“İlişkinin rengi haritada saklıdır”

CEYDA ULUKAYA - Futbolcu Özer Hurmacı ile eşi Mihriban Dinçer’in boşanma davasına gölgesi düşen astrolojik haritalar geçtiğimiz hafta çok konuşuldu. Dinçer’in bu haritalara dayanarak eşinin kendisini aldattığını iddia etmesi, birçoğumuza temelsiz gelse de, astrolojinin obsesyon derecesinde gördüğü ilginin ve tüm dünyada “yeni nesil ruhanilik” kategorisinde önlenemez yükselişinin bir işareti. Peki astrolojik haritalar bize gerçekten de kapalı kapıların ardındakini gösterebilir, gizli kapaklı sırları ortaya dökebilir mi? Bir ilişkinin akıbeti haritalarda mı saklıdır? Astroloji bize geleceği gösterir mi? Milliyet Pazar yazarı astrolog Hakan Kırkoğlu’na sorduk.

Astrolojik haritalar bize aldatıldığımızı söyleyebilir mi?

Bu konu iki açıdan sorunlu. Birincisi etik. Hiçbir astrolog bir danışman olarak karşısındakine zarar verecek ya da sınırları aşacak şekilde açıklamalar yapamaz. Bu profesyonel anlamda üzerinde durduğumuz bir konudur. Kişiye hayatıyla ilgili konularda tabii ki uyarıda bulunabilirsiniz ancak kocan ya da karın seni aldatıyor gibi yorumlar öncelikle etik dışı. İkincisi, teknik olarak da zaten mümkün değil. Bir kişinin haritasına bakarak hiçbir şekilde sen hırsızsın, yalancısın ya da aldatıyorsun diyemezsiniz. Bu tür ahlaki konular kişilerin seçimleridir.

Kişinin haritası dediğimiz doğum haritası mı?

Temel olan her zaman doğum haritasıdır. Örneğin Venüs ve Mars’ın konumu, kişinin maceracı eğilimleri ya da belli heyecanlara daha kolay kapılabileceğine dair bazı ipuçları verebilir ama bu illa ki sizi aldatıyor, kandırıyor anlamına gelmez. Doğum haritası bize kişinin kapasitesi, imkanları, yeteneklerine dair fikir verir. Hayatınızı bir yemek olarak düşünün, doğum haritası aslında size hangi malzemelere sahip olduğunuzu söyler. Çok malzemeye sahip olup kötü bir yemek de yapabilirsiniz. Az malzemeyle harikalar da yaratabilirsiniz. Bu sizin seçimlerinize bağlıdır.

Peki ilişki analizi için kullanılan farklı haritalar var mı?

İlişkileri incelerken yine kişilerin doğum haritalarını temel alarak kullandığımız iki teknik var. Birincisi gezegenlerin uyumu olarak tercüme edebileceğimiz sinastri tekniği. Bu, iki kişinin haritalarının birbirini nasıl etkilediği hakkında. Örneğin benim Güneş’im ya da Ay’ım karşı tarafın burcunda hangi eve, hangi açıyla düşüyor, buna bakıp aralarındaki etkileşimi inceliyoruz. Bir diğer yöntem, iki tarafın doğum haritasından yola çıkarak kompozit harita dediğimiz bir üçüncü harita yani ilişki haritasını oluşturmak. Bu harita iki tarafa neler sağlıyor diye bakıyoruz. Örneğin bende su elementi eksiktir, karşı tarafta da su vardır, dolayısıyla bu ilişkiden su ihtiyacımı karşılayabilirim. İlişkiler hep bir alışveriştir. Kişinin eksik elementi gideriliyorsa o ilişki kişiye iyi geliyor demektir. Kompozit harita iki kişi bir araya geldiğinde ortaya nasıl bir renk çıktığını gösterir.

Bu şekilde olumsuz gördüğünüz bir ilişki haritasını karşı tarafa nasıl söylersiniz?

Bunu yaşadım, yeni evli bir çift gelmişti. Son derece heyecanlı ve mutlulardı. Görüşme sırasında bile el ele oturdular. Fakat ilişki haritalarını çok stresli buldum ve ilişkilerinin pek çok zorlayan tarafı olabileceğinden, potansiyel risklerden bahsettim. ‘Siz ayrılacaksınız, bu ilişki yürümez’ gibi bir yaklaşımım asla olamaz. Tabii bir süre sonra öğrendim ki, kısa süre içinde ilişki sonlamış. Bu tür belirgin örnekler yaşanabilir ancak astrolog sadece belirli eğilimlerden, potansiyellerden söz edebilir. Bunu söylerken de üslubu son derece önemlidir.

Peki astroloji neleri öngörmeye yardımcı olabilir? Siz en çok hangi konularda danışma talebi alıyorsunuz?

Kişiler en çok kariyer ve ilişkiler konusunda danışma ihtiyacı duyuyor. Bu gerçekten de bir danışmanlık süreci. Yoksa doğum haritamızda yazan bir tür kader var ve astrolog bunu okuyup bize söylüyor gibi bir yaklaşım içinde olamayız. Astrologun da karşısındaki kişiye, ‘Ben senin hayatındaki her şeyi biliyorum’ diye yaklaşmaması lazım. Ama maalesef bu konudaki cehalet, kimi insanların bu tür roller üstlenmesinin önünü açıyor. Bu konuda yeterli eğitim almamış, profesyonel olmayan bazı astrologlar çok kolaylıkla sınırları aşabiliyor. Halbuki aslolan bizim seçimlerimizdir. Astroloji bir rehber olarak kişinin potansiyellerine ışık tutabilir ancak. Kişinin sağduyusunu ne kadar iyi kullandığı, tecrübelerinden neler öğrendiği de bir o kadar önemlidir.

Yapay zeka dönemi 

Astrolojinin bin yıllar öncesine uzanan bir geçmişi var ama bir yandan da bilimsel ve teknolojik gelişmeler çağındayız. Bu gelişmeler astroloji alanına nasıl yansıyor?

Temel astroloji bilgimiz, bin yıllardan süzülen bilgiler. Ben ‘80’li yıllarda bu alana girdiğimde henüz bilgisayar yoktu. Bugün bilgisayar yardımıyla belirli sayısal analizler yapılabiliyor, hatta yapay zekanın kullanıldığı çalışmalar dahi var. Bu anlamda artan teknolojik imkanları kullanabiliyoruz. Benim de ara sıra denemeler yaptığım bir yapay zeka programım var. Bizim için süreci hızlandıran araçlar. Ama günün sonunda önemli olan yine astrologun kendi sezgisi, tecrübesi. Bir de zaman içinde astrolojinin farklı uzmanlık alanları oluştu tabii. Öngörümsel astroloji, finansal konuları ya da politik olayları inceleyen belli alanlardan bahsedebiliyoruz.