04.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Özge Kara
Meme kanseri genelde kadınlar üzerinden farkındalık yaratılan bir hastalık. Ancak görülme oranı çok az da olsa erkekler de meme kanseri riskini taşıyor. Üstelik meme yapısından dolayı hastalık erkeklerde daha agresif bir şekilde kendini gösteriyor. Tüm bunları Nejla Demirci’nin meme kanseri üzerine çektiği “Yüzleşme” isimli belgesel sayesinde öğreniyoruz. Film gerçek karakterler kullanılarak çekilmiş. Dokuz yıl önce meme kanseri olduğunu öğrenen Sergun Ağar da onlardan biri. “Yüzleşme”, geçtiğimiz hafta 17. !F Bağımsız Filmler Festivali kapsamında gösterildi. Ağar’la erkeklerde meme kanseri üzerine konuştuk.
- Meme kanseri olduğunuzu nasıl öğrendiniz?
Akciğerlerim için gittim doktora, kız arkadaşım bazı sesler duyduğunu söylüyordu. Göğüs hastalıkları uzmanı beni muayene ederken fark etmedi. Meme kanseri erkeklerde kendini göstermek konusunda oldukça mert bir kanser bence. Çünkü meme ucunuz çöker. Benim de çöküktü ama doktor da dahil hiçbirimiz bunu “Meme kanseri olabilir mi?” şeklinde yorumlamadık. Radyasyon onkoloğu fark etti. O zaman öğrendik. Bir perşembe günü tanı kondu, ben çarşamba günü ameliyata girdim. Martın 19’unda 9 yıl olacak.
- Teşhisten sonra soranlara siz nasıl tepki verdiniz?
İlk başlarda havuza, denize girerken tişörtle giriyordum. Sonra çıkardım, işte o zaman insanların bakışları başladı. Hatta bir keresinde havuzdaki çocuklar “Abi ne oldu memene?” diye sorduklarında “Kıbrıs gazisiyim ben! Mememe bir mermi isabet etti, parçaladı” dedim. Havuzun etrafında hemen yayılmış bu. Daha önce merakla bakanlar bu sefer daha saygılı bakmaya başladılar.
- Genelde kadınlar üzerinden farkındalık yaratılıyor meme kanseri konusunda. Bu anlamda erkeklere ne söylemek istersiniz?
Meme uçlarında çökme gördükleri anda bilsinler ki memelerinde bir kitle var ve hemen doktora başvursunlar. Diğer kanser türleri gibi gizli gizli ilerlemiyor meme kanseri. Baştan kendini gösterdiği için erken teşhis şansınız daha yüksek.
- Bu kişisel kontrolleri erkekler nasıl yapabilir?
Erkeklerde böyle bir şey yok. Dediğim gibi onlar sadece meme uçlarına bakacaklar, çöktüyse
hemen doktora gidecekler.
Erkekler çekiniyor bu konuda. Karizmanın çizildiğini düşünüyorlar, saklıyorlar. Oysa meme kanseri kadın, erkek demeden gelen herhangi hastalıktan biri.
“Bir kadın kadar önemsemiyoruz”
- Meme kanserinin kadınlarda bu denli yıkıcı olmasının nedenlerinden biri de memenin alınması. Bu süreç erkeklerde nasıl?
Bir kadın kadar önemsemiyoruz tabii ki. Meme kadınların cinselliğini temsil ettiği için bir kadın memesinin alınmasını kanserden daha çok önemseyebiliyor.
- “Bana bu hastalık iyi geldi” diyorsunuz filmde. Ne anlamda iyi geldi?
Daha üretken olduğumu söyleyebilirim. Bazı huylarım törpülendi, insan ilişkilerim yumuşadı. Daha olumlu oldum. İstanbul’u bırakıp Şirince’ye geldim. Hatta bana bir de roman kazandırdı.
“Neysek onu oynadık”
- “Yüzleşme”ye dahil oluşunuzdan ve çekim sürecinden bahseder misiniz?
Karakterler olarak neysek onu oynadık. Çok önemli ve trajediye çok kolay kayabilecek bir konusu var filmin. Ama “Yüzleşme” trajediye kaymadan, kendisini iyi anlatan, iyi seçilmiş bir kadroyla ortaya çıktı. Nejla erkek bir karakter istiyordu. Ameliyatımı yapan doktor üzerinden bana ulaştı. Projesini dinleyince hemen atladım, ben de destekledim. İzlenmesi gereken bir iş oldu.