bir Göztepe izliyoruz. En önemlisi ise Stoilov takımı kazanırken bile eksik yanlarını aktarabilen yüreklilikte. Rakip son 5 haftadır yenilgi yüzü görmeyen Ümraniyespor. Stoilov ve ekibi müthiş bir rakip analizi örneğinin saha içi yansımasını izlettirdi. Dişli rakibini 4-1’lik skorla geçmesini bildiler. Soğuk havaya rağmen cefakar Göztepe taraftarı Gürsel Aksel tribünlerini doldurdu. Sahada futbolcular, tribünde taraftar üzerine düşeni yaptı. Takıma yeni katılan Helinton ve Roman daha ilk maçtan gelecek adına umut verdiler. Göztepe yine çok koştu. Mücadele gücü üst seviyedeydi. Takım halinde konsantrasyonun yüksek olduğu, alan savunmasının doğru yapıldığı, hücuma çok oyuncuyla çıkma başarısının sağlandığı, tabelaya etki edebilecek oyuncu grubunun yüksek performans verdiği, inanmışlığın tribünden net hissedildiği bir maçı daha geride bıraktık. Sıradaki rakip Çorum FK. Zorlu bir deplasman Göztepe’yi bekliyor. Ümraniye karşısında izlediğimiz Göz Göz’ün puan kaybetmeye izin verecek bir yapısı yok gibi duruyor. Haydi Göztepe şampiyonluk istiyoruz bu sene!
Ayağa kalk ve asla vazgeçme
Bülent Buda: Elbette vazgeçmek spor kültürünün anlam alanı dışında kalan bir kavram. Lakin, ligin kötü takımlarından birine yeniliyorsanız ötekilerden hangisini yenebileceksiniz?
3 galibiyet sonrası ardından gelen yenilgi.Giderim sinyali gönderen sevgili Yusuf Şimşek gelmeden önce Altay’ın içinde boğuştuğu zorlu koşulları bilmiyor muydu? Devam edin teknik adamlık yaşamınıza yeni bir deneyim kazandırın fena mı olur? Ya da görkemli öz geçmişinize şampiyonluk değil bir de hüzün ekleyin. Bakın, yıkıcı sorunları uzun süredir yaşayan, direnen ve çabalayan İbrahim, Tolga, Zeki, Ceyhun, Özgür, ilerleyen yaşlarına karşın bu kara günlerde bizden bu kadar pes demiyorlar. Altay’ın temel sorunu bir alt lige düşmek değil. Yıkıcı sorun finansal. Öylesine yıkıcı ki böylesine pansuman yöntemlerle çözüm üretmek olanaksız elbette. Altay’ı sevmek, Altay bağımlılığı, taraftarlık saygı duyulacak kavramlar. Bakın sevgili Altaylılar, kurumsal isminiz büyük anlamlar içeriyor.
Ama bir de bakın yakınınıza, değişmez rakibinize Göztepe tribünleri taraftarla dolduruyor, yarışmanın içinde kalıyor. Yönetenler kim? Yatırımcı profesyoneller.
İşte size bir örnek...
Fatih Tanfer: - Altay 3 maçlık galibiyet serisine Tuzlaspor karşısında son verdi. 17. sıraya yerleşti. Maalesef puan farkı üst sıralarla açılıyor.
- Altay’da en büyük sorun maddiyat. Takımı olumsuz etkilediği gerçek. Yusuf Şimşek’in maç ışık göremiyorum ifadesi bence büyük problem. Altay’ın içinde bulunduğu durum yılların birikimi. Büyük Altay camiası ancak birlik ve beraberlik içerisinde olduğu takdirde bu sorunlar çözülebilir.
Futbolcu bazında inceleyecek olursak hepsi hırslı, inançlı. Genci yaşlısı son derece mücadele ediyor. Sportif başarının gelmesi için mali sorunların çözülmesi şarttır. Haydi el ele bu sorunlardan Altay’ı kurtamak için çaba gösterelim.
Mehmet Demirtaş: Futbolda müsabakaya hazırlık demek fiziksel, taktik ve mental anlamda maksimuma ulaşmak demektir.
Yaşananlara ve saha sonucuna baktığımızda, Altay’ın bu üçlüyü tamamlayamamasının faturasını fazlasıyla ağır ödediğine şahit oluyoruz.
Yusuf Şimşek’le çıkışa geçen Altay, 3 maçlık galibiyet serisi yakalamıştı. Maalesef Tuzlaspor karşısında bu seri son buldu. Futbolcu, teknik heyet ve yönetim üçgenindeki finansal sıkıntıların sonucu başarı beklemek bir noktadan sonra hayalcilik oluyor.
Acı ama gerçek şehir olarak Altay bu sezon yalnızlığına terk edildi. Gelinen noktada bu işin şakası yok. Borç çok.
Bir an önce Altay’ı bu karanlıktan çıkarmanın yolları bulunmalı. Kim üzerine ne düşüyorsa ivedilikle yapmalıdır.
‘‘Şimdi ne olacak?’’ demeden önce Altay için çıkış yolları bulunmalıdır.
Tüm camia ve şehir Altay için kenetlenmeli.
Şimdiden pes etmek, lige erken havlu atmak Altay’a yakışmaz.
Kalan maçlar için yeni bir sayfa açılmalı. Henüz lig bitmedi. Daha önce olduğu gibi yine bunu başaracak olan sizlersiniz.
Bu düşünce ışığında ligin son maçına kadar mücadeleye devam.Unutmayın burası Altay Spor Kulübü…
“Ayağa kalkın ve asla vazgeçmeyin.”