Sporcu gençlerin sırrı: Asla pes etmeyin

CEYDA ULUKAYA ceyda.ulukaya@milliyet.com.tr - “Çok kıymetli bir sorumluluk”

Arda Güler (A Milli Takım ve FB Spor Kulübü Futbolcusu): Her Türk genci gibi benim için de 19 Mayıs’ın anlamı çok büyük. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, İstiklal Savaşının temellerini atarak bağımsızlık ve aydınlanma meşalesini yaktığı tarihi gençlere bayram olarak armağan etmesi bizim için çok kıymetli bir sorumluluk. Fenerbahçe gibi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden, ülkemizin değerlerini benliğinde hisseden ve taşıyan dünyanın en büyük spor kulübü kimliğine sahip olan bir kulübün Milli Takım formasını da terleten oyuncusu olmak bana büyük gurur veriyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında tüm gençlere Atamızın “Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır” sözünü hatırlatıyor; Cumhuriyetimizin 100. yılı olması vesilesiyle ülkemiz için daha da anlam kazanan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum.

İnandığınız şeye sımsıkı sarılın

Elis Özbay (Milli Kürekçi): Ortaokul öğretmenim ve aynı zamanda eski Fenerbahçeli kürekçi Arzu Çubuk’un anneme kürek sporuna çok uygun olduğumu söylemesiyle kürek sporuyla ilgilenmeye başladım. Daha önce voleybol oynuyordum ve branşımı değiştirmeyi düşünmüyordum. Fakat 2017’de yeni branş arayışına girdim ve kürek sporuyla yolum kesişmiş oldu. Sporla çok küçük yaştan beri ilgileniyorum. Bu durumun bana en büyük etkisi azimli biri olmamı sağlaması oldu diyebilirim. Bunun yanında sporun planlı ve disiplinli biri olmamda da hayatıma çok büyük bir etkisi oldu.

Bu başarıları erken yaşta almamda başta düzenli ve disiplinli çalışmamın dışında ailemin, erkek arkadaşımın, antrenörlerimin ve dünyanın en büyük spor kulüplerinden biri olan Fenerbahçe’nin katkısı da çok fazla. Bu yüzden çok şanslıyım. Desteklerini her zaman yanımda hissetmek çok büyük bir motivasyon kaynağı oldu benim için. Beni örnek alan gençlere diyeceklerim; inandıkları şeye sımsıkı sarılıp düzenli ve yaptıkları işin farkında olarak çalışmaları. “Yapamazsın” diyenler, “Ne gerek var” diyenler olacaktır. Bana da denildi ama günün sonunda o sözleri duymazdan gelip, amaçlarını düşünüp oraya tam olarak odaklandıklarında başarı da kendiliğinden gelmiş oluyor.

En iyisi olana kadar çabalayın

Cansu Bektaş (Milli Halterci): Uzun bir süre cimnastik sporuyla ilgilenmiştim, sonra bir ameliyat geçirdim ve bırakmak zorunda kaldım. Bir yıl sonra halter antrenörümün yönlendirmesiyle haltere başladım. Aslında ilk başlarda pek  istemedim, çünkü çoğunlukla erkek sporcular vardı. Ama hocamın ve babamın ısrarıyla devam ettim ve ikinci ayımda Türkiye üçüncüsü oldum. Madalya almak da tatlı geldi. İlk senemde dünya şampiyonu oldum ve beni örnek alarak birden çok kız çocuğu halter sporuna yöneldi. Genel olarak spor yapmaya çok küçükken başladım, neredeyse her branşla ilgilendim, bu da beni halterde çok olumlu etkiledi. Altyapım sağlam olduğu için daha kolay ilerledim. Sürekli bir sporla ilgilendiğim için de hem çok sosyal oldum hem de özgüvenim yükseldi, bunlar da bana göre en güzel özelliklerimden birkaçı.

İlk dünya şampiyonluğum yıldızlardaydı, kısa süre önce büyüklerde Avrupa Şampiyonu oldum. Bu başarımın sırrı azim, hırs, iradem, kendime olan inancım ve isteğim. Bir spora başlarken kendime her zaman en iyi ben olacağım neden olmasın ki diyorum. Spor yapmak isteyen, aslında sporda ve her anlamda başarılı olmak isteyen bir kişi her zaman kendine inanmalı, inanırsanız her şeyi başarırsınız. Size inanmayanlar alay edenler çok olacak, bana da oldu ama şu an ben hayallerime adım adım ulaşıyorum. Sizi asla kötü etkenlerin etkilemesine izin vermeyin. Her şeyden iyi bir pay çıkarın kendinize ve en iyisi olana kadar çabalayın, pes etmeyin.