Piercinglere mücevher ışıltısı

Özlem Ülkü - Tasarımlarını Madonna’dan Beyonce’ye ünlü isimlerin tercih ettiği Milka Karaağaçlı sokak stilini de kendine özgü bir biçimde harmanlıyor. Ve bu stilin iddialı ikonlarından olan piercing tasarımlarıyla da adından söz ettiriyor. Milka Karağaçlı’nın kurucusu olduğu mücevher tasarım markası “Kısmet by Milka”, mağazalarında açtığı piercing stüdyolarıyla da uzman isimlerle alışılmış kalıpların dışına çıkmayı teşvik eden styling hizmeti de veriyor. Son koleksiyonu Monsters ile de beğeni toplayan Karaağaçlı’ya Kısmet by Milka’nın marka yolculuğunu soruyoruz.

Mağazalarınızda piercing stüdyosu kurdunuz. Piercingi mücevherle buluşturuyorsunuz. Sizi buna yönelten ne olmuştu?

Kısmet by Milka olarak 10 seneden fazla bir süredir çeşitli formlarda küpeler tasarlıyoruz ve bu konuda iddialıyız. Bizde küpeler tektir, çünkü asimetriyi seviyoruz, iki kulağı farklı tasarlıyoruz. Bunlarla birlikte, bir çeşit başkaldırı sembolü görevi görecek parçalar yaratmak istedik ve piercing koleksiyonumuzu ortaya çıkardık. Bugün artık sokak kültürünü konuşuyoruz. Her şeyi sorguluyoruz, neden diyor ve bize sunulan, dayatılan doğruları yeniden yazıyoruz. Biz de marka olarak piercing neden mücevher mağazasına taşınmasın dedik ve bu düşünceyle bütün mağazalarımıza piercing stüdyosu kurduk.

Stüdyoda bu süreç nasıl ilerliyor? Hangi taşları kullanıyor, nelere dikkat ediyorsunuz?

Üretime ciddi bir yatırım yaptık ve tamamen hijyen, antialerjen altın piercingleri tasarlayıp, üreterek hayata geçirdik. 8 yaşındaki kızlar anneleriyle ilk kulak delimlerini mağazamızda yaparken, birçok erkek de piercing için geliyor. Yani bu inovasyonla çok fazla yaştan kişiye dokunabiliyoruz. Piercinglerde ağırlıklı olarak beyaz ve konyak pırlanta kullanıyoruz, fakat safir, yakut ve zümrüt gibi değerli taşlara da  yer veriyoruz. Dünyada mağaza içerisinde piercing stüdyosu olan tek “designer fine jewelry” markası Kısmet by Milka. Association of Professional Piercers’dan onaylı, alaşımında nikel bulundurmayan, özel mekanizmalı, anti-alerjik piercinglerimizle, hijyenik bir ortamda, uzman piercerlarla çalışıyoruz. Müşterilerimiz, stil uzmanlarıyla birlikte kendi zevklerine göre kulak stilini belirleyerek hem delim hem de styling hizmeti alabiliyor. “Angelic” adını verdiğimiz tasarım gerçekten çok farklı bir parça. Roslow gold, beyaz pırlantalar ve tektaş bir safirle tasarladığımız bu parça birden fazla biçimde kullanılabiliyor. Takacak kişi isterse kanat formunu aşağıya doğru çevirebilir ve sallantılı bir küpe gibi kullanabilir. İsterse kulak memesine açılı bir şekilde oturtup yay formunda kullanabilir, isterse de kıkırdak bölgesine takıp piercing şeklinde kombinlemeyi tercih edebilir. Hem tasarımı hem kullanılan malzemeler hem de çok yönlülüğü gereği ön plana çıkan bir parça olduğunu düşünüyorum.

“Sınırların aşıldığı bir dönemdeyiz”

Dünyaca ünlü moda haftalarında da sıklıkla gördüğümüz aksesuarlarda trendler neler?

Piercing ve kulak stylingi çok kuvvetli olduğumuz bir alan; üstelik yaş, cinsiyet gibi kavramlardan da bağımsız…  Geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi bu sezon da ön planda kulak aksesuarları. Sosyal hayattaki çoğulcu yaklaşım, kişisel ifade mücevher dünyasında da yerini bulacak diye düşünüyorum. Her şey çok daha kişisel bir değerlendirme sürecinden geçiyor. Bu da çeşitlilik ve özgünlük demek. Mücevher sektörü şu anda çok farklı bir yöne doğru ilerliyor. Gerçekten her zevke hitap edecek tasarımlar bulmak mümkün. Mücevherde, modada, kısacası tasarım ve yaratıcılık gerektiren hiçbir şeyde sınır yok artık. Malzeme, form, boyut her şey artık çok farklı. Bundan dolayı size net bir şekilde trend söyleyemem çünkü artık sınırların aşıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Altında anlam barındıran parçalar tasarlamak bizim için çok kıymetli. Moda sektöründe de mesaj içeren tasarımlara bir yönelim görüyorum. Kreatif sektörler toplumsal konulara değinmesi gereken sektörler bence. Sanat ve tasarım topluma ışık tutmanın, farkındalık yaratmanın belki de en masum, en eforsuz biçimi...

Madonna, Beyonce, Rihanna, Cameron Diaz, Katy Perry gibi dünyaca ünlü isimlerle çalışıyorsunuz. Sizin, stilini takip ettiğiniz, beğendiğiniz kimler var?

Kendi stilini yaratan, üzerinde taşıdıklarıyla bütünleşebilen herkesin stili beni heyecanlandırıyor ve motive ediyor. Timothee Chalamet ve Harry Styles’ın yaratıcı stiline bayılıyorum. Sınırların dışına çıkmaktan korkmadan, dayatılmış cinsiyet kalıplarını reddederek, modaya deneysel bir biçimde yaklaşıyorlar. En önemlisi insanların düşüncelerine göre değil kendi iç dünyalarına göre giyindiklerini düşünüyorum. Tilda Swinton da çok beğendiğim bir isim. Hem aurası, hem modaya yaklaşımı, çağın ötesinde düşünme biçimi bence çok etkileyici. Yeni neslin en ön plana çıkan oyuncularından Zendaya’yı da çok beğeniyorum. Son olarak Prenses Diana’yı söylemem gerek. Spor kıyafetlerini sokağa taşıyan ilk isim olabilir kendisi.