PazarKaradenizliler daha çok iyotlu tuz tüketmeli

Karadenizliler daha çok iyotlu tuz tüketmeli

16.10.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Karadeniz bölgesinin besinleri ve içme suları iyot bakımından fakirdir. Bölge halkı yeterince iyot almadığı için de Karadeniz'de tiroit ve kanser gibi hastalıklar sık görülür

Karadenizliler daha  çok iyotlu tuz tüketmeli

tkumeli@milliyet.com.tr Ülkemizde her coğrafi bölgenin kendine has örf, adet ve kültürü vardır. Bu kültürün en önemli unsurlarından biri de geleneksel yemeklerdir. Bu yemekleri oluşturan en önemli faktör ise bitki örtüsüdür. Bitki örtüsü o yörenin insanlarının beslenmesini ve ekonomisini etkiler. Bölgesel farklılık sonucunda oluşan beslenme çeşitliliği insanları farklı hastalıklar karşısında risk altında bırakır. Örneğin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kalp ve damar hastalıkları diğer bölgelerden daha yaygınken, Karadeniz bölgesinde tiroit ve kanser daha sık görülür. İşte bu hafta Karadeniz bölgesi mutfağını ve bölgede görülen tiroit hastalığını ele alacağız.Karadeniz bölgesi zengin bitki örtüsü sayesinde zengin bir mutfağa sahiptir. Yiyecekler genelde otsu bitkiler, diken uçları ve sebzelerden oluşur. Karalahana başroldedir. Çalıçiçeği, merulcan, mendek, kuzukulağı, gücündene, hoşran, ısırgan, madımak, kabalak, sakarca, merevcen, pancar çiçeği, galdirik, pezik bunlardan bazılarıdır. Sebzeler ana yemek dışında çorba, sarma, dible, kavurma, kızartma, mıhlama, mücver olarak değerlendirilir. Yazın taze olarak tüketilen gıdalar, kışın fırınlanmış kuruluk ve tuzlularla turşu, konserve, pekmez, reçel, komposto ve çerezlerle çeşitlenir. Hayvansal besinlerden süt, yoğurt, yumurta, tereyağı, süzme, bal, peynir, çökelek yaygın olarak kullanılır. Yemeklerin vazgeçilmez malzemesi çoğunlukla mısır (darı) ve mısır unudur. Mısır unu yemek ve tatlılara katkı malzemesi olarak kullanılır. Mısır ekmeği çok tüketilir. Hamsi, mezgit, istavrit, palamut, kefal, izmarit, tirsi, barbun, sargan, kötek ve alabalık bol bulunur ve yemeklerde kullanılır.Karadeniz bölgesinde tiroit hastalıklarının görülmesinin ana nedeni iyot minerali eksikliğidir. İnsan vücudunun üretemediği ve dışarıdan alması gereken iyot, eksikliğinde guatr, zeka geriliği ve gelişim bozukluğuna, cücelik veya normalden fazla boy uzunluğuna, sağırlık, dilsizlik, konuşma bozuklukları ve kas hastalıklarına yol açar. Gerekli bir mineral İyot vücutta çok az bulunan ve tiroit hormonlarının yapılması için gerekli olan bir mineraldir. Tiroit hormonları ise sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur, normal büyüme ve gelişmeyi, beynin normal çalışmasını, vücut ısısını ve enerjisini kontrol eder. Yeterli seviyede iyot alınamadığı zaman tiroit bezleri işlevlerini yerine getiremez, çocuklarda beyin fonksiyonları tam olarak gelişemez ve zeka geriliği ile karşılaşılabilir. Hamilelik sırasında yeterli iyot alınmaması gelişim bozukluklarının yanı sıra düşük ve ölü doğuma neden olabilmektedir. Vücudun ihtiyaç duyduğu iyot, yenilen besinlerden ve içme suyundan sağlanıyor. Ancak bazı bölgelerin, özellikle Karadeniz bölgesinin besinleri ve içme suları iyot bakımından fakirdir. Genellikle bol yağışlı bölgelerde toprakta iyot oranı az olduğu için yetişen bitkilerde, bunlarla beslenen hayvanlarda ve içme suyunda iyot oranı az olur. Çünkü yağışla, topraktaki iyot derelere, oradan da denizlere taşınır. Dolayısıyla deniz suyu ve deniz ürünleri iyot bakımından zengindir. Vücudun ihtiyaç duyduğu iyot, piyasada bulunan iyotlu tuz ile sağlanabilir. Neler tüketilmeli? UNICEF ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi iyotlu tuz kullanım oranını belirlemek amacıyla 78 ilde 12 bin 125 hanede araştırma yapmıştır. ''Türkiye'de İyotlu Tuz Kullanımı'' konulu araştırmada, Marmara bölgesinde hanelerin yüzde 77, Akdeniz bölgesi'nde yüzde 61, İç Anadolu bölgesinde yüzde 58 ve Ege bölgesinde yüzde 75'inin iyotlu tuzu sürekli kullandığı belirlenmiştir. Araştırmada, Güneydoğu Anadolu bölgesinde hanelerin sadece yüzde 37'sinin iyotlu tuzu sürekli kullandığı tespit edilmiştir.Ayrıca guatr hastalığının çok fazla görüldüğü Karadeniz'de, iyotu kimyasal olarak etkisiz hale getiren karalahana gibi besin maddelerinin tüketilmesi de iyot eksikliğine neden olur. Ancak guatr, teşhis konulduktan sonra tedavisi imkansız olan bir hastalık. Dolayısıyla önceden önlem alınmalı ve iyot oranı yüksek besinler tüketilmeli ya da yemeklerde iyotlu tuz kullanımı ihmal edilmemelidir. Yiyecekler pişirilmeden önce tuz atılırsa veya pişirme suyu dökülürse iyot içeriği azalır, bu nedenle Karadeniz'de yemekler piştikten sonra tuz ilave edilmelidir. İyotlu tuz kullanımı yaygınlaşmalı, yemeklerde diğer tuzların kullanımından kaçınılmalıdır. Araştırma sonuçları haftanın öğüdü Karalahana içerdiği bol miktarda B ve C vitaminleri sayesinde kanseri önleyici, antioksidan besinler arasında yer alır. Kansızlığı giderir, idrar söktürür, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar, kabızlığı giderir, çiğ olarak yenildiğinde ya da suyu içildiğinde sindirim sistemi rahatsızlıklarına, bağırsak tıkanıklığına ve bağırsak tembelliğine iyi gelir, kan dolaşımını düzenler ve kanı temizler. Karalahana kanı temizler haftanın besini Malzemesi: 3 demet karalahana, 1 çorba kaşığı sıvıyağ, 1 çorba kaşığı salça, 1 çay bardağı mısır unu, 1 bardak haşlanmış barbunya, tuz, karabiber, su.Yapılışı: Lahana yapraklarını iyice yıkayın. İnce şeritler halinde doğrayın. Tencereye sıvıyağı koyun. Lahanaları ilave edip yumuşayana dek kavurun. Lahanalar yumuşamaya başladığında salçayı ilave edin. Birkaç dakika daha kavurduktan sonra tencereye yeterince sıcak su ekleyin. Tuzunu, karabiberini ayarlayın. Mısır ununu azar azar ve sürekli karıştırarak ilave edin. En son olarak barbunya fasulyesini tencereye atın. Sürekli karıştırarak kısa bir süre kaynatın. Karalahana çorbası