Bazı insanlar hayatından ya da kendisinden memnun olmadığı zaman acı çeker, söylenir, şikâyet eder... Bir zaman gelir ki artık her şey değişsin ister. Önce bekler, sonra bakar kimsenin bir şeye el attığı, yardım ettiği yok; kolları sıvayıp harekete geçer. Bu çok önemlidir, çünkü hayatının sorumluluğunu eline almıştır. Ancak birkaç hafta hatta bazen birkaç gün çaba harcayıp "bak işte olmuyor'' , "hiçbir şey değişmiyor '' der. Ya da kendine olumlamalar yapıp, "pozitif olacağım, kendimi iyi hissedeceğim" diye söz verir. Başta işe de yarar ama bir zaman gelir ki yine aklında, gözünde olumsuzluklar uçuşur, kendini kötü hisseder. "Olmuyor, eski halime dönüyorum galiba, ben değişemiyorum...'' diye vazgeçer. Aynı diyet programları gibi :) Diyete- spora başlanır, 3 hafta sonra bir kurabiye yenilir ve her şey başa döner. Aslında bir şeyin başa döndüğü ya da olmadığı falan yoktur. Eski alışkanlıkların, eski duyguların geri gelip yoklaması çok normaldir. Yılların alışkanlığı, yılların egosu bir anda terk edilmek istemez :) Terk etmek hiç istemez :) Aranızda güçlü bir bağ vardır, beyin bağı :) O bağ zayıflayana kadar ara ara sizi ziyaret etmeye devam edeceklerdir. Ama istenmeyen misafir gibi zamanla ilgi görmedikçe sizden uzaklaşacaklardır. Siz onlara yüz vermedikçe ya da geldikçe umursamayıp ertesi gün yine yolunuza devam ettiğinizde güçleri azalıp yok olacaktır.
Aceleci olmak, sabırsız davranmak insanı amacından saptırır. Hiçbir şey yapmadan beklemek çok sıkıcıdır. Beklemek, elimizde yapacak hiçbir şeyin olmadığı anlarda işe yarar. Sonucun gelmesini sabırla beklerken hareket halinde olmaya devam etmek iyidir. Pek çok durumda yapabileceğimiz gibi amacınıza hizmet eden düşünce ve davranışlarla meşgul olursanız zamanı geldiğinde her şey yoluna girecektir.
Hareketli ve sabırlı bir hafta diliyorum...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu