1.Lig13 haftadır yenilmiyorlar

13 haftadır yenilmiyorlar

18.05.2023 - 11:57 | Son Güncellenme:

Spor Toto 1. Lig’de iki farkla öne geçtiği maçta, Çaykur Rizespor’un son dakikalarda bulduğu gollere engel olamayan ve rakibini elinden kaçıran Göztepe’yi değerlendiren usta kalemler, “13 haftadır yenilmiyorlar. Hepimize tam bir direniş senfonisi sundular. Yolları açık olsun” dedi

13 haftadır yenilmiyorlar

Bülent Buda: Duran toplarda stoperlerin girişimciliği her türlü övgüyü hak ediyor. İlk aşamada Atınç nefis yükseliyor, Emir Ortakaya olayın ardına takılıyor. Ardından iki kanadın akışkanlığı ile bitiriciliği... Göztepe'de yeniden büyüyen Tarık ve de altın çağını yaşayan İsmail Köybaşı. Gel de şaşma! İki gol, dört savunmacı... Alanda kıyasıya bir kapışma sergileniyor. Fark iki. Ama konuk Rize'den vazgeçme gözlenmiyor, derken savunmadaki yerleşim hatası, Rize'nin tartışılan golü VAR'ın onayından geçiyor. İlk yarı uzatmalarında Kvasina'nın harcadığı gollük fırsat. Geçiyoruz ikinci yarıya... Göztepe bir farkla önde. Oyun, sarı kırmızılıların isteği doğrultusunda akıyor. Ve 57. dakikada büyük kaptan bir kez daha sahne alıyor. Büyüleyici sol ayağıyla adeta tek kişilik gösteriye soyunuyor. Birinci sınıf bir sol vuruşla kendini ikilerken tabelayı üçlüyor. Dakika 85, fark iki. Göztepe 10 kişi. Mamah'ın rahat durmayan kolu. Duran top, Rize İzmirli Alberk. Forma numarası 35. Nefis sol, Rize tabelası 2. Hayatta karşılığını bulmayan alandaki sol egemenliğe... Neyse hakem makem, geçelim bunları. Futbolda hiçbir savunma hem takımın gollerini atıp hem de skoru koruma gibi netameli bir işi bir arada yürütemez. Birkaç dakika olsun topu uçlarda tutabilecek forvet aklınız ya da beceriniz yoksa böylesi bir trajediyi yaşarsınız. 90+10'da pat bir penaltı. Can sıkıntısı. Neyse, yaşam devam ediyor. Önümüzde kocaman bir Play Off duruyor. Koşmaya, yarışa devam...  

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe-Rizespor müsabakası, izlenmesinden keyif alınan, son yılların harika maçlarından biri oldu. Sebebi; son düdüğe kadar heyecan, mücadele ve yüksek tempo ile 6 gol vardı... Göztepe, maçın başından itibaren doğru stratejiyle oynadı. Oyun anlamında bariz üstünlüğü vardı... İlk yarıya hükmetti... İsmail Köybaşı'nın attığı 2 şahane golle, maç boyunca problem çözmede büyük katkısı oldu. İkinci yarı karşılıklı ataklarla geçerken, hakemin enteresan kararları, Mamah'ın atılması ve son dakikada verilen, içime sinmeyen penaltı kararı, oyunun gidişatını etkiledi. Göztepe'nin gollerini defans oyuncuları attı. Kvasina, her geçen gün daha faydalı oynuyor. Göztepe'de tüm oyuncuların performansı, şaşırtıcı bir biçimde arttı. Temposu, coşkusu seyircisiyle bütünleşince inanılmaz... Play Off'a kaldı. büyük takımların sonucu almak kadar oyuncu zenginliği ve oyun akıcılığı da şarttır. Bunların hepsi Göztepe'de mevcut. Süper Lig neden olmasın?

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Hatasıyla ve de sevabıyla "Bu sezon kesin düşer" gözüyle bakılan Göztepe, Play Off biletini cebine koydu. Sezon başından son Rize maçına kadar konuşulacak, tartışılacak çok yanlışlar var, lakin gelinen noktada bunları konuşmanın bir faydası yok. Her ne olursa olsun 13 maçtır yenilgi yüzü görmeyen, forvetlerin suskun, savunmacıların gol ve goller bulduğu, saldıran ve de savaşan bir Göztepe izliyoruz. Özellikle Kaptan İsmail, ikinci baharını yaşıyor. Kalede genç Arda'nın kendisini Play Off'a hazırlaması kaçınılmaz. Göztepe'nin en büyük kozu, güçlü taraftarı. Onların büyük katkısıyla finalleri seven Göztepe, daha önce başardığını yine başarabilir. Siz Göztepe için doğru yolda yürürseniz, şehir arkanızdan gelir...

Altınordu'dan son tango!

Bülent Buda: 90 dakikanın büyük bölümü karşı kalede tüketilirken, ilk kez karşılaşılan bir durum gibi... Erzurum kalecisi Ertuğ, kusursuz bir maç oynadı. Lakin şu var ki, kaleye yöneltilen şutlardan yönlenen toplar, Ertuğ'un iki kolunun erişebileceği mesafedeydi. Yani işte bunu da kurtaramaz (Emircan'ın 90'dan dönen muhteşem solu dışında) bir yaratıcılık, ustalık gözlemleyemedik. Uzun yılların ardından, yenersen rakibini gönderip kendini beyaz günlere taşıyacağın bir yarışmayı can sıkıntısıyla karışık heyecanla izliyoruz. Takımın yarışma iştahına bir diyeceğimiz yok, lakin yaratıcılık, bitiricilik ya da rakibini bozguna uğratacak girişimlerle tabelayı güzelleştirmek, yoksun kaldığımız beklentilerdi. Sözün bittiği yerdeyiz. Önümüzdeki haftayı da izleyelim görelim, sonra etraflıca bir konuşuruz...

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Futbol adına sağlıklı ve güçlü bireyler yetiştirmek çok önemlidir. Ülkemizde bu görevi Altınordu örnek bir şekilde yerine getirmektedir. Ancak, Altınordu için ligde kalma mücadelesi olan Erzurumspor maçının bitiş düdüğü sonrası, herkes gibi ben de büyük bir hayal kırıklığına uğradım... Yanımda oturan seyircilerin gözlerindeki yaşları gördüm... Bu yenilgi, kümede kalma mücadelesinde ağır bir darbe oldu. Maalesef, bilhassa ikinci yarıda Emircan'ın direkten dönen şutu hariç, baskı vardı ancak üretkenlik yoktu. Saha içindeki oyuncu değişimleri takımı olumsuz etkiledi. Bütün hücum oyuncularını oynatarak gol bulunmayacağı gerçeğini bir kez daha gördük, orta alan yok oldu... Sahada sadece kaos futbolu vardı. Ve net gol pozisyonlarını bulan Erzurumspor'du. Kısacası; Altınordu ateşe düştü, mucize bekliyor...

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Ya tamam ya da devam maçında ligde var oluşunu ilan edecek iki takım, Altınordu ile Erzurumspor karşı karşıya geldi. İyi oynayanın, basanın değil; maalesef atanın kazandığı bir karşılaşma izledik. Erzurum, aldığı galibiyetle yola devam dedi. Geçen sezon da son nefeste ligde kalan Altınordu ise, bitime bir maç kala vedaya çok yakın. Türkiye'nin Altınordusu diye bağrımıza bastığımız takım maalesef bu değil. Özellikle 'Hüseyin Hoca öncesi ve sonrası' diye bir gerçek de tam karşımızda duruyor. Aslında, düşmekten daha da kötüsü var. Çünkü, orada işler çok daha zor olacak. Mali kaynak azalacak, gelir yarı yarıya düşecek. Kötünün kötüsünü yaşamamak için, ortak akıl üretmek şart görünüyor. Ne diyelim, kolay gelsin...

Haberin Devamı

Hayaller ve gerçekler 

Bülent Buda: Play Off olabilir miydi? Evet... Olmadıysa seneye doğrudan. Yönetim ile teknik birim ve de futbolcular. Bu ligin nasıl aşılacağına ilişkin donanımlılar. Bence, özellikle Yalçın Koşukavak dönemi, beklentileri tam karşılamasa da başarılı olmuştur. Alçakgönüllü birkaç transfer, takımın omurgasını fazla kurcalamadan amaçlar ilk maçtan doğru yorumlanarak bu iş seneye biter. Ne kolay değil mi? Yazması kolay. Yanılmayın beyler! Bu salt, yol gösterme değil. Aklımdam geçen beklentiler.

Fatih Tanfer: Tuzla deplasmanında 9 kişi kaldığı maçı kazandı. Hücumda Burak Çoban, Tabla, ikinci golün sahibi Mehmet Yılmaz, hareketlilik ve sürekli üretkenlik yarattı. Takım halinde kararlılıkla, asla vazgeçmeden oynadılar. Kısacası; Manisa'nın güçlü ve azimli oyuncu grubu önemli bir galibiyet aldı. Ancak sormak istiyorum: Daha önceleri nerelerdeydiniz? İnanılacak gibi değil... Kaybettiği basit puanlar, maalesef Manisa FK'yı hiç de hak etmediği bir yere getirdi. Ligin en güçlü kadrolarından birine sahip olan Manisa FK neden başaramadı? Bu sorunun cevabını, bilgisine ve Manisa FK sevgisine inandığım yönetim bulacak ve gelecek için gereğini yapacaktır.

Mehmet Demirtaş: Sezon başı yükselen grafiğiyle dikkat çeken Manisa FK, ardından yapılan yanlış hoca tercihleriyle çok zaman harcadı. Baktığımız zaman, kadrosu zengin ve de kaliteli oyunculardan kurulu Manisa FK, ilk 2'den Süper Lig hayali kurdururken Play Off'tan da oldu. Maalesef bu sezon çıkarılacak dersler olduğu kesin. Mevlana'nın sözüyle noktayı koyalım...

"Dünle beraber gitti, cancağızım.

Ne kadar söz varsa düne ait.

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım."

Manisa FK olarak kalıplarımızı kırıp yeni şeyler söylemeye hazır mıyız? 

Bodrumspor'un ayak seslerini duymuştuk 

Bülent Buda: Samsunspor'un alana çıkışına alkışlarla eşlik ettiler. Hüseyin Eroğlu'nun kırmızı kazağının tılsımı bozuldu sonunda. Neyse, bizim konumuz Halikarnas Balıkçıları. Lige çıktıklarının ilk yılında müthiş bir başarının yaratıcısı oldular Play Off'a ulaşarak... Alana dönersek, Kenan'ın o direkten dönen füzesi nasıl bir şeydi? "Dört maç aynı saatte oynanıyor, sen de hepsini izlemiş gibi nasıl yorumluyorsun?" diyeceklere yanıtım hazır. Bir maç canlı, üç maç kayıt. Neyse, alandan uzaklaşmayalım. Gökdeniz ile gelen gol ilginç. Olsun. Gol olsun, bizim olsun. Musah Mohammed, orta alanın merkezinde harika bir süreç sergiliyor. Samet'in maçı çok istediği, durmaksızın koşularında, eylemlerinde gözlemlenebiliyordu. Özgüveni yüksek, seçenekli, dönüşümlü rotasyonlarla ulaşılan istikrarın ardına eklemlenmiş puanlar... Vardıkları yer, gururlanabilecekleri bir süreç. Tüm sezon değişimlerle, dönüşümlerle, istikrarlı, yarışarak ve de başararak kutlanmayı hak ediyorlar. Play Off'u dört gözle, heyecanla bekliyoruz. Olmaz olmaz demeyin, öyle bir olur ki şaşar kalırsınız. Nasıl bir duygudur acaba, Bodrum Süper Lig'de?

Fatih Tanfer: Şampiyon Samsunspor'u deplasmanda 1-0 yenerek gücünü gösterdi. Topu hiç oyalamadan, doğru bir biçimde defans arkasına oynadılar. Kenan'ın iki şutu direkten döndü. Geçiş oyunlarını doğru yaptılar. Kalede Souza ve defans, canlı ve doğru hamleler yaptı. Takım olarak güçlü bir oyun oynadılar, maçı kazanma istekleri üst düzeydeydi ve kazandılar. Bodrumspor, Play Off'a büyük bir heyecan katacak.

Mehmet Demirtaş: "Aşk Bodrum'da yaşanıyor güzelim" söylemlerinden sonra "Aşk Play Off'ta yaşanıyor güzelim"e geçtik. Tarihlerinde ilk kez mücadele ettikleri 1. Lig'de son şampiyon Samsunpor engelini de geçerek, adlarını Play Off'a yazdırdılar. Gerçekten bu sezon oynadıkları futbolla büyük keyif alarak izlediğimiz Bodrumspor, Play Off'u sonuna kadar hak etti. Özellikle evlerinde oynadıkları karşılaşmalarda puanları rakiplerine altın tepside sunmasalardı, belki de şu an Süper Lig biletleri ceplerindeydi. Olsun, geçen sezon Play Off'la 1. lig, bu sezon Play Off'la Süper Lig! Neden olmasın...

13 haftadır yenilmiyorlar