Pazarİnönünün dileğini gerçekleştirebilecek bilim adamları

İnönünün dileğini gerçekleştirebilecek bilim adamları

20.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir süre önce Prof. Dr. Erdal İnönü "Ölmeden önce bir Türk bilim adamının Nobel aldığını görmek isterim" dedi. Bunu başarabilecek isimler olduğunu da söyledi. İşte Nobele yakın Türk bilim adamları

İnönünün dileğini gerçekleştirebilecek bilim adamları

Türkiyede bilim politikalarının uygulanmasında öncü rolü oynayan, TÜBİTAKın mimarlarından İnönü, yurda dönüşünde kendisiyle yaptığımız söyleşide, artık ülkemizde de Nobel ödülü alabilecek Türk bilim adamlarının olduğunu söyledi. "Nasıl edebiyatta Orhan Pamukun adı geçiyorsa, bu insanlarımızın da adlarının geçmesi gerekiyor" diyen İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bizim insanlarımız arasında da tıpta, fizikte, kimyada, biyolojide Nobel ödülü alabilecekler var. Çalışmaları başarılı ve umut verici. Şimdiye kadar olmadı, eninde sonunda olacak; çünkü epey yaklaştık. Bence önümüzdeki 10 sene içinde, şimdi öyle diyorum, ABDde ölmeden göreceğim demiştim. Bilmiyorum hangisi doğru ama, herhalde birisi doğru olacak. Yunanistan edebiyatta, Pakistan ve Hindistan bilimde aldı. Türkiyenin de alması gerekir."İnönü, fizik-matematik, tıp-biyoloji gibi alanlarda Nobel ödülü alacak bilim adamlarının kimler olabileceğini söylerken; Türkiyedeki kimya biliminin duayenlerinden Boğaziçi Üniversitesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde çalışmalarını sürdüren ve "Türk biliminin dünyadaki yeri" araştırmalarıyla tanınan TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Şeref Üyesi Prof. Dr. Bahattin Baysal da, yakın bir gelecekte kimya alanında Nobele yakın Türk bilim adamlarının kimler olabileceğini sıraladı. Baysal da bu konuda umutlu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda yayımlanan makale sayısının sıfır olduğunu, günümüzde ise bunun 15 bine yükseldiğini anlatıyor. Baysalın kimya alanında söylediği isimlere, ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut da destek verdi.Adları anılan bilim adamları ise Nobel konusunda iddialı sözler etmekten kaçınıyor. Belli ki pek çoğunun aklında böyle bir ihtimal var ama konuşurken tevazuyu elden bırakmamaya gayret ediyorlar. Hayata gözlerimi kapatmadan önce bir Türkün Nobel ödülünü aldığını görmeyi ümit ediyorum." Bu sözler, eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönüye ait. ABDnin George Washington Üniversitesinde geçtiğimiz günlerde Türk-Amerikan Bilim Adamları Derneğinin ilk toplantısına katılan Prof. Dr. Erdal İnönü, konuşmasında, bu dileğini dile getirmiş, ardından da Türk bilim adamlarının bu ödüle yakın olduğunu söylemişti. AIDS ve diyabet tedavisinde yol alıyor ama Türkiyede uygun laboratuvar yok Prof. Dr. Metin Balcı kanser, AIDS, diyabet gibi hastalıkların tedavisi için önemli konular üzerinde çalışıyor. Daha tıbbi deyimiyle "glikozidaz enzimlerini inhibe eden bileşiklerin sentezleri". En büyük sıkıntısı, sentezlemiş olduğu bileşiklerin, tüm biyolojik aktivite testlerinin yapılabileceği tam teşekküllü bir laboratuvarın Türkiyede olmaması. Nobel konusunda karamsarlardan biri: "Kimse Nobel için araştırma yapmaz. Kişinin çalışmaları onu Nobele götürebilir. İyi bir ekip, altyapı ve huzurlu bir araştırma ortamı şart. Bugünkü şartlarda bir Türk araştırıcının Nobel almasını zor görüyorum. Yabancılar mükemmel bir koşu bandında, biz ise engelllerle dolu bir yolda aynı hızda koşmaya çalışıyoruz."Balcı halen ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde öğretim üyeliği yapıyor. Prof. Dr. Metin Balcı Genetik hastalıkların DNAya verdiği zararı ortaya çıkardı Dizdaroğlunun başlıca araştırma konusu DNA hasarı, onarımı ve ilişkili hastalıklar. Özellikle son yıllarda yaptığı çalışmalarda, serbest radikallerin DNAda yaptığı birçok değişikliğin kimyasal yapısını ortaya çıkardı. Bunları yapabilmek için kimyasal yöntemler geliştirdi. Bu yöntemleri kullanarak DNAda oluşan değişikliklerin canlı hücrelerdeki DNA onarım enzimleriyle nasıl onarıldıklarını buldu. Çeşitli kanserlerde ve başka genetik hastalıklarda insan dokularındaki DNAnın nasıl hasara uğradığını ve bu hasarların nasıl onarıldığını ortaya çıkardı. Nobel için ne düşünüyor? "Sayın İnönünün gelecekte Nobel ödülüne aday olabileceğimi düşünmesi onur verici. Bu ödüle layık olabilecek bilimsel çalışmaların geniş kapsamlı olup tüm insanlığa büyük yarar getirmesi gerekir. Benim çalışmalarımın Nobele layık olup olmayacağına ancak başka bilim insanları karar verir ve aday gösterebilir."Dizdaroğlu ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü DNA Teknolojisi Grubunun başkanlığı yapıyor. Bugüne dek yayımlanan 190 makalesine, 8 bin 700 atıf yapılmış. Prof. Dr. Miral Dizdaroğlu Çevreye zarar vermeyen, az enerji isteyen yöntemler üzerine çalışıyor Yağcının çalışmaları, ileri teknoloji polimer (plastik) malzemelerin elde edilmesinde sentetik yöntemler geliştirme ve özellikle çevreye uyumlu ve az enerji gerektiren yöntemler üzerinde yoğunlaşıyor. Yağcı yakın gelecekte bir Nobel konusunda pek umutlu değil: "Türkiyenin bilimin gelişmesinde önemli mesafeler katetmesine rağmen henüz yakın bir gelecekte Nobel ödülü çıkarabilecek bir düzeye ulaştığını sanmıyorum. Ancak önümüzdeki 20 yıldan sonra belki birkaç aday çıkabilir. Bunun en önemli nedeni yerleşik bir bilim geleneğinin oluşmamasıdır"Yağcı, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde görev yapıyor. Prof. Dr. Yusuf Yağcı "Bu problemi çözmek ödül almaktan daha önemli" 56 yaşındaki Berker İstanbul doğumlu. Şu anki araştırma konusu yüksek sıcaklık süper iletkenliğini temel fizik prensiplerinden çıkarmak. Berker "Yakın zamanda yüksek sıcaklık süper iletkenliğinin temel kuramını tamamlayacağımıza inanıyorum" diyor: "Benim için bu problemi çözmek Nobel ödülünden daha önemli. Bu çalışmamız Nobel alabilecek güçte. Nobel ödüllerinde tanıtım ve kampanya önemli. Bu ödülü almak güzel bir şey ama, alamamak da insanı üzmemeli. Yüksek sıcaklık süper iletkenliği kuramının peşinden koşan yüzlerce insan var. Şimdiye kadar kimse çözmemiş ama ben çözeceğime inanıyorum. Bana, Bahse girer misin? diye sorarsanız, herhalde girmem..."ABDnin ünlü üniversitelerinden kısa adı MIT olan Massachusetts Institute of Technologyde 20 yıl öğretim üyeliği yapan Berker, halen İTÜ Fizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı başkanlığı görevini yürütüyor. Bir yandan MITde ders vermeye de devam ediyor. Prof. Dr. Nihat Berker Sürtünmesi olmayan malzeme geliştirdi, aşınmayı ve enerji kaybını önleyecek Erdemir ultra sert karbon film kaplama ile, motor ve makinelerde enerji harcamasını azalttığı, sessiz çalışma sağladığı ve dişlilerin ömrünü birkaç kez artıran sürtünme katsayısını sıfıra indiren buluşuyla tanınıyor. Sürtünmesi olmayan bir malzeme geliştiren Erdemirin bu çalışması, uygulama safhasına geldi. En geç bir yıl içinde sanayide kullanılacak. Bu buluş sürtünmeyi ortadan kaldırarak makinelerde zamanla meydana gelen aşınmayı ve yüzde 30 oranındaki enerji kaybını önlüyor. Erdemirin "büyük ödül ile ilgili yorumu şöyle: "Nobeli millet olarak içimizden birilerinin alabilmesi çok iyi olacak. O çizgiye çok yaklaştığımızı düşünüyorum. Benim çalışmalarım o ödüle layık olabilir mi bilemiyorum ama, sayın İnönünün beni Nobel için düşünmüş olması bile çok güzel bir şey."Erdemir, ABD Enerji Bakanlığına bağlı Argon Laboratuvarında çalışıyor. Prof. Dr. Ali Erdemir "Kendimi aday görmüyorum, benim başka bir adayım var" Nutku ünlü bilim adamı Profesör Albert Einsteinın kendisi kadar ünlü İzafiyet Teorisine yaptığı katkılar ve getirdiği yeni yorumlarla tanınıyor. Nutku da, İnönünün favori Nobel ödülü adaylarından ama kendisi aynı fikirde değil: "Ben kendimi bu ödüle aday görmüyorum. Ama size başka bir isim verebilirim. Benim fizikteki adayım ABDde çalışan Prof. Dr. Ataç İmamoğludur." Nutku, TÜBİTAK Feza Gürsey Temel Bilim Araştırmaları Enstitüsünde çalışmalarını sürdürüyor. Prof. Dr. Yavuz Nutku Kansere karşı ilaçlar üzerinde çalışıyor Demir, organik kimya alanında grup çalışmaları yürütüyor. Araştırma grubuyla yaptığı çalışmalar, yeni ilaç temel maddeleri, kimyasal ve biyoteknolojik yöntemlerle eldeleri, yeni antikanser ilaç uygulamaları konularını kapsıyor. "Bu ödül ülkelerin ekonomik, bilimsel, kültürel, sosyal kalkınmaları ile doğrudan ilintilidir. Türkiye için önümüzde çok uzun yol var. Türk kökenli olup yurtdışında çalışmalarını sürdüren, Nobel alabilecek bilim insanlarımız var fakat bu işler için de uluslararası lobicilik çok önemli."Demir, ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde görev yapıyor. Prof. Dr. Ayhan S. Demir Özgür Şahin Genç bilim adamlarımızdan Şahin (24), İnönünün gelecekteki adaylarından. Şubat 2005te dünyanın önemli bilim dergilerinden Scientific Americanda yer aldı. Şahinin yaptığı atomik kuvvet mikroskobu, atomları flu şekilde gösteren mevcut mikroskopların aksine, ayrıntılı ve açık görüntü sağlıyor. Bu icadı ona Ekim 2004te 50 bin dolarlık bir para ödülü de kazandırdı. "Sayın İnönünün hakkımda böyle düşünüyor olması gurur verici. Ancak böyle bir ödül için yaptığım çalışmaların çok önemli etkilere yol açması gerekir. İyi bir araştırıcı olacağımı düşünüyorum ama daha fazlası için yorum yapmam olanaksız" diye konuşuyor. Şahin şu anda ABDde Stanford Üniversitesinde doktora yapıyor. Atomların yapısını gösteren mikroskop yaptı, İnönü ondan çok umutlu "Nasıl Nobel alırız?dan önce gelen şeyler var" Polimer kimya alanında yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Araştırdığı konuların başlıcaları arasında iletken polimerler ve bu polimerlerden yapılan elektrokronik cihazlar geliyor. Toppare, Nobel ihtimalinden çok ülkedeki bilimin durumuna dikkat çekmek istiyor: "Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerden de bu ödülü alanlar çıkmıştır ve o ülkenin bilim kaderini değiştirememiştir. Dolayısıyla bugün tartışılması gereken konu ülkemizde bilime ve araştırmaya nasıl önem vereceğimizdir. Sanırım bize düşen görev Nasıl bir Nobel ödülü alırız? endişesinden ziyade, bu ödüle giden yol ve süreci gelecek kuşaklara Nasıl hazırlayabiliriz? olmalı."Toppare, ODTÜ Kimya Bölümünde öğretim üyeliğini sürdürüyor. Prof. Dr. Levent Toppare Prof. Dr. Gazi Yaşargil Halen ABDde yaşayan Diyarbakır doğumlu 80 yaşındaki Yaşargilin buluşları tıp dünyasında önemli gelişmeler olarak nitelendiriliyor. Nöroşirürjide rakipsiz kabul ediliyor ve Nobel ödülü alması gereken bir bilim adamı olarak gösteriliyor. Tıpta "mikroskobik cerrahi" denen tekniği ilk defa o yaptı. Mikroskop altında beyin ameliyatı gerçekleştiriyor. Bunun dışında geliştirdiği ve cerrahi alanda tıp dünyasına kattığı birçok yeniliğin de sahibi. Prof. Dr. Levent Toppare "Bağışlanan karaciğeri 20 saat koruyan ve nakleden ilk kişi" Karaciğer nakline getirdiği yenilikler ve evrensel ölçüde tekniklerle, alanının dünyadaki önde gelen bilim adamları arasında yer alıyor. Binin üzerinde karaciğer nakli gerçekleştirdi. 1983te Wisconsin Üniversitesinde kurduğu Karaciğer Nakli Bölümünün başkanlığını yürüten Kalayoğlunun önemli dergilerde yayınlanmış 182 bilimsel makalesi bulunuyor. Aynı üniversiteden Prof. Philip M. Farrell yüzlerce insanın hayatını Kalayoğluna borçlu olduğunu belirterek, "Kalayoğlu bağışçının organını 20 saat boyunca koruyabilme ve transfer etmeyi başarabilmesi açısından dünyadaki ilk kişidir" diyor. Kalayoğlu da Nobel konusunda temkinli konuşanlardan: "Elbette her bilim adamının en büyük rüyası Nobel ödülü almaktır. Şimdiye kadar bu ödülü alan Türk maalesef yok. İnşallah ileride böyle bir şeref bizlere de nasip olur. Ama ben kendimi Nobele aday olacak durumda görmüyorum."Kalayoğlu, ABDde Wisconsin Üniversitesinde görev yapıyor. Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Şişmanlığın tedavisini bulmasına az kaldı 43 yaşında olan Harvardlı Türk bilim adamı Hotamışlıgil, 18 yıldır şişmanlığın tedavisini bulmak için araştırmalar yapıyor. Şişmanlık, şeker ve kalp hastalıklarına yol açan toplam altı gen bulan Hotamışlıgilin, bulduğu son iki gen üzerinde yapılacak değişiklikler başarılı olduğu takdirde, önümüzdeki birkaç yıl içinde şişmanlığı tedavi imkanı doğacak. Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıkları Bölümü başkanı olan Hotamışlıgilin tıp dünyasında ses getirecek tek çalışması bu değil. Bu genlerle oynandığı takdirde şişmanlık ve bunun yol açtığı kalp, şeker ve astım hastalıklarının da önlenebileceğini tespit etti. Hotamışlıgil, İnönünün kendisini aday göstermesi konusunda "Onun gibi son derece kıymetli ve saygın bir bilim insanının çalışmalarımızı bu düzeyde algılaması ve bu nazik iltifatı yapması son derece onur verici, yüceltici bir durum" diyor. "Ben bilimsel olarak henüz alacak çok yolum olduğuna ve bu yolun sonunun nereye çıkacağının asla bilinmeyeceğine inanıyorum. Özellikle bir bilim insanının katkılarının bu düzeyde bir ödülle fark edilmesinin çok çok uzun bir süreçte (10-15 sene gibi) gerçekleşmesi, bu sürecin pek çok değişkenin etkisinde gelişmesi, bilimsel olarak zamanın sınavından geçmesi, yeni sahalar ve perspektifler açılmasına bağlanması ve daha pek çok sayılması güç değişkene bağlı olması nedeni ile, bugünden müjdelenmesinin olanaksız olabileceğini düşünüyorum. Ancak burada en önemli olan, artık bizim ülkemizin bu ödülleri almasalar da, dünya bilim haritasında şu veya bu şekilde anlamlı bir yer edinmeye aday olacak kapasitede insanlar yetiştiriyor olmasıdır." Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil

KEŞFETYENİ
Milyonlar havada uçuşacak! Bayramda rekor onda
Milyonlar havada uçuşacak! Bayramda rekor onda

Cadde | 25.03.2025 - 06:44

Sanatçılar, Ramazan Bayramı’nda yaklaşık iki saat sahnede kalarak, milyonlar kazanacak.

Yazarlar