Odun ateşinde İtalyan pizzası

Bizim kuşak pizzayı geç öğrendi. Bizim kuşak pizza yiyerek değil, pide yiyerek büyüdü. Benim ailem Anadolu'da gezinirken evlerimizin bahçesindeki fırının yandığı günler analarımız önce ekmek yapar, sonra da ekmeğin kalan hamuru ile pide pişirirdi.
Sonra ailem büyük şehirlere göç ettiğinde, annem hafta sonları, sabahın erken saatinde pidenin "harcını hazırlayıp tencereye koyar"dı. Ben de tencereyi yüklenir, fırının yolunu tutardım. Bazı fırınlar ekmek hamuru ile müşterinin getirdiği "harcı" kullanarak pide pişirirdi. Hafta sonu evde pide yemek büyük zevkti.
Bu pideler mayalı hamur ile yapılır, hamuru ince tutulur, bu nedenle kıtır kıtır olurdu.
Derken efendim, yıllar önce ilk defa Amerika'ya gittim. O tarihlerde New York'ta her köşe başında bir pizzacı dükkanı vardı. Pizzayı orada tanıdım. O tarihlerde bu pizzacı dükkanları gerçek İtalyanlar tarafından işletiliyordu. Pizza Hut gibi pizzacı zincirleri henüz oluşmamıştı. Küçük pizzacı dükkanlarında İtalyanlar sokağa karşı gösteri yaparlardı. Hamuru havaya atıp çevire çevire yufka gibi inceltir, sonra üzerine harcını koyup ağzı sokağa dönük odun fırınına atar, kıtır kıtır pizzalar hazırlarlardı. Fırından çıkan kocaman daire şeklindeki pizzayı üçgen dilimlere ayırır, dilim dilim satarlardı.
O zamanlar çok yakın dostum bir İtalyan öğrenci idi... "Amerika'dan İtalya'ya dönünce sadece ve sadece New York'un bu kıtır pizzalarını özleyeceğim" derdi. Daha sonra İtalya'ya gittim. İtalyan dostumun ne demek istediğini anladım. İtalya'daki pizzalar mayasız hamurdan yapılıyordu. Ve de hamurları kalındı. Kıtır değildi.

İtalyan pizzalarını aratmıyor
Türkiye'de de pizza modası başladı. Ama bizim pizzalar genelde mayasız hamurdan yapılıyor. Ve de hamurlar çok kalın. Pizza yerine hamur yeniliyor.
Bunları neden anlatıyorum?
Şundan: Çocukluğundan beri tanıdığım Sumru Eker Küçükonat, üniversite tahsilini tamamladıktan sonra kendi işini kurmaya karar verdi. Gıda işine girdi. Bir Amerika seyahatinde mayalı kıtır pizzaları görünce Türkiye'de pek rastlanmayan bu tür pizzaları yapmaya karar verdi. A la Pizza ismi ile farklı bir pizza zinciri kurma arayışında ilk mağazasını İstanbul'da Levent'te, Metrocity alışveriş merkezinde açtı.
Alışveriş merkezlerinde şimdilerde gıda mağazaları büyük ilgi görüyor. Metrocity'nin de gıda bölümünde, balık satanından kebap ve lahmacun satanına kadar çok sayıda gıda mağazası var. İnsanlar çoluk çocuk gidiyor, yiyeceklerini alıp mağazaların önüne dizili masalarda yiyor.
Ben de karımla Sumru Eker Küçükonat'ın A la Pizza'sının pizzasını tatmaya gittim. Çok çok beğendim... Gerçek anlamda, Amerika'da yenilebilen İtalyan pizzası tadındaydı.
Peki özelliği neydi:

Hamuru mayalı hamur. Bir gün hamur teknesinde dinlendiriliyormuş.

Pizzanın altlığı incecik açılıyor. Pizza yerine "deve hamuru" yemiyorsunuz.

Pizzada mozerella peyniri kullanılır. Bu peynirin özelliği sakız gibi uzamasıdır. Bizde mozerella bulamayanlar taze kaşar kullanır. Sumru hanım Manisa'da, Köylüm firmasında mozerella yaptırıyor, onu kullanıyormuş.

İtalyan tipi pizzada bizim Türk sucuğu kullanılmaz. İtalyanların peperoni dedikleri tür bir salam kullanılır. Bizde bu salamı bulmak zordur. Sumru hanım Şütte'nin yaptığı peperoni salamını kullanıyormuş.

Bizde şimdilerde pizza elektrikli fırında pişiriliyor. Sumru hanım Metrocity'nin içine küçücük bir odun fırını kurdurmuş. Pizzalar odun fırınında pişiriliyor.

İşte bunun için A la Pizza'nın pizzası hem kıtır hem de pek lezzetli. Porsiyon olarak tabak büyüklüğünde hazırlıyorlar. Dilim olarak satılmak üzere de tepsi büyüklüğünde yapıyorlar. Sebzelisi, salamlısı, domateslisi, tavuklusu var.
Dilim pizzaların dilimi 3 milyon lira, tek pizzaların porsiyonu 6 milyon lira dolayında.
A la Pizza'nın lazanyasına da bayıldım. Barilla'nın lazanyasını beşamel sosla bir gece bekleterek odun fırınında bir lazanya yapıyorlar ki tadı anlatılamaz. Sebzeli, kıymalı lazanyaları var. (Lazanya, makarnanın üç parmak eninde bir karış boyunda olanı. Su böreği yapar gibi kat kat, üst üste diziliyor. Katların arasına kıyma veya sebze konuluyor.)
A la Pizza'nın ustaları Müjdat Gül, Özkan Karakaya ve Nusret Coşkun daha önce Danimarkalı ustaların yanında yetişmiş. Genç ve işini bilen ustalar.
Yolunuz Metrocity'ye düşerse A la Pizza'nın pizzasını veya lazanyasını tadın. Hoşunuza gidecek.