Pazar“Hikâyeyi okurken o kentin havasını soluyacaklar”

“Hikâyeyi okurken o kentin havasını soluyacaklar”

28.11.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:

Tiyatro sahnesiyle çıktığı sanat yolcuğunda çocuklarla kurduğu bağla sayısız çalışma yapan Özgür Özgülgün, yeni öykü serisi “Bilge Kaşifler Dizisi”yle arkeoloji merakını miniklere aşılamaya çalışıyor

“Hikâyeyi okurken o kentin havasını soluyacaklar”

Özgür Özgülgün’le tanışmamız, 1990’lı yıllarda yayınlanan “Gurbetçiler” dizisine dayanıyor. Ardından çok sayıda reklam ve dizide rol aldı. Sonra okullarda çocuklara yönelik oyun ve kitap atölyeleri yaptı. Türkiye’nin tarihî değerleri ve antik kentler üzerine belgesel programları hazırladı. Zamanla çocukların “Özgür Abi”si olan Özgülgün, 2005 doğumlu, “pusulam” dediği oğlu Can’ın ilk okuyucusu olduğu çocuk kitapları kaleme aldı. “Var oldukça özellikle çocuklar için yaptığım her şey çoğalarak büyüyecektir. Yaşasın kitaplar, hikayeler ve onları seven çocuklar” diyen Özgür Özgülgün, şimdi de Uçan At Yayınları’ndan 9 yaş ve üzeri çocuklar için Mardin, Çanakkale, Hititler’in özne olduğu “Bilge Kaşifler Dizisi “ ve “Uyuyan Güzel Kent Patara” adlı kitabı çıkardı. “Taşın Kenti Mardin”, “Bir Destandır Çanakkale” ve “Uygarlığın İzinde Çanakkale” adlı çalışmaların yer aldığı seriyle beraber 20’ye yakın çocuk hikayesine imza atan Özgülgün’le serüvenini konuştuk.

Haberin Devamı

”Bilge Kâşifler Dizisi” yakın zamanda çıktı. Bu seri okuyanlara nasıl bir yolculuk vadediyor?

Ülkemizin cennet köşelerini tanıtırken uzun uzun okumalar yapıp belirli bir kurgu içinde yazmaya özen gösteriyorum. Yıllarca sahne üzerinde işler yaptığım için genç dostlarımla nasıl iletişim kurulacağını çok iyi bilenlerdenim. Onları ve dünyalarını yakından takip ediyorum. Zaten kendim de genç ruhlu biriyim. Ortama yabancı değilim. Yazacağım coğrafyayı, medeniyet ve uygarlıkları işin uzmanlarından öğreniyorum. Genç arkadaşlarım eserlerimi okurken, kentin ve coğrafyanın havasını solumalı. Kendini orada gibi hissetmeli. Buna çok özen gösteriyorum. Tabii ki bir de kurgu ve dramatik yapı üzerinde çalışıp özenli yazmaya çalışıyorum.

Haberin Devamı

“Hikâyeyi okurken o kentin havasını soluyacaklar”

Sizi çocuk kitapları yazmaya teşvik eden ne olmuştu?

Tiyatro sanatçısı olarak farklı disiplinlerle yaratıcılık alanlarımı genişletiyorum. Özellikle genç arkadaşlarla beraberce üretip düşüncelerimizi hayata geçirmeyi çok seviyoruz. Bu şekilde hayata tutunuyorum. Eğer ki tiyatro mesleğini seçmeseydim mutlaka arkeoloji okuyup yüzyıllar öncesine ait medeniyet ve uygarlıklara dair araştırmalar yapmak isterdim. Ustalarımız hep der ki, “Tiyatro mesleğini seçtiyseniz, günün birinde her mesleği bir şekilde icra edersiniz.” Uzun zamandır üzerine çalıştığım bir projeydi. Yıllarca İz TV’de arkeoloji ve çocuk temalı programlar yapan biri olarak aslında alana biraz tecrübeli giriş yaptım. Zaman zaman kendi metinlerimi yazdığım için bir nebze olsun tecrübe kazandım. Bu yetkinliklerimi hayata geçirmek, genç arkadaşlarımla ortak projeler yazmak tabii ki araştırmak ve üretmek beni zinde tuttu. Daha çok yazmaya teşvik etti.

Arkeolojinin, araştırmanın insana kattıkları için neler söyleyebilirsiniz? 

Arkeoloji bilimi; insanı, medeniyetleri, uygarlıkları tanımak ve yıllar öncesine ait yaşamları öğrenmemiz açısından ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu ders olarak okutulmalı, diye düşünenlerdenim. İnsan merak eder. Hayatı anlamaya çalışır. Dünyayı değiştirmek ve var olmak adına yaşar. Felsefenin temel ilkeleri bunu gerektirir. İnsan sosyal bilimlerle kendini ve yaşadığı evreni daha iyi yorumlar.

Haberin Devamı

Özellikle çocukların tarihe, geçmiş medeniyetlere ilgi duyması adına bu çabalar sizin için ne ifade ediyor? 

Genç dostlar evreni belki yazdıklarımdan ya da sahne üzerinde anlattıklarımdan anlamaya başlarlarsa bu benim için en büyük mutluluk olur. Buna bir nebze katkım olursa manevi dünyam zenginleşir. Ben her zaman insana yapılan yatırımların en kutsal olduğunu düşünürüm. Lütfen geleceğe ve genç dostlarımıza güvenip onlara yatırım yapalım.

Dünden bugüne geldiğiniz noktada kendinizi tanımlama, tamamlamada çalışmalarınızın etkisi ne boyutta?

Tiyatro, insanı insana insanla insanca anlatma sanatıdır. Farklı disiplinler yardımıyla varlığını anlamlandırmaya çalışır. Yazı, bunun en belirgin öğelerindendir. Yazmak, dramatik yapı oluşturmak kurgu yardımıyla okuyucu kitlesiyle buluşmak dünyanın en evrensel sevincidir. Farklı coğrafyalarda ve medeniyetlerde buluşmak, geleceğe yazı bırakmak, çok heyecanlı ve dinamik bir durumdur. Tavsiye ederim.

Haberin Devamı

“Hikâyeyi okurken o kentin havasını soluyacaklar”

“Oğlum ilk okuyucum, pusulam”

Oğlunuz Can, tüm bu süreçte size yol gösterdi mi?

Can, bana en büyük armağan. Hayatta ondan başka kimse bana daha anlamlı gelmiyor. Beraber bir şeylere imza atmak, hayata geçirmek, dünyanın en keyifli uğraşı. Can, benim en büyük yol gösterenim, hep ilk okuyucum. Her şeyi kendisinden yola çıkarak deneyimliyorum. Pusulam. İyi ki var.

Çocukken okuduğumuz kitaplar, yaşamımızda büyük etkiler bırakır. Sizin bu anlamda okumakla bağınız nasıldı?

Memur bir ailenin bireyi olarak hep okuyan biriydim. Bizim kuşağın en büyük eğlencesi okumaktı. Bunu iyi değerlendirdim. Klasikler her okunduğu dönemde benim için farklı anlamlar uyandırdı. Halen işim gereği gençlik edebiyatı ve çocuk edebiyatı türlerini okuyorum. Haftada üç kitap mutlaka okurum. Okumadan uykuya dalamam.

Klasikler her zaman baştacımdır. Ülkemin değerli edebiyatçılarının eserlerini büyük bir iştahla takip ediyorum. Okumak iyidir. Ne olur okuyalım! Farklı dünyaları sayfalarda tanımak hayal dünyamızı renklendirir. Buna ihtiyacımız var.