Bağımlılık vazgeçememek demektir. Ve hatta vazgeçmek fikri bir şekilde aklına gelince bu fikirden hoşlanmamak demektir. Bağımlılıkların kaynağı kişiden bakışla baba ile arasındaki eksik duygunun tamamlanma ihtiyacıdır. Anne ile güvenli bağlanma eksikliği de bağımlılığı desteklemekte, bazı kişilerde kaynak olmaktadır.
Babanın nasıl davrandığını ya da olduğundan ziyade babalığının nasıl olduğu önemli. Bir suçlama kültürü olmaksızın kişinin babası ile arasındaki eksik duyguları anlamak gerekiyor. Kişinin babadan almak istediği ve alamadığı duygu ne ise sık tekrarlanan eylemler olarak hayatımızda yer alır. Ve duygu tamamlanamadıkça eylemin şiddeti artar. Böylece bağımlılıklar oluşur. Alışveriş de bağımlılık konularından birisidir.
Ayakkabı bağımlılığı köklenme ihtiyacı ile ilgilidir. Köklenmek yani hayata ve bedene aidiyet sağlamak kişi için zorlaşıyorsa çok ayakkabı alma ihtiyacı gündeme geliyor. Bu konunun baba ile ilgisini soracak olursanız, “Babama aidiyetimle ilgili boşluklarım var” demek. Babaya güvenmek, baba atalarına aidiyet ilgili hisler yeterince değilse ayakkabı bağımlılığı başlıyor.
Çanta bağımlılığına gelince yanında taşıma, yanında hissetmek ihtiyacı ile ilgilidir. Çantanın içini ne ile istersek onunla doldururuz ve yanımızdan ayırmayız. Babanın babalığının içini doldurmak ve bu haliyle yanında taşıma ihtiyacı sonucu gelişen bağımlılıktır.
Alışveriş bağımlılığında her nesnenin ayrı duygusal tanımları vardır.
Kişi bir ayakkabıyı beğenir ve numarası ona olmuyorsa bile alıyorsa konumuz bağımlılıktır. Sadece almış olmak için alıyorsa yine konumuz bağımlılıktır. Kimi ayakkabı / çanta bağımlıları yalnızca kendisine değil etrafındaki insanlara da almaktadır, olsun yada olmasın.
Bu tür bağımlılıkların yaş aralığı yoktur. 30 yaş civarında kadınlarda daha fazla görülmektedir çünkü kendi parasını kazanma yada daha rahat alışveriş yapma özgürlüğüne sahip oluyorlar. Bu nedenle kendini daha çok bu aralıkta gösteriyor. 40-50’li yaşlarda da devam etmektedir.
Bağımlılık konusu ne olursa olsun alt yapının sadece derece ayırımı var. Yani güç, kudret ve güvenin daha çabuk onarılması yada onarılmaması ile ilgilidir. Uyuşturucu daha zor gibi görünmekle birlikte sonuçlar kişiye göre değişmektedir.
Çözüm önerim;
Öncelikle babaya ait kavramları tanımlayın. Baba sizin için ne demek? Babadan size akan ve akmayan duyguları ayırıp yazın. Ne beklediğinizi, nelerden eksik kaldığınızı görüp anlayın.
Kişi kendini tanımaya ve aradığının ne olduğunu ne bir şekilde bilmeye başladığında karşı taraftan talepleri de ona göre yeniden düzenleniyor. Babadan özgürleşmek ve onu affetmek sadece bağımlılıklar değil birçok önemli konunun çözümünü sağlamaktadır. Biraz beklentilerden de özgürleşmek gerekir.
Başa çıkamadığınız bir durum varsa mutlaka destek alın.
“O neden senin baban?” Sorusunun tüm süreçlerine en doğru yanıtları bulmak gerekir ki çalışmalarımızla bunu sağlıyoruz. Bu sorunun cevabı yaşamı çözen anahtarlardan birisidir. Keza “O neden senin annen?” sorusunun cevapları bambaşka konuların anahtarıdır. Bir anne ve babadan oluyor ve doğuyorsak, onlarla olmak için kuvvetli sebeplerimiz var demektir.
Aile olmamızı sağlayan tüm görünmeyen sebeplerin en kolay, verimli ve anlamlı şekilde dönüşmesine niyet ediyorum.
Ebru Demirhan