Kalpten Kalbe umut oluyorlar

SEYHAN AKINCI- Sanat iyileştirir mi bilinmez ama sanatçılar çoğu zaman olduğu gibi açılan yaraların daha hızlı kapanabilmesi için üretmeye ve üretimlerini paylaşmaya devam ediyor. Bunun son örneklerinden biri de 40 illüstratörün “Umut” teması çerçevesinde bir araya geldiği “Sanat İyileştirir” projesi oldu. “Sanat İyileştirir” projesi bağımsız sanatçıların eserlerinin erişilebilirliğine ve kariyerlerinin sürdürülebilirliğine katkılsunmayı amaçlayan Trendyol Sanat’ın GLOBART iş birliğiyle ortaya çıktı. Proje kapsamında “Umut” temasıyla hazırlanan 40 illüstrasyon sanatçısına ait 800 eser, sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Projeye özel her biri 20 limitli edisyon üretilen eserlerin satışından elde edilen gelirin tamamı Trendyol’un İzmir depremi sonrasında 2020 yılında Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğinde hayata geçirdiği Kalpten Kalbe Burs Fonu’na aktarılacak. Türk Eğitim Vakfı bünyesindeki depremzede öğrencilerin eğitimlerine katkı sunmak amacıyla oluşturulan Kalpten Kalbe Burs Fonu için eserlerini bağışlayan Aksel Ceylan, Can Arkun, Çağrı Odabaşı, Elif Işık Töreci ve Merve Erbilgiç ile sanatla “Umut” yaratma projesini konuştuk.

“En güçlü anlatabileceğim yerdi” 

Bir sanatçı olarak böyle kıymetli bir projede yer almanın sorumluluğunu önemsiyorum. Bu kampanya için bana ulaştıklarında, içimdeki derin hissi en güçlü anlatabileceğim yerden ifade edebileceğim için mutluluk duydum. Seçkiye “Yılkı” isimli çalışmamla dahil oldum. Kağıt üzeri karışık teknik bir çalışma olmakla birlikte, geleneksel ve dijital uygulamaların da birleştiği özel bir iş oldu.

“Yılkı”yı, Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” filminden ilhamla çalıştım. Gözünüzün görebildiğinin ötesine taşan bir ‘hiç’lik hissi var o tabloda. Birbirine bir şekilde bağlı üç hayatı içine alan bir hiçlik. Bir ev, bir grup yaban atı ve bir araba. Gelmenin ya da gitmenin belirsizleştiği, havada asılı kalan yoğun bir ân.

“Geride bıraktıklarına son bir kez bakmak”

Ülke tarihimizin gördüğü en büyük yıkımlardan birine böyle küçük bir şekilde de olsa destek olabilmek benim için çok değerli. Projeye üniversitede öğrenciyken illüstrasyon dersinde çini mürekkebiyle çizip dijital olarak renklendirdiğim “Az Uz” isimli işimle katıldım.

“Umut” temasını duyduğumda gözümün önüne nedense bu çizimim geldi. Bu illüstrasyon benim için; kendini güvende hissettiğin alandan dışarı doğru adım atmayı ve dönüp geride bıraktıklarına son bir kez bakmayı anlatıyor. Yaşanan felaket ne yazık ki binlerce insanımızı korkunç bir bilinmezliğin ortasında bıraktı, bunun nasıl bir şey olduğunu onu yaşamamış kişiler olarak hayal bile edemeyiz.

Konusu umut olan ve geliri depremzedelere bağışlanacak bir projede yer almam için beni düşünmelerine çok mutlu oldum. Seçkide yer alan eserimin adı “Pırpırlı Resim”. Deprem felaketi olduğu sırada Orhan Veli’nin “Pırpırlı Şiir”ini okuyordum.

Şiirin duygusu ve fikri bana çok etkili geliyordu. Daha sonra bu şiiri illüstre etmek ve depremzedeler için bağışta bulunmak istedim. Bu illüstrasyon aynı zamanda eylülde okurlarla buluşacak olan kitap albümünün bir parçası. Türkiye’nin içinden geçtiği bu karanlık günlerde okura umut, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.

“Dilerim umudumuz sonsuz olur”

Bu kadar kalabalık ve güzel bir ekiple omuz omuza, böylesine anlamlı bir projede yer aldığım için çok mutlu ve umutluyum.

Dilerim sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü yine yeni yeniden gösterebilme şansına sahip olabildiğimiz bu proje sayesinde, “kalpten kalbe” kurulan bağlarımız çok güçlü, umudumuz da sonsuz olur.

“Amacım tatlı ve neşe verici bir görüntü oluşturmaktı”

Seçkiye “HOPE.” isimli dijital ortamda hazırladığım çizimim ile dahil oldum. Bu eseri özellikle bu proje için hazırladım. Eserimin arkasındaki amacım tatlı ve neşe verici bir görüntü oluşturmaktı. Farklı renkleri, hareketleri ve karakterleri deneyerek bu hedefime ulaştığım bir görüntü oluşturdum.

Görselde daha özgüvenli ve dik duruşlu turuncu figür ile kendinden daha az emin olan yeşil figürün arasında geçen etkileşimin bizim umutla olan ilişkimizi temsil etmesini istedim. Görseldeki figürlerin renklerini, postürlerini, mimiklerini de bahsettiğim gibi isteğime uygun tasarladım. Örneğin, turuncu karakter güler yüzlü ve rahat iken yeşil karakter daha ifadeli ve huzursuz.