Tonik mucizesi

Tonik mucizesi
Sömürgeci İngilizler’in Hindistan’dan getirip bütün dünyaya yaydıkları tonik, sıcak yaz günlerinde içkilere ferahlatıcılık aşılar. Cin-tonik ve Marnier-tonik, toniğin nelere kadir olduğunu en iyi gösteren karışımlardır
ŞİŞEDEKİ BALIK / Mehmet Yalçın

1980’li yılları hatırlıyor musunuz? Cin-tonik ne kadar da modaydı. Nereden çıktığı bilinmez bu moda bütün Türkiye şehirlerini kasıp kavuruyordu. O günlerde rakı çok gelenekseldi, viski fazlaca kalantor içkisiydi, bira avamdı. Şarap ise bir yandan ucuz, bir yandan da "zor" imajlıydı. Her zamanki gibi batılı adetlere özeniyorduk ve 1920’lerin, 30’ların likör modasında olduğu gibi "içerken de Batılılaştıracak" yeni bir içkiye ihtiyacımız vardı. Cinle tonik karıştırarak yudumlamak, işte bu ihtiyaca cevap verdi. Yazları Bodrum’u mesken tutan aydınlarımız, yörenin yeşil mandalinalarının kabuklarını çentip cin-toniğin içine atarak, kokteyli daha da güzelleştirdiler.
Her moda gibi bu da geçti. Malibu’lar, Safari’ler geldi; bir ara Bacardi gözde oldu, Absolut’tü, malt viski ve özellikle Macallan’dı, Johnnie Walker Black Label’dı, Jack Daniel’s’tı derken, cinle toniğin karışımıyla ortaya çıkan muhteşem lezzeti unutuverdik... Oysa yazın ağzından alevler saçılan bir ejderha gibi ortalığı kasıp kavurduğu şu günlerde, cin-tonik ya da tonikle karıştırılmış başka bir uygun içki, en iyi serinleticilerden biri olabilir...
Tonik ya da teknik adıyla tonik suyu, İngilizler"in dünyaya tanıttığı bir içecek. Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu 19. yüzyılda İngilizler sıtmadan korunmak için küçük dozlarda kinin alırlarmış. Zamanla tadı hayli buruk olan kinini, şekerli suyla karıştırarak içmenin daha kolay olduğunu keşfetmişler. Derken, İngiltere’nin milli içkisi cini de bu karışıma katmaya başlamışlar.
Gandi’nin başlattığı direniş İngilizler’i evlerine dönmeye zorlayınca, Hindistan’dan gelenler sayesinde tonikle cin içme modası İngiltere’de de yayılmış. Hatta cinle karıştırılmış tonik içmek, bir "sağlık içkisi" imajına kavuşmuş. Zaten tonik de "kuvvet şurubu" demek...
1800’lerin ikinci yarısında tonik, seri olarak imal edilip şişelenerek satılır hale gelmiş. O gün bu gündür de cinle tonik, adeta birbirleri için yaratılmış bir ikili, İngiltere’de...

Şekeri dengeliyor
Toniğin en büyük faydası, sağlıklı bir içecek olması bir yana, kininden gelen burukluğuyla karışımlarda denge yaratması. Örneğin Marnier-tonik kokteyli... Konyak ve turunçtan yapılan dünyanın en ünlü likörlerinden Grand Marnier, enfes tadına rağmen biraz fazlaca şekerlidir. Şahsen benim de içki tutkum bu likörün yarattığı bir lezzet şokuyla başlamış olmasına rağmen, Grand Marnier’yi sek içemeyenlerdenim. Ama bu hoş kokulu likörü buz ve tonikle karıştırıp içine bir dilim de portakal attınız mı, bu ferahlatıcı kokteylin tadına doyum olmaz... Zira toniğin burukluğu, likörün şekerini dengeler ve tatlılığı geriye çeker.

İyi bir cin-tonik nasıl hazırlanır? Tadını tek başına fazlaca tatlı bulduğunuz birçok içkiyle toniği, aynı amaçla deneyebilirsiniz. Ama yine de, toniğin gerçekten harikalar yarattığı karışımı, cinle olan evliliğidir. Sıcak yaz günlerinde ince, uzun bir bardağı önce buzlukta soğutun. (Bardağın uzun olması şart, zira böylece tonik hızla köpürmez, uzun süre kabarcıkları çıkmaya devam eder.) Ardından içine iki ya da üç küp buz koyun. Sonra buzdolabında iyice soğutulmuş cini, üçte bir ölçek ekleyin. Üzerini de iki ölçek tonikle tamamlayın. (Toniği küçük şişeden, o anda açarak kullanın, büyük şişedeki gazı kaçmış toniği tercih etmeyin.) Bir dilim de limon (tercihen sarı limon değil, hafif tatlımsı olan yeşil limon) atıp hafifçe bir karıştırdınız mı, cin-toniğiniz tamamdır. Cin hangisi mi olmalı? Tekel cini güzeldir, Gordon’s, Beefeater ve Tanqueray da... Benim tercihim, narenciye tadı daha baskın olan Tanqueray.
Bu kurallara uyarak bir kadeh cin-tonik hazırlayın, yıllardır modalara kapılıp unuttuğumuz haksızlık ettiğimiz bu klasik kokteylin, "klasik" sıfatını boşuna kazanmadığını göreceksiniz.




PAZAR