02.04.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
SEYHAN AKINCI
SEYHAN AKINCI- Pokémon dün mumları üflerken ne dilek diledi bilemeyiz tabii ama bir 25 sezon daha ekranlarda olmayı dilemesi muhtemel... 1 Nisan 1997’de ekranlara gelen ilk bölümünün üzerinden bugün tam 26 yıl geçmiş durumda. Pokémon hiç şüphesiz bir efsane. Hikâyenin her bir karakteri oldukça popüler olan bu anime seride bizim buralarda Pikachu en çok bilineni... Pokémon fırtınasının estiği yıllarda yayınlanan “Hayat Bilgisi” dizisindeki Pikaçu Kerem dendiğinde hangimiz 2000’lerin başına ışınlanmış hissetmiyoruz ki? Dünyada aynı anda 169 ülkede birden yayınlanan anime dizi Pokémon, türünün Batı’da en büyük karşılık bulan örneği. Oyuncaklardan etiketlere, çocuk kıyafetlerinden kırtasiye ürünlerine kapitalizme de göz kırpmadı değil. Ama Pokémon’u bununla sınırlarsak haksızlık etmiş oluruz. O tadından yenmez ‘90’ların “Adam” olacak çocukları büyüyeli epey oldu. E tabii Pokémon da... Dedik ya artık 26 yaşında. 26 yıla 25 sezon dizi ve 18 sinema filmi sığdırmayı başaran bu çılgınlık sanat da etkisini gösteriyor.
Japon el sanatları ustalarından 70 eser
Japonya’nın Kanazawa şehrinde bulunan Ulusal El Sanatları Müzesi’nde 21 Mart’ta açılan “Pokémon x Kogei” sergisi bu etkinin gücünü görebileceğimiz 70 çalışmayı barındırıyor. Sergi fikri birbirine zıt görünen iki elementi çarpıştırıp ortaya çıkacak etkileşimin merakından doğmuş. Geleneksel Japon el sanatları ustaları, bir fenomen olan Pokémon evrenine girer ve maharetlerini konuşturursa ne mi olur? Seramikten tekstile uzanan çeşitli alanlarda çalışan 20 ustanın ortaya koyduğu çalışmalar “Pokémon x Kogei” sergisinde 11 Haziran 2023’e dek Japonya’daki Ulusal El Sanatları Müzesi’nde görülebilecek. Üstelik bu ustalar öyle bizim sıkça kullandığımız türden de değil. Farklı yaş gruplarının yer aldığı bu ustalar arasında “Yaşayan Ulusal Hazineler” bile mevcut... Bu kişiler Japonya’nın “Kültürel Varlıkların Korunması Yasası”na dayanarak önemli kültürel varlıkların koruyucuları olarak sertifikalandırılmış olanlar... Terim işte bu ustalar için kullanılıyor.
“Çocukken Ash olurdum”
Pokémon dünyasına kendini fazla kaptırmış bizim dünyalı pek çok kişi de belki bir dönem Pokémon yetiştiricisi olmaya karar verdi. Sonra sigortalı bir işe girdi! İçindeki Pokémon’u yaşatanlar için Uğur Kanbay’ın yazdığı, yönettiği ve aynı zamanda oynadığı tek kişilik oyunu “REM” muhakkak seyredilmesi gereken işlerden... 85 dakikalık tek perdelik oyun; insanlar, mekânlar, sesler, kokular ve Umut’un çok sevdiği Pokémon’larla dolu... Tiyatro SFRPZTF’nin yeni oyunu “REM” ile ilgili genç neslin sahnede yükselen isimlerinden Kanbay, Milliyet Sanat dergisinin nisan sayısında Baran Danış’la söyleşti. Danış’ın, “Popüler kültür ikonu Pokémon’ları oyuna dahil etme fikri nasıl ortaya çıktı?” sorusunu Uğur Kanbay, “Pokémon çocukken izlemeyi en çok sevdiğim çizgi filmlerden biriydi hatta Ash olurdum. Her jenerasyonun az da olsa hâkim olduğu bir dünya. Oyun karakterini biricik kılmak ve kurduğumuz dünyaya hizmet etmesi açısından Pokémon’ları kullanmak istedim. Oyunun ilk taslağını 2020 yılında “Kabataş Tramvay Durağı” ismiyle yazmıştım. Yaratım süreci uzun ve meşakkatliydi. İlk taslağı tamamladıktan uzun bir süre sonra oyunu tekrar elime alınca okuduğum metni sevmedim ve yeniden başına oturmak istedim. Karakter isimlerinden olay örgüsüne kadar pek çok şey değişti süreç içinde. Pandemi girdi araya, konservatuvar hazırlık atölyesinde tanıştığım öğrencilerimi proje ekibine dahil ettim ve Zoom üzerinden 250 saati aşan mesai sonrası oyun “REM”e dönüştü. Kafaları yaktığımız bir yazım süreciydi. Prova sürecinde bile değişiklikler yaptık. Umarım yolu güzel olur” sözleriyle yanıtlıyor. Söyleşinin tamamını derginin nisan sayısında okuyabilirsiniz.