08.06.2016 - 16:18 | Son Güncellenme:
Doç. Dr. Halil Coşkun, obezite tedavisini cerrahi, bariatrik diyet ve psikiyatrik boyutlarıyla ele alan uzman ve deneyimli bir ekip ile gerçekleştiriyor. Diyet ve egzersiz programlarıyla fazla kilolarından kurtulamayan kişileri sağlığına kavuşturmak konusunda önemli bir alternatif olan cerrahi yaklaşımda, ameliyat sonrasında doğru şekilde beslenmek çok önemli…
Obezite cerrahisi alanında 1500’ü aşkın başarılı operasyona imza atan Doç. Dr. Halil Coşkun’un ekibinden Uzman Diyetisyen ve Bariatrik Beslenme Uzmanı Nazlı Acar’ın obezite tedavisi gören bireyler için verdiği Ramazan dönemine özel beslenme önerileri, kilosunu ve sağlığını korumak isteyen herkese faydalı olabilir.
Obezite Tedavisi Görenler Doktor Kontrolünde Oruç Tutmalı
Bu yıl Ramazan, sıcak havalar, uzun yaz günleri ve iş hayatının yoğun bir dönemine rastladı. Bütün bunlarla birlikte bir de obezite cerrahisi ameliyatı geçirdiyseniz oruç ibadeti konusunda soru işaretleriniz olabilir. “Obezite ameliyatı olmuş kişiler Ramazan döneminde nasıl beslenmeli? “ Ne kadar protein almalı?” gibi sorular ilk akla gelenler…
Türkiye’de Bariatrik Diyetisyen unvanını kullanmaya hak kazanan ilk kişi olan Uzman Diyetisyen Nazlı Acar, “Ramazan ayı, kendinizi fiziksel ve ruhsal yönden yenilemeniz için güzel bir fırsat sunar. Bu ay hem bedenen hem de ruhen arınma sağlar. Eğer kişi çok yaşlıysa, kronik bir hastalığı varsa, gebeyse, emziren bir anneyse ya da doktoru sağlık sorunları nedeniyle hastasının uzun süreli aç kalmasını önermiyorsa orucunu tutamayabilir. Obezite cerrahisi hastaları da doktor kontrolünde oruç tutması tavsiye edilen grupta yer almaktadır.” diyor.
Ramazan’da Tek Öğün Beslenmekten Kaçının
Oruç tutarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de açıklayan Acar, “Ramazan ayı, uzun süreli açlık gerektiren bir süreçtir. O nedenle gün boyunca alınması gereken besin öğelerinin çok büyük bir kısmı alınamamaktadır. Hatta günlerin uzun olması nedeniyle kişiler, tek öğün beslenerek bu ayı geçirme eğilimindedirler. Tek öğün beslenmek hiçbir sağlık sorunu olmayan kişiler için bile önerilmez. Bu durum özellikle obezite cerrahisi hasta grubu için çok daha fazla önem taşır.
Yapılan bir araştırma, obezite cerrahisi hastalarının, Ramazan ayı boyunca yüzde 40 daha az protein aldıklarını gösteriyor. Ameliyattan sonra yaşanacak protein yetersizliği, ileri dönemde istenmeyen sonuçlar doğmasına sebep olabilir. Obezite ameliyatı olmuş kişiler için alınan protein miktarı, beslenmede katı sıvı dengesi, sahur ve iftar öğünlerinin doğru planlanması ciddi özen isteyen bir konudur. Hastaların amacı, Ramazan döneminde kilo vermek değil, kilo korumayı sağlamak olmalıdır” diyor.
Obezite cerrahisi sonrasında hastaların az miktarlarla daha sık öğünler almaları gerektiğine işaret eden Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar, özellikle hastalarda vücudun sıvı kaybetmesi riskinin doğabileceğini belirtiyor: “Uzun süre aç kalmak, iftarda kişinin fazla miktarda yeme isteği duymasına neden olabilir. Bu durum kusmaya, sıvı kaybına, yetersiz protein alımı ve karbonhidrat ağırlıklı besin alımına yol açacaktır. Ameliyattan sonraki ilk yıl içerisinde obezite cerrahisi geçiren hasta grubunun oruç tutması sakıncalı olabileceğinden, 18. ayını doldurmuş kişilerin hekimine danışarak ve bariatrik beslenme uzmanından tavsiyeler alarak oruç tutmalarını tavsiye ediyoruz. Obezite cerrahisi geçirmiş kişilerin dikkat etmesi gereken en önemli konu; ana öğünlerde kompleks karbonhidratlar ve yüksek kalitede protein içerikli beslenilmesi ve aynı zamanda besin takviyelerinin ihmal edilmemesidir.”
Sahurda ve İftarda Sabırlı Olun
Sahur ve iftar öğünlerinde hangi yiyeceklerin yenebileceğine de değinen Nazlı Acar, sabırlı olunmasının önemine dikkat çekerek sahuru ve iftarı ikiye bölmeyi öneriyor. “Ramazan ayında sahura kalkmak, günlük gereksinimlerin yeterli şekilde tamamlanması, kalori dengesi ve gün boyu enerjik kalmak açısından son derece önemlidir. Sahurda proteinden zengin besinler, yüksek lifli yiyecekler ve tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir. Yumurta ve peynir çeşitleri, kabızlığa karşı taze veya kuru meyveler, miktar kontrolü yapılarak ceviz, fındık, badem sahurda tüketilebilir. Obezite ameliyatı geçirenler, katı sıvı ayrımına dikkat etmeli ve protein ağırlıklı beslenmeye özen göstermeliler.
Öğünlerimizi yaparken sabırlı olup yemeği gerekirse birkaç seferde yemek yararlı olur. Sahur için uzunca bir süre ayırmak ihmal edilmemelidir. Aynı şekilde iftar yemeğini ikiye bölmek, uzun süreli açlıkla oluşabilecek kan şekeri dengesizliğini önleyecektir. İftarın ilk öğününde su, çorba ve hurma tercih edilebilir. En az 15 dakika ara verdikten sonra ikinci iftara geçilebilir. Sağlıklı pişirme teknikleriyle hazırlanmış tavuk, balık, kırmızı et veya etli sebzeli yemekler tüketilebilir”.