17.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya
Kuruluşu bundan 156 yıl öncesine dayanan Darüşşafaka Cemiyeti, annesi veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli binlerce öğrenciye kucak açan, onlara eğitimde fırsat eşitliği sunan bir okul, hatta ismiyle müsemma bir şefkat yuvası. Kurulduğu günden bu yana tek geliri, kişi, kurum ve kuruluşlardan sağlanan bağışlar. Tüm bağışlar, her yıl Türkiye’nin dört bir yanından gelen 120 öğrencinin eğitimi için harcanıyor. Bu öğrenciler arasında kimler yok ki...
2009’da Mardin’deki Bilge Köyü katliamında hem annesini hem de babasını kaybeden Remziye örneğin. 8 yaşında geldiği Darüşşafaka’daki eğitimini geçen yıl tamamladı, şimdi üniversite yolunda. 17 Ağustos 1999 depremzedesi 41 öğrenci, Darüşşafaka’ya sınavsız kabul edildi. 1997-2007 döneminde toplam 78 şehit asker ve polis çocuğu yine okula sınavsız alındı. Ve tüm bu öğrencilere, 200’ün üzerinde eğitimciden oluşan akademik kadroya sahip bir kurumda, dünya standartlarında bir eğitim alma fırsatı sunuldu.
Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Tayfun Öktem “‘Söz konusu eğitimse siz de yardıma koşar mısınız?’ çağrımıza kulak verip koşa koşa gelen, bu organizasyonda bizi yalnız bırakmayan herkese şükranlarımızı sunuyoruz” diyor.
Böyle bir eğitim kurumunun 156 yıldır ayakta kalması, elbette sorumluluk ve hassasiyet sahibi bir ekiple fırsat eşitliğinin hayatta yaratacağı farka inanan bağışçıların ortak başarısı. Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Tayfun Öktem, çıtayı daha da yükseltmenin düzenli bağışçılara bağlı olduğunu şöyle anlatıyor: “İnanın bizlere her ay 5 TL de bağış yapan var, 5 bin TL de… Biz Darüşşafaka olarak şuna inanıyoruz: Evet her çocuk eşit doğar ama onların eşit yaşayabilmesi, toplumların sorumluluğundadır. Biz 156 yıldır bu sorumlulukta üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bir anlamda iğneyle kuyu kazıyoruz. Bu görevi daha iyi yapabilmemiz; orta ve uzun vadede çok daha fazla sayıda çocuğumuzun hayatlarını değiştirebilmemizin en önemli unsuru da düzenli bağışçı sayımızı artırmak. Bu hem Cemiyetimizin ve misyonumuzun sürdürülebilirliğini sağlıyor hem de ülkemizin toplumsal kalkınmasının önünü açıyor. Bu yüzden, bağışların tek bir kuruşunun bile bu amaç dışında kullanılmadığından emin olmak zorundayız. Bu kapsamda, ‘şeffaflık’, ‘hesap verebilirlik’ ve ‘sürdürülebilirlik’ ilkeleri doğrultusunda, 2013 yılında Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları arasında bir ilke imza attık ve Darüşşafaka Cemiyeti olarak bağımsız şekilde kendimizi kurumsal yönetim derecelendirme çalışmasına tabi tutturduk. Ve aynı yıl 8,4 olan notumuzu bu yıl itibarıyla 9,54’e yükselttik. Bugün Türkiye’de en yüksek nota sahip STK olsak da bununla yetinmiyoruz. Bu notu daha da yukarı çekmek için var gücümüzle çalışıyoruz.”
“Selvi Boylum Al Yazmalım” da bağışlandı
Darüşşafaka’nın 156 yıllık köklü tarihi, aslında bu sürdürülebilirliği garanti eden çok sayıda bağışla dolu. Nakdi bağışların yanı sıra vasiyet bağışı ya da eser bağışı gibi farklı opsiyonlarla Darüşşafaka’ya destek olmak mümkün. Bunun son örneği de Türk sinemasının ve edebiyatının unutulmaz isimleri arasında yer alan Ali Özgentürk’ün geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği bağış oldu. Yayınlanmış ve yayınlanmamış 100’e yakın eserin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlayan Ali Özgentürk’ün bağışa konu eserleri arasında, Yeşilçam’ın unutulmazlarından “Selvi Boylum Al Yazmalım”dan 70 adet filme çekilmemiş senaryo ve hikayeye birçok eser bulunuyor. Öktem, bu bağışın binlerce çocuğun hayatını değiştireceğini söylüyor: “Çoğu zaman ağlayarak izlediğimiz ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’, bundan sonra da bize duygusal anlar yaşatmaya devam edecek ama her birimiz bu eserin çocukların hayatlarında yarattığı değişimle mutlu olacağız, gurur duyacağız” diyor.
Darüşşafaka Cemiyeti’nin eğitim alanında üstlendiği bu misyon, önceki hafta koşulan 41. Vodafone İstanbul Maratonu’nda kırılan bağış rekoruyla bir kez daha tescillendi. Aralarında Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, oyuncu Çağlar Çorumlu, Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in de olduğu bine yakın koşucu, Adım Adım Platformu üzerinden başlatılan destek kampanyası sayesinde 14 bini aşkın bağışçıya ulaşarak toplamda 2 milyon TL’nin üzerinde bağış topladı. Bu rakam, Türkiye’de bugüne dek maraton kapsamında bir STK’ya yapılan en yüksek bağış miktarı. 18 Kasım’a dek devam eden bağışlar için bugün son gün.