Araf'ta Af Çıkacak Mı?

Bir erkeğin, bir kadını sonsuza kadar ya da sonsuza yakın bir süre sevmesi mümkün mü?

Veya bir kadının bir erkeği?

Acılara, kızgınlıklara, öfkeye, alınan intikamlara, arayışlara, hayatın ta kendisine rağmen?

Peki ya bir adam, sahip olduğunu sandığı kadını ne kadar evcilleştirebilir, nereye kadar bir kadının dünyasına hükmedebilir?

Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın birlikte kurdukları Oyun Atölyesi’nde izlediğim Araf isimli oyun, işte bu soruların ve çok daha fazlasının yanıtını arıyor. Tekrar tekrar yaşanmasına rağmen, her seferinde başka zihinler ve bedenlerde bambaşka şekillerle karşımıza çıkan o eski hikayeyi sorguluyor:

Haberin Devamı

Bir kadın. Bir Erkek.

Aşk. Acı. İntikam.

Ve, arafta yüzleşme.

Derya Artemel ve Muharrem Özcan’ın rol aldığı oyun, kadın ve adamın, birbirlerini acımasızca kanattıkları ortak hayatlarının ardından, yaşam ve ölüm arasında yine beraber sıkıştıkları yerde, arafta geçiyor.

Araftan çıkmanın tek yolu var: Affetmek.

Peki, yazıldığı, okunduğu ve duyulduğu kadar kolay gelecek mi af?

İçin için hepimiz biliyoruz ki;

Hayır. Af, öyle kolay gelmeyecek.

Öyle kolay gelmiyor af . . .

Derya Artemel’in şapka çıkarttıran yorumuyla vücut bulan kadın karakter, ailesini, memleketini terk edip geldiği yabancı bir ülkede kocasının kendisini başka bir kadın için terketmesiyle sokaklarda kalıyor. Karakter bıçak sırtında; arafta ölümle yaşam arasında kaldığı kadar, kendi hikayesinde de sanrı ve gerçek arasında gidip geliyor.

Kadın, kendisini başka bir kadın için sokaklara atan kocasını affedebilecek midir?

Peki aynı kadın, geceleri horlayan kocasını uyandırmaya kıyamayan ve bunu ona asla söylememiş bu kadın, öz çocuklarını öldürecek kadar zalim olabilir mi?

Şimdi pişman mıdır?

Yine olsa, yine aynı şeyi yapar mıydı?

Muharrem Özcan’ın oyunculuğuyla hakkını sonuna kadar verdiği, çocuklarını kaybetmiş ve bu acıya dayanamayıp intihar etmiş koca, bir zamanlar aşkla sevdiği, geceleri o uyurken gözleriyle sevdiği karısını affedebilecek mi?

Ariel Dorfman’ın yazıp, A. Feyzi Korur’un çevirdiği oyunun yönetmenliğini yine Muharrem Özcan yapıyor. Özlem Karabay’ın yalın ve çarpıcı sahnesi, Selen Öztürk ve Berk Öztürk’ün tüyleri diken diken eden müzikleriyle hayat buluyor.

Haberin Devamı

Konu kadın ve erkek ilişkisi olunca, gerginlik, öfke, haykırış ve itiraf haliyle tavan yapıyor. Bu açıdan, oyunun bizzat konusu ve elbette oyuncular, izleyiciyi hep aynı yükseklikteki duygu seviyesinde tutmayı kolaylıkla başarıyor.

Arada, bir de “diğer kadın” mevzusu var ki, Derya Artemel’in yine delilik ve mantık arasında gidip geldiği, kendini o kadının yerine koymaktan ölesiye korktuğu sahneler övgüye değer nitelikte.

Araf, 7-9-10-11 Aralık’ta yeniden sahnede olacak.

Ben, kaçırmayın, derim.

Kadınla erkeğin ne bu taraftaki, ne “aradaki” serüveni bitmez. Hele öyle kolay kolay, hiç . . .

Online Bilet: http://ebilet.oyunatolyesi.com

Gişe Telefon: 0216 345 39 39