Partner ilişkilerindeki huzur yaşamı aydınlatır. Hayatı paylaşmak için yaşamayı arzuladığımız ilişkilerin kalitesi tüm yaşama yayılır. Bol köpüklü ömürlerimizin gerek acısını, kederini gerekse mutluluklarını paylaşmak için diğerine ihtiyaç duyuyoruz. Paylaşım için başlanan ilişkilerin en acı kısmı ise paylaşımsız sonuçlanması oluyor.
İlişkiye bir başlama niyeti var ki birlik, beraberlik içerir; sonuç neden aynı paralelde olamıyor? Sebepleri sayılamayacak kadar çok… En temelinde iletişim sorunları ve daha da derininde anlayışsızlık var. Karşılıklı anlaşmak neden bu kadar zor? Çünkü herkes “ben” diyor. Her iki taraf da kendi isteklerinin karşılanmasını bekliyor. Beklenti karşılık göremediği zaman daha da büyüyor ve kızgınlıkla süsleniyor.
Her iki tarafın beklentilerini kendi adına tartması ilişkinin dengeyi bulmasını sağlar. Diğeri bu beklentiyi karşılayacak kişi mi? Olağanın dışında bir şey isteyip istemediğini nereden biliyorsun? Küçük konular yüzünden büyük kavgalar eden birçok çift var. Konuyu sorduğunuz zaman mesela “tuvalet kağıdının takılma yönü” diyorlar. Birisi “bizim evde içe doğru takılır, daha kullanışlıdır” derken diğeri “bizim evde dışa doğru takılır daha kullanışlıdır ve de ekonomiktir” diyor. Konunun özü nedir peki? Tuvalet kağıdının takılma yönü mü yoksa kültürler arasındaki farkın ve alışkanlıkların taraflarca kabul görmemesi mi?
Her şey tartışma hatta kavga için konu olabilir. Aslında konunun ne olduğundansa alt yapısında hangi duygunun direncinin olduğu önemlidir. “Kendi ailem varken senin ailenin yöntemini kullanmam.” şeklinde var olan bir direnç, özellikle çocuk yetiştirirken ciddi gerilimlere yol açmaktadır.
Partner ilişkisinin içinde bir sorun var ise sende hangi duygunun direnci vardır? Belki O’nu seçme seçimine kızgınsın, belki beklentilerini karşılayamayacak durumda, belki... Her nasılsa partnerini olduğu şekliyle görmekle birlikte kendini de olduğun halinle görmen önemli. Sen de O’nun diğerisin. Eğer bir sorun varsa bir parçası da sendedir. Sen çok sunan isen alan gelir. Sen almaya başlarsan karşıdaki sunmaya başlar.
Hangi konularda duygu ve düşüncelerini yönetemiyorsun, huzuru sağlayamıyorsun? Örneğin müdahale aldığın zaman mı çok sinirleniyorsun? Öyleyse hayatında müdahalenin nerede ve kimle başladığını bul, o kişi ile içsel olarak barış ilan et. Hayalinde bir masaya davet et onu, senin hayatında aldığı müdahaleci rolü için onu affettiğini söyle ve hayatından müdahaleyi çıkartmak için onunla yaşam kaderini ayır. “Seni bana müdahale ettiğin için affediyorum, müdahaleyi ve müdahaleci kişileri hayatımdan çıkarmaya niyeten seninle yaşam yolumu ayırıyorum” çalışmasını yapabilirsin. Kendinde ilişkin üzerinden fark ettiğin tüm negatif kayıtları bu çalışma ile temizlemeye başlayabilirsin.
Sevgiyle,
Ebru Demirhan