Geçtiğimiz hafta TÜYAP’taki Kitap Fuarı’nın yanıbaşında devam eden bir diğer etkinlik de Sanat Fuarı’ydı. – Artist 2013
1000’e yakın sanatçıya ait 150 galerideki eserleri tek tek gezdik.
Kader Genç, Sezai Özdemir, Ercan Ayçiçek ve Şahin Demir benim tekrar tekrar dönüp baktığım resimlerin yaratıcılarından bir kaçı.
Ayaklarımıza kara sular indi.
Ama değdi.
İnanılmaz işler, hayranlıkla seyredilecek tablolar, onlarca farklı teknik, yüzlerce stil, hayal gücü, düşler, yalnızlık, mutluluk, umut, karanlık, kayboluş, sevap, günah, hayatı bambaşka yerler ve zamanlarla yeniden yorumlayan, ezberbozan ne varsa oradaydı.
Belki de bu yüzden korkutucuydu.
Özgürlük bazen, bazılarını korkutur.
Çeşitlilik, tek düze tüyleri diken diken eder!
Öyle de oldu.
Gezi Parkı konulu “Müdahale Var Mı?” başlıklı sergideki bir eser “sakıncalı” bulundu. Hakaretten sayıldı.
Nova Kozmikova isimli sanatçının eseri, Başbakan’a hakaretten soruşturmalık oldu.
Bir sanatçının, bir devlet adamının politikasını eleştirmesi ve sorgulaması herhalde sineye çekilecek bir durum olamazdı. Oturmalıydı oturduğu yerde sanatçı dediğin, sessiz ve de sedasız, olur muydu öyle şey!
Böylelikle, Başbakanın Ortadoğu politikalarını eleştirmek amacıyla yapılan petrol ve ziftli tablo, sergi yönetimi tarafından kaldırıldı. Serginin küratörü adliyeye çağrıldı, kendisinden bilgi (?) edinildi.
Acaba bir sergi küratöründen, bir sanat eseri hakkında, adliyede “ne” duymak istiyorlardı, meraktayım.
Sanatçıya sarfedilecek lafları ve yapılacak suçlamaları ise şimdiden duyar gibiyim.
Aklımda şöyle bir kaç satır dönüyor, hınzırca nedense:
“Michelangelo, gel oğlum buraya! Bu ne böyle kızlı erkekli, üstelik mahrem yerler ortada! Bir daha görmeyeyim; resim, heykel, abuk sabuk işler! Adam ol!"
İşin komik tarafı, ne yazık ki gerçek.
* * *
Bu yakışıksız müdahalenin ardından, “Müdahale Var Mı?” isimli serginin ismi “Kesin Bilgi, Müdahale Var” şeklinde değiştirildi. Soruşturmaya tepki gösteren sanatçılar, eserlerin üstünü siyah kartonlarla örttüler . . .
Ülkenin sanatçısını ülkeye küstürmek işte böyle oluyor . . .
* * *
İnsanın, diğer insan kardeşlerinin nelerle meşgul olduğunu görmesi, fark etmesi, hatırlaması için sanata tutunması şart.
Çünkü sanat insana, yeniden insanı hatırlatıyor.
Sanat, insana belki de hiç düşünmediğini anlatıyor.
Sanat, “ben de yapsam” dedirtiyor; yeni ufuklar açıyor.
Var olanla, var olmayanı birleştiriyor.
Mümkünatı yeniden sorgulatıyor.
Taptaze düşünmeyi, yeni hevesleri körüklüyor.
Umut veriyor.
Bu yüzden mi korkutucu?
Sürekli yenilendiği, peşinde olanı sürekli yenilediği için mi durmaksızın veto yiyor sanat?
Eğer sanat, bu yüzden yasaklanıyor, adliyelere taşınıyorsa, görülmek, bakılmak istenmiyorsa, çok rica ederim küstürülen, püskürtülen sanatçılar değil, içlerinde sanatı karartmak olanlar dört duvarlarından çıkmasın.
Çünkü hayat her gün YENİDEN doğuyor.
İnadına . . .
@Vhilosopher
vuslaterkmen.com