Pazar'Ne zaman evimize gideceğiz?'

'Ne zaman evimize gideceğiz?'

19.03.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:

Afet sahasını ziyaret eden, çadır ve konteyner kentlerde görev alan psikolog ve psikiyatri uzmanlarına, çocuk ve ergenlerin ruh sağlığına ilişkin gözlemlerini ve başlıca ihtiyaçlarını sorduk.

Ne zaman evimize gideceğiz

Ceyda Ulukaya- Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir ayı aşkın süre geçse de yarattığı yıkımın travmatik etkileri sürüyor. Bunu en ağır şekilde deneyimleyenlerse, toplumdaki en hassas ve savunmasız kesimi oluşturan çocuk ve ergenler. Yaklaşık 5 milyon çocuk ve ergeni etkilediği tahmin edilen depremler nedeniyle evini, ebeveynlerini kaybeden, enkazdan çıkan, ampüte olan, çadır kente uyum sağlamaya çalışan ya da başka şehirlere göçmek zorunda kalan çocuklar var. Başta akut stres bozukluğu olmak üzere birçok sağlık sorunuyla boğuşan bu çocuklar için gönüllü uzmanlar, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonuyla sahada psikososyal destek hizmeti veriyor. Depremin ilk günlerinden itibaren bölgeyi ziyaret eden, çadır ve konteyner kentlerde görev alan sivil toplum kuruluşları arasında Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ve Türk Psikologlar Derneği’nden uzmanlar var. Afet sahasında etkili  destek sağlayabilmek için öncelikle temel gereksinimlerin karşılanması, barınma ve güvenlikle ilgili düzenin sağlanması gerektiğini anlatan uzmanlar, “Aslında esas müdahaleyi bundan sonra yapabileceğiz, süreç yeni başlıyor” diyor ve bölgeye en az bir yıl kesintisiz desteğin sağlanması için gönüllü uzmanlara çağrıda bulunuyorlar. Onlarla afet sahasından izlenimlerini, çocuk ve ergenlerin depreme ilişkin algı ve tepkilerini ve başlıca ihtiyaçlarını konuştuk.

Haberin Devamı

Türk Psikologlar Derneği

Depremden etkilenen 7 ili ziyaret eden ve ihtiyaç tespitinde bulunan Türk Psikologlar Derneği, bugün itibariyle Hatay, Adıyaman, Malatya ve Elbistan’da çalışmaya başlayacak. Bir haftalık periyodlarla minimum 1 yıl boyunca bu çalışmanın devam etmesi planlanıyor, bunun için de uzman gönüllülerin desteğine ihtiyaçları var. Dernekten Doç. Dr. Zeynep Tüzün ve Dr. Zeynep Şeker anlatıyor:

“Çocuklar daha hızlı yanıt veriyor”

Doç. Dr. Zeynep Tüzün: Çocukların bu süreci yetişkinlere göre daha kolay atlatabileceğini söylemek mümkün değil ama yetişkinlere göre çalışma yapmaya ve cevap almaya daha açık bir grup olduğunu söyleyebiliriz. Önceki afet deneyimlerimizde de bunu gördük: Oyun ve eğitim faaliyeti için bir mekan ayarladığınızda ve düzenli olarak, yaşa uygun eğitimsel ve sağaltıcı faaliyette bulunduğunuzda çok ciddi katılım alıyorsunuz. “Benim saatim geldi” şeklinde takip ediyorlar. Bu anlamda ergen ve yetişkinlere göre daha hızlı cevap aldığımız bir grup. Tabii ailelerin de bu yönde desteklenmesi çok önemli; çünkü ciddi kayıpları var ve çocuklara yönelik ilgilerini korumaları zorlaşabiliyor. Dolayısıyla aileye destek olacak çalışmalar yapmanın doğal olarak o ailenin çocuğa ilişkisine de yansıması olacak. Bu nedenle tüm çadır ve konteyner kentlerde farklı yaş gruplarına göre, sadece çocukların ve ayrı olarak ergenlerin girebileceği ve faaliyette bulunabileceği alanların oluşturulması çok önemli. Anne-babaların çocuklarını uzman gözetimindeki güvenli bir alana bırakabilme, çocukların bu alanda eğitsel ve sağaltıcı tekniklerle faaliyette bulunma imkanı sağlanmalı. Çocuk ve ergen, o çadır kentte 6 ay kalacaksa, bilmeli ki her gün örneğin 11.00’de kendi yaş grubunda bir faaliyet var. Bu istikrar ve tutarlılık son derece önemli.

Haberin Devamı

“Akut stres tepkileri devam ediyor”

Psk. Dr. Zeynep Şeker: Deprem bölgesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları ve diğer STK’lardan aldığımız geri bildirimlere göre, birçok farklı alanda çalışma yürütmek gerekiyor. Refakatsiz kalan çocukların özel ihtiyaçları bulunuyor. Yakınlarını kaybeden gençlere dair gelen bazı bilgiler de, intihar riskinin göz önünde bulundurulması gerektiğini gösteriyor. Ampute edilmiş çocuklar için özel bir çalışma alanı geliştirmeye ihtiyaç var. Saha ziyaretimizde, çocuklarda afet sonrası beklediğimiz akut stres tepkilerini gördük. Deprem olacak mı kaygısı, korkuların tetiklenmesi, öfke ile baş edememe, uyku ve tuvalet sorunları gibi alanlarda problemler olduğu görülüyor. Ancak bir ayda bitmesini beklediğimiz bu tepkilerin devam ettiğini görüyoruz. Arama kurtarma çalışmalarının uzun sürmesi, kişilerin yakınları ile iletişim kurmakta zorlanmaları, temel ihtiyaçların karşılanma sürecinin devam etmesi ve artçıların sürmesi nedeniyle çocukların da yetişkinler gibi kendilerini regüle etmeleri ve güvende hissetmeleri daha fazla zaman alıyor. Ergenlerdeki akut stres döneminde çocuklardan farklı olarak içe kapanmayı da görebiliyoruz. Bu tablonun, psikososyal destek, barınma ve güvenlikle ilgili düzenin sağlanması halinde 1-2 ay içinde hafiflemesini bekleriz. Uzaması halinde daha farklı psikiyatrik tablolar ortaya çıkabilir, fiziksel zihinsel gelişimleri aksayabilir, sağlık problemleri yaşanabilir.

Haberin Devamı

Ne zaman evimize gideceğiz

Ne zaman evimize gideceğiz

Diyarbakır’da evi hasar gören çocuklar, çadır kentte sosyal etkinliklere katılıyor.

Haberin Devamı

Ne zaman evimize gideceğiz

Hatay’da çadır kent yanında bulunan parkta çocuklar oyun oynayarak vakit geçiriyor.

Ne zaman evimize gideceğiz

 

TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ (ÇOGEPDER)

ÇOGEPDER Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal, “Afet sonrası üyelerimize çağrıda bulunduk ve 600’e yakın hekimimiz, bir kısmı sahada bir kısmı online olmak üzere gönüllü destek sağlamak istedi. Hızlıca planlamasını yaptık ve Sağlık Bakanlığı ile organize olarak görevlendirilmelerini sağladık. İki yıl boyunca bölgede belli merkezler kurup gönüllü hekimlerimizle çocuklara yönelik süreğen şekilde destek sağlayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bunun için de destek ve bağış topluyoruz” diyor. ÇOGEPDER’in sahadaki uzmanlarının gözlemleri ise şöyle: 

“Normale dönecek miyiz?”

Haberin Devamı

Uzm. Dr. Ayşe Büyükdeniz: Dernek ve Bakanlığımız işbirliğiyle Elbistan’a gönüllü gittim, 14 gün kaldım. Gündüz hastanede çalışıp öğleden sonra çadırkent ziyaretlerinde bulundum. Çocuk ve ergenlerden hep duyduğum soru, “Ne zaman evimize gideceğiz?” oldu. Deprem tekrar olacak korkusu, hiper vijilans dediğimiz aşırı tetikte olma hali, uyku sorunları, kaçınma belirtileri en sık rastladığım semptomlar. LGS, YKS gibi sınava hazırlananlar, biz bu şartlarda nasıl hazırlanacağız, haksızlık olmuyor mu diye bir kaygı yaşıyor. Bunun dışında kadın buluşmaları düzenleyip anneleri bilgilendirmeye de çalıştık. Her oturumun sonunda bize sorulan, “Biz ne zaman normale döneceğiz?” oldu. Bu kaygıyı başka bir anne, “Hastaneye giderken bir zincir marketin açıldığını görünce acaba eskiye dönüyor muyuz diye umutlandım” diye ifade etti.

Travma tetikleniyor

Uzm. Dr. Yusuf Selman Çelik: Hatay’ın farklı ilçelerinde iki hafta görev aldım. Farklı yaş gruplarıyla çalıştım. Bu süre boyunca, enkazdan çıkan ya da anne baba kaybı olan çocuklar gibi daha riskli gruplara odaklanmaya çalıştım. İlacına ulaşamayan, intihar riski olan ya da otizm spektrum bozukluğu olup durumu ağırlaşan hastalara ulaşmaya çalıştım. İştahta azalma, uykuya dalmada zorluk, tekrar deprem olacak korkusu gibi farklı semptomlar gözlemleniyor. Kaygının yükselmesiyle bu semptomlar artıyor. İnsanların hem evleri yıkıldı hem çadıra alışmaya çalışıyorlar, yağmur yağıyor şartlar daha da zorlaşıyor. Bir gece fırtına olmuştu. Çadırda ekstra problemler yaşandı. Çocuklar bunu deprem zannetti. Herhangi bir travmatik durumda, farklı bir şey olsa da travma tekrar yaşanıyor. Bu yüzden temel gereksinimlerin tam anlamıyla karşılanması, genel güvenlik hissinin sağlanması en önemli kısım. Çadırda ya da konteynerda güvende hissetmeyen çocuğun psikiyatrik olarak desteklenme şansı da düşüyor. Fırtına ya da sel gibi başka bir afet yaşandığında kalacak yerim yok, bu çadır da elimizden gidecek diye düşünüyor, travmayı tekrar tekrar yaşantılamak haliyle ruhsal durumları çok daha fazla zorlanıyor.

Öfke atakları, iştah sorunları

Doç. Dr. Serkan Turan: Kahramanmaraş’tan yeni döndüm. Orada 7 büyük çadır kent, 5000’e yakın çadır ve genelde 10 kişiden hesaplanıyor. 40 bini aşkın kişi olarak düşünebilirsiniz. Alanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kızılay ve çeşitli sağlık kuruluşarından ekipler var. Benim tüm çadır kentleri ziyaret etmek fırsatım oldu. Özel gereksinimli çocuk sayısının sadece Kahramanmaraş’taki çadır kentlerde 250 civarında olduğunu biliyorum. Gözlemlediğim en yaygın şikayetleri üç grupta toplayabilirim: Baş ağrısı, karın ağrısı gibi bedensel belirtiler; uyku ve iştah sorunları gibi düzenleyici sistem belirtileri ve öfke atakları gibi emosyonel belirtiler. 

Davranışsal sorunlar artıyor

Doç. Dr. Hatice Altun: Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampüsü’nde çocuk psikiyatrisi alanında hizmet veriyoruz. İlk Polikliniğimize en sık başvuru kaygı şikayetiyle yapılıyor. Otizm, down sendromu gibi özel gereksinimi olan çocuklarda ilaçları almadan çıktıkları için davranışsal sorunlarda artış söz konusu oldu, onlara ilaç desteği sağlamaya çalıştık. Özellikle otizmli çocuklar düzen değiştiği için ciddi problem yaşıyorlar, eve gitmek istiyorum, çadıra girmek istemiyorum diyenler oluyor. Onlara gerekli desteği sağlamaya çalıştık. Biz de depremzedeyiz. Kendi çocuklarımda da kaygıyı görüyorum. Barınma sorunu ortadan kalkıp sosyal yaşam başlayınca semptomlar da hafifleyecek.

Özel çocuklar için destek

Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen Özel Çocuklar Destek Sistemi uygulaması, ihtiyaç duyulduğunda mesajlaşma yoluyla randevu talep edildikten sonra gönüllü psikiyatri uzmanları ile online görüşme yapmayı sağlıyor. 14 Şubat itibariyle aktif hale gelen uygulama kapsamında, 254 gönüllü hekim çocuk ve ergenlere yönelik psikiyatrik destek hizmeti veriyor. Detaylı bilgi için: https://shgmnadirdb.saglik.gov.tr/Eklenti/45095/0/ocds-deprem-yardimpdf.pdf

Tüm yaş gruplarına yönelik

Türk Psikologlar Derneği, deprem bölgesindeki çalışmalarının yanı sıra diğer illerdeki şubelerinde, travma koordinasyon birimleri eşliğinde depremden etkilenen çocuk, ergen ve yetişkinlere yönelik psikososyal destek sağlıyor. Şubeler, başvuru formu ya da telefon hattı yoluyla aldığı başvurular üzerine gönüllü uzmanlar tarafından online ya da yüz yüze psikososyal destek hizmeti sunmak üzere planlama yapıyor. Detaylı bilgi için: http://www.psikolog.org.tr/tr/