PazarYayın dünyasının en tehlikeli silahşörü

Yayın dünyasının en tehlikeli silahşörü

21.12.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Barney Rosset’in göze aldığı riskler ve sansürle kavgası düşünülünce, Newsweek’in onun için kullandığı “Yayın dünyasının en tehlikeli silahşörü” tabiri çok doğru

Yayın dünyasının en tehlikeli silahşörü

Manhattan’da, 740 Park Avenue ya da 71 Doğu 71. Sokak adresi; “Dünyanın en zengin apartmanı” unvanıyla kitaplara geçen ve John Rockfeller, Jackie Kennedy dahil New York’un süper zenginlerini barındırmış, inşası 1929’da biten 31 dairelik bina. New York’un en yüksek tavanlarına, Park Caddesi üzerindeki en geniş koridorlara sahip. 18 ila 24 odalı, 12 banyolu dubleks dairelerinde yaşanan hayatlar hep merak konusu. Open City dergisi bu yıl Noel partisini, 740 Park Avenue’de oturan, babası Peru’nun maliye bakanı olan New York Times gazetesi muhabiri Alexandra Kuczynski ve Eastman makinalarının sahibinin oğlu yatırımcı Charles Porter Stevenson çiftinin katında gerçekleştirdi.
Kısa bir süre önce yayımladığı “Güzellik Müptelaları” adlı kitabında güzellik ameliyatlarına nasıl müptela olduğunu anlatan Kuczynski, iki hafta önce New York Times’ta eşinin spermi ve kendi yumurtasını kullanan New Jersey’li denek anne sayesinde bir bebek sahibi oluşunun hikayesini yazdı.
740 Park Avenue adresindeki apartman katında, çarsamba gecesi Open City dergisinin Noel partisine katılanlar arasında New York yazarlarının temsilcileri, yayınevi yönetim kurulu üyeleri vardı. O nedenle Kuczynski’nin yeni bebeğinin yanı sıra, mali destek verdiği Grove Press ve kurucusu Barney Rosset de gecenin konusu.

1960’lı yıllarda Amerika’nın en “hip” yayıncısıydı
Geçtiğimiz ay Milli Kitap Vakfı’nın Literarian “şayana değer hizmet” ödülünü alan Barney Rosset’in hayatı, sonbaharda yayına konan “Belden Aşağı” adlı dokümanterde ele alındı. Geçtiğimiz hafta Newsweek dergisinde “Yayın Dünyasının En Tehlikeli Silahşörü” başlığıyla hakkında geniş bir yazı yayınlandı.
New York’ta son zamanlarda kendinden çok söz ettiren yazar temsilcisi Ira Silverberg’in dergiye “özgür ifadenin yolunu açan adam” sözleriyle tanımladığı Rosset, Amerikan yayıncılığında sansürün kırılmasına tek başına sebep olan, 1960’lı yıllarda Amerika’nın en “hip” yayıncısı. Barney Rosset ve önce Houston sokağına taşıdığı Grove Press yayımladığı kitaplarla, 1951’den itibaren, Amerika’da sansürle mücadelede galip geldi.
Amerika’da sansürü etkin olarak hayata geçiren ilk hareket posta servisi sayesinde gerçekleşti. Çoğu yayıncı, posta aracılığıyla yayın dağıtımını kısıtlayan ancak “ciddi” edebiyatı muaf tutan sistemi zorlamayı göze alamayınca, 1933’te James Joyce’un “Ulysses”i bile dava konusu oldu. Mahkeme kitabın lehinde karar alırken, bazı bölümleri “belden aşağı” ilan etti, genelini duyumsallıktan uzak buldu.
Böyle bir ortamda Rosset’in göze aldığı riskler bugünün koşullarında gerçek bir kahramanın göze alabileceği türden.


Peş peşe açılan müstehcen yayın davalarını kazandı
Şikago 1922 doğumlu Rosset zengin bir bankerin radikal oğlu. Yayın dünyasına, Amerika’da yasaklandığı için Paris’te yayınlanan Henry Miller’in “Yengeç Dönencesi”nin el altından edindiği bir kopyası sayesinde merak saldı. “Yengeç Dönencesi”ni Amerika’da bastırma amacına ulaşabilmek için baskısı tükenmiş kitapları yayımlayarak işe başladı. Bu çabası sayesinde Samuel Beckett’i buldu. Beckett, Rosset’i metinlerinin içindeki belden aşağı ifadeler konusunda uyardığında karşısında sansüre karşı mücadeleye and içmiş, kimseyi dinlemeyen bir yayıncı vardı. “Godot’yu Beklerken” yayımlandığı yıl topu topu 400 adet sattı ama bugünkü satışı 2 milyon. Beckett’in Nobel ödülü de cabası.
Peşe peşe kazandığı müstehcen yayın davalarından sonra, DH Lawrence’ın “Lady Chatterley’in Sevgilisi” romanını kesilmemiş olarak yayınladı Grove. Nihayet, “yüzyılın en önemli şaheserlerinden” biri olarak nitelendirilen, Henry Miller’in “Yengeç Dönencesi”ni, “O’nun Hikayesi”ni, Marquis de Sade’ın toplu eserlerini, Samuel Beckett’i, Jean-Paul Sartre’i, Eugene Ionesco’yu, Beat şairleri William Burroughs’u, Jack Kerouac’ı, Jean Genet’yi, Alain Robbe-Grillet’i ve diğer yazarları bize kazandırdı.