Tüp bebek tedavisinde mindfulness ile stres yöntemi

Her bebeğin bir mucize olduğunu hep söylerim. Her mutlu çift de yuvasında çocukları ile yaşamayı, o yuvanın çocuk sesi ile şenlenmesini elbette ki isteyecektir. 5 yıl sonra, 10 yıl sonra kısaca belli bir süre sonra tüm çiftlerde çocuk istemini elbette görmekteyiz. Normal yolla denemeler olur, yumurta takipleri ile denemeler olur, aşılama olur, tüp bebek tedavileri olur. Yani her çiftin çocuk istemi hikâyesi farklıdır. Kimi çok uzun bir yoldan geçerek yavrusuna kavuşurken kimi bunu düşündüğü ilk anda hamileliği tadar. Herkeste her süreç farklı olsa da yaşanan stres aslında maalesef aynıdır 

Siz harikasınız

Şunu hiçbir zaman unutmayın; “Siz eşinizle harika bir ailesiniz.” Çocuk bu güzel yuvanın meyvesi. Bu meyvenin olmaması dünyanın sonu gibi asla düşünülmeyecek sizler için. Hayat devam ediyor. Üçüncü kişilere asla ve katta kulak vermiyoruz. Onlar sizin yuvanızın dışındaki sesler. Özellikle bu süreçte bu sürece karar veren, bu süreci yaşayacak olan sadece ve sadece sizsiniz. Sizi sizden başka hiç kimse anlamayacak. Bunu yaşamış olanlar da dahil. 

Kaygılar, stresler… 

Ve AN’da kalmak… Hayatımızı bir sayı doğrusu çizgisi gibi düşünelim. Geçmişteki olayları, üzüntülerimizi, mutsuzluklarımızı sol kısma eksi olarak yansıtalım. Sağ kısma ise gelecek ile ilgili endişe, kaygı ve korkularımızı. Orta noktaya ise “An” diyelim. “Şu an.” 

Günlük hayatımızda an içerisinde aslında sürekli olarak geçmiş ile gelecek arasında gider geliriz ve yaşadığımız türlü streslerle de mücadele halindeyiz. Özellikle tüp bebek tedavi sürecinde anda kalarak mücadele etmek en etkili ve rahatlatıcı silahtır. Mindfullness yani anda kalarak stresi yönetme ve azaltma programı da bu anlamda sizlerin hem çocuk istemi tedavi sürecinde hem günlük yaşantı içerisinde bilinçli farkındalığınızın gelişmesinde ve daha gerçekçi kararlar almanızda yardımcı olacaktır. Özellikle tedavi sürecinde stres faktörü sizleri olumsuz düşüncelere yönlendirerek hayatınızın normal akışının da bozulmasına yol açar. Gelecek kaygılarımız, belirsizlikler aklımızı karıştırır ve ana hedefimiz olan tedavi sürecimizin başarılı geçmesi durumundan çıkmış, yani anda kalamamış olurlar. 

Mucizelere inanın 

Ama gelecekle ilgili ne bilebiliriz ki? Kim bilebilir? Geçmiş ise artık geçmiştir. Huzurlu ve mutlu olduğumuz an ise şu andır. Şu an bize Tanrı tarafından verilen bir hediyedir. Bu hediyeyi bizler ne kadar olumlu fikirler ve düşünceler üzerinde yoğunlaştırır, kaygıdan uzak yaşarsak, içimizdeki o muhteşem güce inanırsak, sayısız mucizelere de tanık olacağızdır. Başarı da kendiliğinden gelecektir. 

Sabırlı olmak ve güvenmek bu sürecin en anahtar kelimelerindendir. Acele etmemek ve zihnimizin sürekli olarak bunu başarabilecek, tüp bebek yolculuğunu başarıyla tamamlayabilecek gücün kendinde olduğuna inandırmak gerekir. 

Nasıl anda kalabiliriz?  

Nefes alarak! Nefes bizim her zaman yaptığımız bir eylemdir ve şimdiki ana da bağlayan bir köprüdür aslında. Bizim duygularımızı en çok belli eden şey de nefesimiz değil midir? Düşünsenize heyecanlandığınızda hızlı nefes aldığınız gibi, korktuğunuzda nefesiniz kesilir. Her zaman tüm duygularını nefesini doğru aldığında düzenleyebilirsin. 

Birlikte bir nefes egzersizi yapalım…

Öncelikle kendini rahat hissedebileceğin sessiz, sakin, huzurlu bir ortam bul ve bu ortamda uygun bir koltuk ya da sandalyede yine en rahat halinle otur. Karşına istersen bir ayna koyabilirsin kendini görebilmen için. Sağ elini karnının üzerine sol elini ise göğsüne koy. Gözlerini kapat. Gergin olma.

Ayak tabanlarının yerle temasını fark et. Ağzın kapalı bir biçimde “Bir, iki...” diye sayarak burnundan derin bir nefes al. Karnındaki şişkinliği fark etmek çok önemli. Bu anlamda bu şişkinliği fark edene kadar buna devam et. Burnundan aldığın nefesi dudak aralığından yavaşça bırak. Nefes alırken seni mutlu ve ferah hissettirecek tüm duyguların vücuduna girdiğini hisset, aldığın nefesi verirken de tüm olumsuz, kaygı ve stres dolu her şeyin vücudundan dışarı çıktığını düşün. Kendini “Rahatla...” diyerek telkin et.

Birkaç çalışma sonrası nefesini kendi düzenine göre bırakabilirsin. Bu egzersizleri mümkün olduğunca sık bir şekilde yap. Nefes alıp verdiğinin farkına var. Bunu sakin bir meditasyon müziği ile de gerçekleştirebilirsin. Tedavi sürecince emin olun nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri sizler için bu süreci mümkün olduğunda daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Zihnimiz ne kadar olumlu duygu ile dolu ve ne kadar tedavi sürecimize odaklanırsa, başarı şansımız emin olun oldukça yüksek olacaktır.