PazarKadının, kızın, kürtajın, kanunun, kitabın “K.”si

Kadının, kızın, kürtajın, kanunun, kitabın “K.”si

03.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Simone de Beauvoir’nın Fransa’daki kürtaj yasağını eleştiren 1971 tarihli manifestosundan yola çıkarak hazırlanan “K.”de farklı meslek gruplarından 201 erkeğin kürtajla ilgili manifestoları yer alıyor

Kadının, kızın, kürtajın,  kanunun, kitabın “K.”si

5 Nisan 1971’de Nouvel Observateur dergisinde Fransa’daki kürtaj yasağını eleştiren Simone de Beauvoir imzalı bir manifesto yayımlandı. Fransa’nın önde gelenlerinden 343 kadının imzalarıyla destek verdiği manifestoda şöyle sesleniyordu Beauvoir:
“Her yıl Fransa’da bir milyon kadın kürtaj yaptırıyor. Tıbbi koşullar altında basit şekilde yapılabilen bu operasyon yasaklar yüzünden ilkel koşullarda tehlikeli sonuçlar oluşturuyor. Bilmenizi isteriz ki; biz yasadışı kürtaj yaptıran kadınlardan biriyiz. Ücretsiz doğum kontrol yöntemleri istediğimiz gibi ücretsiz kürtaj hakkı da istiyoruz. (...) Kadınlar için savaşmanın gerekliliğini, kürtajın beraberinde getirdiği duygu karmaşası ve kadınlara yüklenen ‘şeytan’ kimliği ile savaşmak olarak algılıyoruz. (...) Şu an için diğer insanlar gibi kendi bedenimize hükmetme hakkına sahip olmadığımız şüphe götürmez. Ancak yine de, karnımız, bedenimiz bize aittir.”
Geçtiğimiz mayısta kürtaj konusunda bir düzenleme öngören yasa tasarının gündeme gelmesi pek çok sivil toplum kuruluşunu ve yayıncıyı harekete geçirdi. Çeşitli meslek gruplarından 201 erkeğin kürtajla ilgili manifestolarına yer veren “K.” de o dönemde harekete geçen yayınevlerinden Bencekitap’ın bir çalışması. Yayınevi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ceyda Pırıl Köstem konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Böyle bir çalışma hazırlamaya ne zaman, nasıl karar verildi?

Mayıs sonunda, kürtajı kısıtlayan yasa hakkındaki tartışmalar gündeme geldiğinde toplumun birçok kesiminden tepkiler yükseldi. Biz de yayınevi olarak tepkileri daha sistematik bir hale getirmek istedik. 1971’de Fransa’da yayımlanan “343 Kadının Manifestosu”nu Türkçe’ye çevirerek başladık işe. Simon de Beauvoir tarafından kaleme alınan, aralarında çok ünlü yazar ve aktrislerin de bulunduğu 343 kadının imza attığı manifesto muhafazakar kesim tarafından “343 Kaltağın Manifestosu” olarak anılmıştı.

Haberin Devamı

Kitaptaki erkekleri neye göre seçtiniz?

Bizim için önemli olan farklı kesimlerden seslere yer verebilmekti. Uzmanlara, şairlere, ressamlara, köşe yazarlarına, sporculara, müzisyenlere, siyasetçilere, esnaflara, öğrencilere ulaştık. Projemizi duyan yabancı yazar ve sanatçılardan da destek verenlen oldu. Fransız yazar Marc Levy, Dr. Who dizisinden Matt Smith, White Lion grubunundan Mike Tramp, İngiliz oyun yazarları Howard Brenton, Aleks Sierz ve Simon Stephens da projeye destek verenlerden...

Size olumsuz yanıt veren oldu mu?

Vakti olmadığı için, söyleyecek bir şeyi olmadığı için, tam aksi yönde fikirleri olduğu için reddedenler oldu.

Kadınlar Günü de yaklaşırken, kadın hakları konusunda neler yapılması gerektiğinden biraz bahseder misiniz?

Ülkemizde kadına yönelik şiddet günden güne artıyor. Her gün binlerce kadın, tacize, tecavüze uğruyor ve öldürülüyor bu ülkede. Bunun tartışılması gerekirken, kürtaj hakkını tartışıyoruz. Kadınlar Günü’ne yaklaşırken kadınlar için daha kolay yaşanılabilir bir ülke diliyorum.

Haberin Devamı

Kadının, kızın, kürtajın,  kanunun, kitabın “K.”si

Ceyda Pırıl Köstem: “K’nİn anlamını okuyana bıraktık”

“Kadın, kız, kürtaj, kaltak, korunma, kanun, karşıt, kitap... Bu konuyla ilgili birçok kelimenin yolu “k” harfinden geçiyor. K’nin yanına bir nokta koyarak anlamı okuyucuya bırakmış olduk.”

Manifestolardan seçmeler:

“Nasıl bu yetkiyi kendinde görüyor?”
Bülent Akkızoğlu (Aşçı)

“Ufacık bir çocukken olduğumuz sünnetin üzerimizde bıraktığı travmayı kaç senede atlattık? (...) Kaçımız hastanede, kaçımız evde, kaçımız sağlık şartlarına dahi uymayan saçma sapan yerlerde kaybettik o parçamızı ve aslında önemli olan o kaybettiğimiz parça üzerine nasıl oldu da düğün dernek eşliğinde erkekliğimizi inşa ettik? Peki o anı yaşayan bir çocuk nasıl oluyor da büyüyor, güçleniyor ve kendisinin o anı yaşarken çektiği acıdan katbekat fazlasını çeken bir kadının bedenine ne yapabileceğine karar verme yetkisini görüyor kendinde?”

“Yetimhaneler özürlü çocuklarla dolu”
Prof. Dr. Mansur Beyazyürek (Psikiyatr)

“Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak, gerekirse bebeğe devlet bakar” deniyor. Bunları söyleyen yöneticilerin ülkesinde kadınlar aile içinde tecavüze uğruyor (ensest), namus cinayetleri ve intiharlar oluyor, bakımevleri, yetimhaneler, yurtlar dışlanmış, özürlü bebekler, çocuklarla dolu.”

“Amaç zinayı cezalandırmak”
Hakan BıçakCı (Yazar, reklamcı)
“Dünyanın neresinde kürtaj yasağı varsa, bu yasağın arkasında insan sevgisi değil, kadın düşmanlığı ararım. (...) Amaç zinayı cezalandırmak... Ceza ise anne olmak... Halbuki anne olmak acımasız bir ceza değil, özgür bir seçim olmalı.”

Haberin Devamı

“Bunu tartışmak ayıp”
Can Bonomo (Müzisyen)
“Kadının ne zaman ve ne koşullarda çocuk sahibi olacağına karar vermesi ve bunu yaparken de hayatını veya sağlığını riske atmak zorunda bırakılmaması esastır. Bunu tartışmak haksızlık veya eşitsizliğin de ötesinde ayıptır.”

“Kadını elmanın dik yarısı yapabilirsek burası mutlu insanların ülkesi olur”
Tahsin Bozoğlu (Susurluk Belediye Başkanı)
“Kadına kadın gibi davranırsak, sağından solundan, kıyısından köşesinden ortasından burasından işimize geldiği gibi evirip çevirip bükmeden kadını elmanın dik yarısı yapabilirsek bu ülke mutlu, umutlu insanların ülkesi olur.”

“Kararı onlar versin”
Oktay Kaynarca (Tiyatro ve sinema oyuncusu)
“Var oluştan, üretkenlikten, çok çocuktan yanayım. Ama insanların kendi bedenleriyle ilgili kararları kendilerinin vermesinden daha çok yanayım.”

“Devlet her şeyi kontrol etmek ister”
Hakan Günday (Yazar)
“Devlet durdurulamadığı takdirde bedeni ele geçirmekle kalmaz, bireyin aklına da yönelir. Bedenin gözeneklerinden nüfuz edip kafatasında delikler açar ve ulaştığı düşüncelere yasa yoluyla biçim vermeye çalışır. Ve bir gün resmi gazetede şöyle yazar: “Sol elin kullanımı yasaklanmış, sağ elle yapılabilecek olan işler ise sınırlandırılmıştır.”

“Beden kadınınsa, karar da kadınındır”
Adnan Polat (İşadamı)
“Kürtaj yaptırıp yaptırmama kararı, kadının kararıdır: Bu karar, en doğal haklardan biridir. Beden kadınınsa, karar da kadınındır. Gerisi, laf-ı güzaftır”

“Vicdan kürtajı yaptırmış insanlar gördüm”
Tuna Kiremitçi (Yazar, müzisyen)
“Ameliyatla vicdanını aldırmış insanlar gördüm. Kürtajı kim yaptıysa işinin ehli olmalıydı. (...) Ne bombalanarak öldürülen masumlar umurlarındaydı ne de suçunu bilmeden yıllardır hapis yatanlar.”