PazarKanser tedavisinde diş sağlığını ihmal etmeyin

Kanser tedavisinde diş sağlığını ihmal etmeyin

21.01.2024 - 02:00 | Son Güncellenme:

Onkolojik hastalıklar ve tedavileri konusunda yeni yöntemlerin gündeme gelmesiyle birlikte pek çok kanser hastasının yaşam süresi ve kalitesi uzuyor. Yan etkilerin azalmasında ise mutlaka bir takım çalışması gerekiyor. Takım çalışmasında diş hekimleri önemli bir rol üstleniyor.

Kanser tedavisinde diş sağlığını ihmal etmeyin

Medicana International İstanbul Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Dr. Dt. Gülcan Pirbudak, teşhis edilmiş bir hastalık varlığında, hastaların kanser tedavilerine başlamadan önce mutlaka bir diş hekimi tarafından detaylı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Kanser tedavisi öncesinde yapılan detaylı diş hekimi muayenesi ve dental uygulamalarla hem kanser tedavisinin genel başarısına katkı sağlanabiliyor, hem de olası ağız içi komplikasyonların önüne geçilerek kişinin yaşam kalitesi arttırılabiliyor” dedi. Dr. Dt. Gülcan Pirbudak, konuyla ilgili şu bilgileri verdi..

Haberin Devamı

Dr. Dt. Gülcan Pirbudak, kanser hastalarında uygulanan kemoterapi ve baş-boyun bölgesinden alınan radyoterapi tedavilerinin sık görülen yan etkilerinden biri oral mukozit olarak adlandırılan ağız içindeki mukozanın iltihaplanması olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Oral mukozitin, ağız içi açık yaraların (ülserasyon) oluşması, ağrı, yutkunma güçlüğü, konuşma güçlüğü, ağız içi dokularda yanma hissi, tad alma bozukluğu gibi hastaların beslenmesini zorlaştıran,  yaşam kalitelerini olumsuz etkileyen sonuçları olabilir. Ağızda oluşan ülserasyonlar enfekte olarak lokal ya da sistemik enfeksiyonlar gelişebilir. Bu durum bağışıklık sistemi zayıflamış kanser hastaları için hayati önem taşıyan tedavilerinin aksamasına, tedavi süreçlerinin kesintiye uğramasına sebebiyet verir. Ağız ve çevresindeki dokulardan alınan radyoterapi, dişler üzerinde direkt radyasyon çürüklerinin oluşmasına neden olabilir. Tükürük bezlerinin salgılarının azalmasına ya da tamamen durmasına, dildeki tat tomurcuklarında tat kaybına, yutkunmada zorluğa sebep olabilir.  Ağız içerisindeki tükürük azlığı, ağız içi yumuşak dokuların yaralanmaya yatkın hale gelmesine neden olur ve enfeksiyon riskini artırır”.

Haberin Devamı

TEDAVİSİ ÖNCESİ AĞIZ İÇİ DEĞERLENDİRİLMELİ

“Kanser hastalarının tedavilerine başlamadan önce detaylı bir ağız içi muayene yapılmalıdır. Ve hastaların ağız ve diş sağlığı optimum seviyeye getirilmelidir” diyen Dr. Dt. Pirbudak, “Diş çürükleri tedavi edilmeli, diş taşları detaylı bir şekilde temizlenmelidir.  Hastanın ağız içi dokularında yaralanmaya sebep olabilecek, kırık dişler ya da dolgular düzenlenmeli, ağız içindeki mevcut sabit veya hareketli protezler varsa ortodontik apareyler detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.  Diş çekimi gibi cerrahi işlemler kemoterapi ve radyoterapiden en az 2-3 hafta önce yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

Ancak bazı durumlarda ağız içi değerlendirilmeler yapılamadan onkolojik tedavinin hızlı bir şekilde başlaması gerektiğine değinen Dr. Dt. Gülcan Pirbudak, “Bazen de hastanın onkolojik tedavisi devam ederken daha öncesinde var olmayan bir diş problemi ortaya çıkabilir. Diş tedavilerinin yapılabilmesi için kan hücrelerinin sayısı önemlidir. Hastanın kan değerleri istediğimiz seviyelerde ise onkoloji hekimi ile konsültasyon yapılarak diş tedavileri gerçekleştirilebilir. Bu hastalarda karşılaşılan en büyük problemlerden biri de trombosit sayısındaki azalmaya bağlı kanama problemleridir. Diş çekimi gibi cerrahi bir işlem yapılması gerekiyorsa mutlaka hastanın kanama durumu değerlendirilmeli ve diş çekimi yine onkoloji hekimi ile konsültasyon yapılarak yapılmalıdır” şeklinde görüş verdi.

Haberin Devamı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI OPTİMUM SEVİYEYE GETİRİLMELİ

Kemik metastazı olan bazı kanser türlerinde ya da Multiple Myeloma gibi kemik tutulumu olan durumlarda kullanılabilen bifosfonat grubu ilaçların, çene kemiğinde nekroza, ağız içi mukozada ağrı şişlik gibi değişikliklere, sebebi açıklanamayan diş ağrılarına, dişlerde periodontal sebeplerle açıklanamayacak sallanmalara, ağız içinde uyuşukluk hissine ya da his kaybına neden olabildiğini ifade eden Dr. Dt. Gülcan Pirbudak, “Hastaya mutlaka durumun önemi anlatılmalı ve ağız hijyeni eğitimi verilmelidir.  Bu ilaçları kullanan hastalarda diş çekimi ve oral cerrahi işlemler yapılamamakta, eğer yapılırsa; kapanmayan yara yüzeyi, çene kemiğinde nekrotik alanlar gibi istenmeyen sonuçlara sebep olabilmektedir. Bu nedenle diş çekimi ya da herhangi bir oral cerrahi işlem yapılması gerekiyor ise hasta bu ilaca başlamadan önce yapılmalıdır” dedi.

Haberin Devamı

Kanser tedavisinde diş sağlığını ihmal etmeyin

KANSER HASTALARININ DİŞ SAĞLIĞI İÇİN YAPMASI GEREKENLER

Onkoloji hastalarının tedavileri sırasında nötrofil gibi savunma hücrelerinin sayısının azalabileceğinin ve bağışıklık sitemlerinin zayıflayabileceğini ifade eden Dr. Dt. Pirbudak, şunları söyledi: “Bu nedenle hastalarda ağız ve diş sağlığı yönünden enfeksiyon oluşturabilecek bir durumun hayati önem taşıdığını unutmamalıyız. Tükürük azalmasına bağlı olarak, çürük oluşumuna, muzokal yaralanmalara daha yatkın hale gelen bu hastalarda günde en az 2 kere mukozayı zedelemeyecek ve kanama riski oluşturmayacak yumuşak bir diş fırçası ile dişler mutlaka fırçalanmalıdır. Diş ipi, arayüz fırçası kullanılarak arayüz temizliği yapılmalı, ağız hijyenine yardımcı alkol içermeyen bir gargara kullanılmalıdır. Dil sırtı mutlaka düzenli olarak dil temizleyiciler ile temizlenmelidir.”