Pazar"Puro içtiğiniz kıyafetle sakın yatağa girmeyin"

"Puro içtiğiniz kıyafetle sakın yatağa girmeyin"

05.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Puro Hakkında Her Şey"in yazarı Vedat Özdan: "Puro külünüze sahip çıkın; yere dökülmemeli, eşyaların üzerine uçmamalı. Ayrıca puro içtiğiniz kıyafetle sakın yatağa girmeyin. Bir de bütçeniz sınırlıysa eşinizin puro harcamalarınızı görmemesi için önlemler alın"

Puro içtiğiniz kıyafetle sakın yatağa girmeyin

Sigara tiryakiliğinden kurtulup puro sevdasına tutulmuş biri Vedat Özdan. Puro üreticisi Kübalı ailelerin mücadele dolu hayat hikayelerini okudukça önce insan sonra bir işadamı olarak bunlardan dersler çıkarmış ve ortaya "Puro Hakkında Her Şey" (İnkılap Kitabevi) adlı kitabı çıkmış. Daha çok erkekler içer ama içen kadınlar da var. Örneğin Bo Derek, Sharon Stone, Demi Moore, Madonna, Linda Evangelista. Türklerden ise bir tek Sezen Aksu'yu biliyorum. Ancak bir kadın puro içecekse, sigarasını yakmak için olduğu gibi atlayamazsınız. Çünkü puro yakmak ancak kişinin kendi başına yapabileceği bir iştir. Puronun neden erkeksi bir imajı var? Aslında bu, mafya filmleri sonucunda bizde yerleşmiş bir önyargı. Bence puro içmek bir adabı muaşeret işidir. Etrafa, insanlara saygılı olmak lazım. "Ben puro içiyorum, iktidar ve güç sahibiyim, o zaman istediğimi yaparım" diye bir şey yok. Puro içmenin bir adabı mı var? Puro içen adamlarda sanki bir "böbürlenme" havası olur. Sizce puro bir prestij sembolü müdür? "Kötü puro kokan bir adam kadınları etkilemez" Puroyu severek içen biri olmama rağmen dumanından rahatsız oluyorum. Bir de puro, sigara gibi hemen içilmiyor. İçimi bir ile dört saat arası sürebiliyor. Temiz hava solumak herkesin hakkı. Ben özellikle çocuk olan ortamlarda kesinlikle puro içmem. Restorana gittiğimde garsona puro içeceğimi önceden söylüyor, ona göre bir yer göstermesini istiyorum. Ayrıca puro, sigara gibi içe çekilmese de insan ister istemez bu dumanı soluyor. Bu da sağlık için olumlu değil. Dünyada artık bir "antiduman" akımı var. Puro bundan ne kadar etkilieniyor? Eşim hamile olduğundan evde pek içmek istemiyorum. İçeceğim zaman mutlaka rızasını alıyorum, camı açarak ortamı havalandırıyorum. Diğer kuralları şöyle sıralamak mümkün: Puro külünüze sahip çıkın; yere dökülmemeli, eşyaların üzerine uçmamalı. Ayrıca puro içtiğiniz kıyafetle sakın yatağa girmeyin. Bu kıyafeti hemen çamaşır sepetine koymanızda ve bir duş almanızda fayda var. Bir de bütçeniz sınırlıysa eşinizin puro harcamalarınızı görmemesi için önlemler alın. Yoksa aile harcamaları üzerindeki yetkiniz zayıflar. Puro içmek hem dumanı hem de maliyeti açısından ilişkilerde sıkıntı yaratabilir. Kitabınızda "Puro ve eşinizle ilişkinizde dikkat etmeniz gereken kurallar" başlıklı bir bölüm var. Siz bu kurallara uyuyor musunuz? Eşim o anlamda bana müdahale etmez. Zaten ben de internetten indirimleri takip ettiğim için çok uçuk puro harcamaları yapmıyorum. Haftada en fazla beş tane içiyorum. Sizin puro harcamalarınızı eşiniz nasıl karşılıyor? Küba'da puro ucuz değil. Normal free shop fiyatlarından yüzde 30 veya 40 daha ucuzdur. "Yerinden alınca daha ucuz olur düşüncesi" Küba'dan alınan purolar için de geçerli mi? İçgüdüleri kadına neden etkileneceğini söyler. Bu da kötü puro kokan bir adam olamaz bence. Kadınları puro içen adamlar etkiler mi? "İyi puro dumanını vermekte cimrilik yapmaz, çok tüter" 1999 ile 2002 yılları arasında Maliye Bakanı Sümer Oral'ın özel danışmanlığını yapıyordum. O çok iyi ve güzel puro içerdi. Bende de bir merak uyandı. Ancak ben uzun yıllar sigara tiryakisiydim. Bırakabilmişken yeniden sigaraya başlarım korkusuyla merak etmeme rağmen puroyu düzenli olarak içmiyordum. Puro içmeye ne zaman başladınız? İnsan hiçbir şeyin tiryakisi olmamalı. Ben puroyu keyif için, sadece canım istediği zaman içiyorum. Sigara ise alışkanlıktan içilir. Yani gün boyu içilen 15-20 sigaradan sadece bir-iki tanesinden zevk alınır. Diğerleri o zevki yakalamak için içilir. Şimdi puro tiryakisi misiniz? Sigara tiryakiliği ile farkı nedir? Maliye Bakanlığı'nın Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Başkanlığı'nı da yaptığımdan uluslararası hukuki sorunlar hep ilgimi çekerdi. Kitaba ilk yönelişim Küba'nın içinde bulunduğu uluslararası hukuki karmaşayı anlayabilme adına oldu. Küba Devrimi'nden sonra Amerika'ya yerleşen, el sarması purolara hayat veren adamların hikayelerini okudukça da puroya dair her şeyi merak eder oldum. Puroyla ilgili bir kitap yazmaya nasıl karar verdiniz? "Paranız ziyan olmasın" Makine yapımı puro içilmez. Bu puroların dış sargısında gerçek tütün kullanılmaz. El yapımı "premium" puronun temel özelliklerine göre puro uzun dolgu olmalı. Yani iç dolgu maddesi bütün yapraklardan oluşmalı. Bu puronun üstünde "long-filler" yazar. Dış sargılarında büyük damarlar, çıkıntılar, çatlama ve göçmeler olmamalı. Yakıldığında her tarafı aynı hızda yanmalı. Dumanını vermekte cimrilik yapmamalı. İlk defa alınıyorsa çok büyük, kalın purolardan kaçınmak lazım. Hem ağır olabilir hem de içilemezse para ziyan olur. Bunları 1-2 dolara bulamazsınız. Hiç puro bilgisi, kültürü olmayan biri iyi puroyu nasıl anlayabilir? "Puroyu bacakta sarmak teknik olarak imkansız" Siz hiç bacağında hamur açabilen, yaprak dolma sarabilen bir kadın gördünüz mü? Puroyu bacakta sarmak hem teknik olarak imkansız hem de yüzeyi düz bir masada yapması daha kolay. Puro yapımında en az dört tür tütün yaprağı kullanılır. Kadınlar da bacaklarının üstüne bir örtü serip bunları orada kümeler. Bu efsaneyi tütün yapraklarının işlendiği yeri (Stripping House) gezen Hollandalı bir gazetecinin çıkardığı söylenir. Gazeteci bu yerin isminden de esinlenerek kendince bir fantezi yaratmış olabilir. Puronun Küba'da kadın bacağında sarıldığı efsanesi gerçek mi? Yalansa bu nereden çıkmış olabilir?

Yazarlar