13.11.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş
GÖKHAN KARAKAŞ- Türk kadınının maceracı ruhunu yansıtan uzak rota seyyahlarından biri de Serpil Kalaycı. Asya kıtasındaki Himalaya Dağları’nın karayoluyla ulaşılabilen en yüksek rotasını tek başına geçen ilk Türk kadını Serpil Kalaycı, Meksika’da dünyanın en tehlikeli geçidi Şeytan Omurgası’nı da motosikletiyle tek başına aşmıştı. Dünyanın en soğuk yerlerinden Alaska’da motosikletiyle 17 günde 6 bin kilometre yol yapan Kalaycı, bir boz ayıyla tatlı kovalamaca yaşamıştı. İnsan ve kültür hazinelerini keşfetmenin en iyi yolunun motosiklet kullanmak olduğuna inanan Serpil Kalaycı, bundan birkaç ay önce, tek başına tamamladığı rotalara egzotik ülke Tanzanya’yı ekledi. Halen bilinmezliklerini koruyan Afrika kıtasının en ilgi çeken ülkelerinden Tanzanya’yı arazi motosikletiyle gözlemleyen Serpil Kalaycı, yaşadıklarını Milliyet’e anlattı.
Kalaycı, seyahatine ilişkin “Afrika’yı hep merak ediyordum. Her türlü vahşi hayvanın görüleceği doğa safarisi, ilkel yaşam sembolü Masailer, Kilimanjaro Dağı, Zanzibar Adası, efsane müzik grubu Queen’in solisti Freddy Mercury ve hatırasına kurulan müzesi, Prison Island ve dev kamplumbağlar keşif listemdeydi. Ama benim için en önemlisi Mount Meru yani Tanzanya’nın ikinci büyük dağında motosikletle kaçak arazi sürüşüydü. Bu seyahatimde hepsini yaptım. Ancak söylemeliyim ki sarışın, tek başına bir kadın ve motosikletli olmak çok kolay olmuyor bu coğrafyalarda” dedi.
Saklı cennet gibi
Gece ya da gündüz tek başına sokağa çıkmanın riskli olduğu bölgelerde motosiklet sürdüğünü anlatan Kalaycı, “Eski başkent Darülselam’da bile her an telefonu çaldırma korkusu vardı. Ama her yerde bana güven veren Türkler vardı. İlk günlerde ayağımı yaraladım, 2 gün hastanede kaldım. Doğa safarisi yapılan bölgede motosiklet kullanılmıyor. Safariye, Manyara Gölü’nde başladık. Fillere çok yaklaştım. 260 kilometrekarelik Ngorongoro krater gölünde ise fil, aslan, su aygırı, zebra, geyikler, kuşlar ve maymunlar gördüm. Saklı bir cennet gibiydi. Ancak safari jeeplerle bir noktadan diğerine ulaşarak takip edebiliniyordu. Belgesel kıvamındaydı ama üzücü aslan saldırı sahnelerinden uzak kaldım. Timsah kavgaları felaketti. Her yerde vahşi bir hayvan vardı. Zorlu çıkışlarda her türlü sinek ve böcek var. Unutulmayacak anlar yaşadım” diye konuştu.
Masai köylerinde çok eşlilik
Kalaycı, Arusha’ya yakın bölgedeki Masai köylerinden birine ziyaretlerini ise şöyle anlattı: “Masailer’i çok merak ediyordum. Ama çok endüstriyel ve turistik bir yaşama erişmişler, doğallıklarını yitirmişler. Para vererek köylerini gezebiliyorsunuz. Habersiz ve ücretsiz fotoğraf çektirmiyorlar. Çok eşlilik hakim. Hayvan kanı içiyorlar, kendi eğitim sistemleri var. Çok fakirler ama kültürleri çok zengin. Meşhur Kilimanjaro muhteşem bir dağ. Burayı da görmezsem aklım kalacaktı. Turistik kent Moshi, Kilimanjaro Milli Parkı’na 50 km uzaklıkta. Dünyanın her yerinden dağcıları, yürüyüşçüleri görmek mümkün. Oldukça pahalı turlar satıyorlar. Yaya çıkılabiliyor, bu yüzden motosikleti kullanamadım. Rehbersiz tırmanış yasak. Mandara Hut’a kadar yürüyebildim. 16 km yürüyebildim ve çok yoruldum. Afrikalıların dayanıklılığını anyalabiliyorum.” dedi.
“Tehlikeli ama heyecanlı”
Üzücü bir olay da yaşadığını belirten Kalaycı, “Zanzibar Adası kölelik tarihinin en üzücü örneklerinden biri. 19. yüzyılın ortalarına kadar kölelik sürmüş. Müslümanların gelmesiyle köle merkezine dönüşmüş, Portekizlilere sonra İngilizlere hizmet etmiş. Köleler ahır gibi bir yerde yemek, su ve tuvalet olmadan tutuluyormuş. Gözlerim doldu. Zanzibarın her tarafı hüzünlüydü. Freddy Mercury’nin doğduğu ve gençliğini geçirdiği yerleşim müze olmuş. Zanzibar sokakları, turistik yerleri ve plajları Tanzanya’nın genelinden daha farklı. Tanzanya maceramda, güvenlik ve coğrafya nedeniyle belli bölgelerde motosiklet kullanamadım. Mount Meru’da rehber aldım. Arusha bölgesi çok tehlikeli ama çok heyecanlı” dedi.
Kadınları cesaretlendiriyor
Ralli şampiyonu Hasan Kalaycı ile Kadınlar Ralli Şampiyonu Tuna Kalaycı’nın kızı olan ODTÜ mezunu Serpil Kalaycı, 7 yaşından beri motosiklet kullanıyor. Ablası Seden Güzel ile pek çok ülkeyi dolaşan Kalaycı, kadınları, motosikleti sadece şehir içinde ve kısa rotalarda değil, dünyanın farklı coğrafyalarında ve zorlu etaplarda da kullanabileceği konusunda cesaretlendiriyor.