Evli çiftler kavgalarını dışardan izleseler, mesela bir video onlardan habersiz durumu kaydetse sonra izleseler, emin olun komik bulacakları şeylerin hiç de az olmadığını farkedeceklerdir. Kavgaya konu olan nedenden tutun da, kavga etme biçimine, yüzlerinin aldığı ifadeye, sarfettikleri sözlere kadar öfkeleri yatıştıktan sonra tekrar dönüp baksalar, trajik yanı kadar komik yanlarının da olduğunu göreceklerdir.
Çoğu kere trajikomik olan evlilik kavgalarını neden hep ciddiye alma ve gerginliği artırma eğilimindeyiz? Neden her daim kırılmaya, alınmaya, kin ve öfke biriktirmeye daha açığız. Kızmak ya da öfkelenmek gülmekten daha mı kolay? Sizce evlilikte mizahi bir bakış açısı ile bakacağınız birçok konu ve olay yok mu?
Bir televizyon kanalında oynayan; "Bir kadın bir erkek" isimli komedi dizisinde bu konular çok iyi işleniyor ve siz gülmekten kırılmıyor musunuz? Aynı kavgaları kendi evliliğinizde yaşasanız tamamen farklı bir duyguyla yani trajik yanıyla deneyimlersiniz. Peki fark ne?
Acaba herşeyi fazlasıyla ciddiye mi alıyorsunuz? Bazen bir espri, muzurluk ya da ince bir nükte ile yönetebileceğiniz durumlara siz hep olumsuz tarafından mı yaklaşıyorsunuz. Mizah sizin hayatınızda ne kadar var? Evliliğinize mizahı katıyor musunuz? Çok hafifletici olacağından emin olun. Zaman zaman eşinize esprili bir dille yaklaşmanız, kavgaya sebep olan her ne ise durumun ağırlaştığını hissettiğinizde kendinize yönelip mizahi bir dille kendinizle dalga geçmeniz her iki tarafı da yumuşatır. Konuya dışardan bakmaya çalışmak, kendi içinizde sizin gerginliğinizi azaltacak detaylar görmenizi sağlayabilir.
Evliliğiniz aynı zamanda eğlenceli bir birlikteliğe neden dönüşmesin? Bu tamamen sizin elinizde. Herşeyi kişiselleştirip kendi üzerinizden yaşamazsanız daha objektif olabilirsiniz, o zaman da daha az öfkeli olursunuz. Unutmayın ki evlendikten sonra karşı tarafa fazlasıyla rol yüklemek kırılganlığı artırır. Nitekim ortak bir yaşam isteği ile biraraya gelen çiftler, kendi kişiliğinin renklerini o birlikteliğe katacaklardır. Size düşen, bu renklerle zaman zaman eğlenmeyi de bilmek.
Araştırmacılara göre mizah anlayışı, eşini mutlu etme çabası olarak algılandığı için evlilikleri olumlu yönde etkiliyor. Aslında denklemi kurmak zor değil. Yaşadığımız yüzyılda hiçkimse kendisini geren, huzursuzluk veren, sürekli kavga etmeye hazır biriyle hayat geçirmek istemiyor çünkü hayatın kendi baskısı ve stresi epeyce fazla. Hal böyle olunca da insanın yanında daha eğlenceli, mizah duygusu gelişmiş birisini görmeyi tercih etmesi doğal değil mi? Mizah yapabilen, olaylara mizahi bir gözle de bakabilen birisi ikili ilişkileri yürütmede daha başarılı olabilir çünkü mizah, insanı olumsuz duygulardan bir süreliğine uzaklaştırarak gerginlik yaratan durumun aşılmasını sağlar.
Güzel bir söz vardır; "Hayatı çok ciddiye alırsanız önemini kaybeder" demiş şimdi ismini hatırlamadığım bir yazar ya da sanatçı. Evet "mizah yapabilmek" sağlıklı insanın tarifi yapılırken de sıralanan özelliklerden birisi. Hayatı fazlasıyla ciddiye aldığınızda trajedi tarafı ile daha çok ilişki kurarsınız.
Sevgi ile mizahı örtüştürdüğünüzde, iki kişilik hayatı zor yaşayanlar başka türlü de birarada olabileceklerini farkedeceklerdir. Jean Paul Sartre; "Mizah, dünyada ıstırabın yenilişidir" demiş. Evliliğinizde sıkıntı veren duyguları ve durumları kimi zaman mizahla yenmeye ne dersiniz?