İyi bir iş, güzel bir ev, iyi okuyan çocuklar, hatırı sayılı dostlar, topluluklara ait olmak insana gurur verir. Gurur kaynağımız olan, itibarımızı kuvvetlendirenlere fazlaca tutunduğumuzda ise bağımlılıklar başlar. Bağımlılıklar kişinin kendisini çok fazla düşünmesine sebep olurlar. Kendisini çokça düşünenlerin etrafında çok fazla insan olmaz. Yaşamdan keyif almak imkansızlaşır. Keyif alamamak bağımlılıkların bir sonucudur. Bunu anlamak çok önemlidir. Bu hafta sizi bağımlılığa sevk etmeyecek bir gurur kaynağından bahsetmek istiyorum. Bu kaynak, kendi yaşam hikayeniz!
Herkesin sade ya da şatafatlı her ne şekilde olursa olsun güzel bir çocukluğu olmuştur. İlk defa dünyaya geldiğinizde var olan tüm imkanlardan henüz haberdar olmadığınız için size sunulanı olduğu gibi kabul ettiniz ve haliyle onlara çok bağlandınız. Koşulsuz olarak sevildiniz, koşulsuz olarak desteklendiniz. Koşulsuz olan her şeyin tadı damağınızda kaldı
Bazılarınız anne ya da babasını küçük yaşta kaybetti. Bir parçanız hep eksik kaldı fakat bu eksiklik sizi daha güçlü yaptı. Diğerlerine göre daha dayanıklı oldunuz. Eksikliğin acısını hissetmemek adına çalışıp durdunuz. Bir sürü beceri geliştirdiniz.
Bazılarınız anne ve babasıyla birlikte mutlu bir çocukluk geçirdi. Anne ve babasından aldığı güçle başarılı adımlar attı. Bazılarınızın okul hayatı normal geçti. Bazılarınız hem okumak hem de çalışmak zorunda kaldı. Aile bütçesine destek verdi. Bazılarınız maddi durumu iyi olmasına rağmen çalışmayı çok sevdiği için çok çalıştı. Yardım kuruluşlarında gönüllü olarak çalıştı, mentorluk projelerinde yer aldı, gençlere destek verdi.
Bazılarınız sanatla, müzikle ilgilendi. Konserler verdi.
Bazılarınız üniversite bittikten sonra üniversitede kalmayı tercih etti, yurt içi ve dışındaki bilim projelerinde yer aldı, ödüller aldı. Bazılarınız önce iş tecrübesi yerine seyahat etmeyi seçti, şehir şehir dolaştı. Bazılarınız asker oldu, ülkesini korudu. Bazılarınız pilot, sporcu, ev hanımı oldu. Bir şekilde ailesine ya da diğer insanlara destek verdi. Bir sürü zorlukla karşılaştı. Hayat bazen gerçekten çok zorlayıcı olabiliyordu.
Bazıları ise o kadar fedakâr oldu ki kendisine zaman ayıramadı. Yardım edip, destek verdiği insanlar teker teker hayatından çıktılar. Ve kendinizi zor bir soruyu yanıtlarken buldu. "Ben kimim? Kendimi mutlu etmek için neler yapabilirim?" Bu sorulara yanıt yanıt bulduğunuzda ise hayat amacınızı keşfetmiş oldunuz.
Bazılarınız başkalarından güzel şeyler duymak adına kendi hayallerinden vazgeçti. Bazıları yolun sonuna geldiğini düşündü, her zaman hayatın kötü taraflarını görmeyi tercih etti. Ta ki hayatın ne kadar güzel olduğunu hatırlayana kadar.
Her birimiz bir şekilde yuvarlanıp gidiyoruz. Artık şimdiye kadar yaptıklarınızdan ve olduğunuz kişi olmaktan gurur duymanın zamanı geldi. Hayatına dokunduğunuz insanları, küçük, büyük tüm başarılarınızı, diğerlerini mutlu etmek adına verdiğiniz çabayı kısaca hayatınızın en güzel taraflarını hatırlama zamanı geldi. Bizi biz yapan kötü ve iyi şeyleri hatırlayarak kendimizden gurur duyma zamanı geldi. Aynı zamanda bağımlılıkları yaratan, gelip geçici şeylere sıkı sıkıya tutunmayı bırakmanın da zamanı geldi
Kendi yaşam hikayeniz yerine statünüzü korumak adına başkalarının sahip olduklarına sahip olduğunuz için kendinizle gurur duymaya devam ettiğiniz sürece, kendinizden gurur duymayacağınız seçimler yapmaya devam edeceksiniz. Bu noktadan sonra artık top sizde!
Her Daim Sevgi Ve Işıkla
Sibel KAVUNOĞLU
Nefestr.com