29.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
myalcin@turk.net Fransızlar doğrusu haksız değiller. Konyak adını Fransa'nın Charente-Maritime bölgesindeki Cognac kasabasından alıyor. Buranın bol kireçli topraklarında yetişen beyaz üzümler, konyağa öyle bir rayiha veriyor ki, aynı üzümleri dünyanın başka bir yerinde yetiştirip aynı yöntemlerle işleseniz bile konyağın kendine özgü güzel kokularını yakalayamıyorsunuz. O yüzden şaraptan damıtılmış konyak benzeri içkilere brendi deniyor, brendinin ancak Cognac apelasyonunda yapılanı bu adı alabiliyor.Brendi kelimesi, Felemenkçede "yanık şarap" anlamına gelen "brandewijn"den geliyor. 16'ncı yüzyılda Fransa'dan Hollanda'ya ve İskandinav ülkelerine fıçılarla şarap taşıyan Hollandalı kaptanlar, Fransa'nın Charente bölgesinin şaraplarından şikâyetçiymiş. Zira birçok bölgenin şarabı yola dayanırken, bu bölgenin tümü de beyaz olan şarapları, alkol dereceleri düşük olduğu için uzun deniz yolculuğu sırasında zaman zaman bozuluyormuş. O yıllarda şişeli nakliyat, şarabın dayanıklılığını artırmak için kükürt kullanmak vb. gibi imkânlar olmadığından, şaraplar bazen yolculuğun sarsıntılarına, ısı değişimlerine dayanmıyor ve ziyan oluyormuş.Kaptanlar, Charente'ın şarabını damıtarak yoğunlaştırmayı, alkol derecesini yükseltmeyi denemiş ve başarılı da olmuşlar. Bu yüksek alkollü şaraplar hem az yer kaplıyor hem de bozulmuyormuş. Gittikleri ülkede de meyhanelerde içine biraz su katılıp içiliyormuş. Kaynatılarak damıtıldığı için, bu şaraba "yanık şarap" denmiş.Tabii bu brandewijn, bugünkü konyağın hayli ilkel haliymiş. Zamanla şarabın ikinci bir kez daha damıtımı denenmiş ve böylece iyice yüksek alkollü, 60-70 derecelik bir içki elde edilmiş. Bu içki meşe fıçılarda bekletildikçe kehribar rengini alıyor, tadı yumuşuyor, iyice güzelleşiyormuş. Böylece yeni haliyle brandewijn, kaliteli içkiye meraklı İngiltere'yi de fethetmiş ve İngilizlerin dilinde "brandy"ye, yani brendiye dönüşmüş... Konyak sadece sert içkilerin en soylusu değil, ısınmanın da en lezzetli yöntemi bir kadeh konyak yuvarlamak... Türk konyağı sayılabilecek "kanyak"ın ismi de bunun bir kanıtı gibi. Tekel'in ilk zamanlarda adlı adınca konyak diye ürettiği içkiye 1930'lu yıllarda Fransa'dan "Konyak bizim tescilli bölgesel içkimizdir. Bu ismi kaldırın" diye protesto gelince, akıllıca bir manevrayla adı "Kanı ısıtır, yakar" düşüncesiyle "kanyak"a çevrilmiş. Hatta bir söylentiye göre, bu fikir bizzat Atatürk'ten çıkmış. Charente bölgesinin kalbi olan Cognac (konyak) kasabasının ismiyle anılmaya başlanan bu brendiler o kadar şöhret kazanmış ki, dünyanın dört yanında benzer yöntemlerle yapılan brendilere üreticileri konyak demekte sakınca görmemiş. Ancak bunların yarattığı haksız rekabet büyük boyutlara ulaşınca, Fransız hükümeti konyak bölgesi brendilerinin isim hakkını 1900'lerde tescil ettirmiş. O gün bugündür, sadece Cognac kasabası civarındaki bağların, belli kurallara uygun yapılan brendilerine konyak denebiliyor."Her konyak bir brendidir ama her brendi bir konyak değildir" sözü, sadece konyağın bölgesel bir içki olmasını ifade etmiyor. Çok brendi üretiliyor ama aroma ve lezzet olarak konyağın yanına bile yanaşamıyor hiçbiri. İspanyol, İtalyan, Ermeni brendileri gibi çok kaliteli brendiler olsa da, konyağa benzeyemiyor, konyağı isteseler de taklit edemiyorlar. Çünkü konyağın lezzeti, coğrafyasının özelliklerinden geliyor.Konyak hassas bir yıllandırma sanatı olduğu kadar, harmanlama sanatı ürünü aynı zamanda. Zira ne tek bir bağın konyağı ne de tek bir yılın konyağı çok iyi sonuç veriyor. İdeal lezzetleri yakalamak için farklı bağların ve yılların konyakları harmanlanıyor. Bu harmanlamalar sayesinde, ünlü markalar ürünlerinde yıldan yıla değişmeyen, standart bir tat yakalayabiliyor.Peki konyağın hiç mi kusuru yok? Birçok kişi konyak fiyatlarına isyan ediyor. Doğru, pahalı bir içki. Doğru, Uzakdoğu'daki parayı hızlı kazanmış trilyonerlerin kristal şişelerdeki konyaklara yüzlerce dolar ödemelerinin konyak fiyatlarının şişmesinde etkisi var. Ama insaf: Dünyada hangi içkinin yıllanmış bir şişesi için en az 10 şişe şarap damıtılıyor? Hangi içki asırlık meşelerden yapılma fıçıların koynunda, yarım asra yaklaşan sürelerde dinlendirilip, olgunlaştırılıyor? Hangi içkiyi koklamaktan neredeyse içmeye bile kıyamıyorsunuz? Ve hangi içkinin bir yudumu, damağınızda iyi bir konyağınki kadar uzun kalıyor? Konyağınki boş bir şöhret değil. Fiyatının da çok çok düşmesi de ne yazık ki mümkün değil... Muhteşem lezzetin sırları