24.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Defne SAMYELİ defne.samyeli@milliyet.com.tr
Cemal Hünal, bugünlerde “Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda” ile beyaz perdede. Filmlerde, dizilerde birçok karakter canlandırdı. Ne var ki Hünal’ın biz kadınların kalbinde “Issız Adam”la ayrı bir yeri var.
“Issız Adam”, yani uzak durmamız gereken adam... Artık bağlanma korkusundan mı, gerçekte her kim olduğunu açık etmeme derdinden mi ya da başka bir nedenden mi bilinmez, kadında denge falan bırakmayan, kalbini ona açmayan adam... Cemal Hünal’ın “Romantik Komedi”deki Mert’iyse ilk filmde bir bağlanma problemi yaşamıştı. İkincide de bir kaçamak yüzünden az daha nişanlısından oluyor.
Cemal Hünal’la Milliyet için buluştuk ve konu ister istemez kadın-erkek ilişkilerinden açıldı. Öyle ya, rolleri değil miydi biz kadınları yüzlerce soruyla baş başa bırakan bunca zaman.
Hünal ilişkilere kişisel bakışını, karısı oyuncu Lale’ye (Cangal) olan aşkını ve sadakatini açık yüreklilikle paylaştıkça ne hissettim biliyor musunuz? Sanatına hayranlık. İnsan canlandırdığı karakterlerden bu kadar mı farklı olur? Sadece bu kadar da değil, röportaj sırasında atlardan orman katliamına, film endüstrisinden Japonlara öyle değişik konulara daldık ki; karşımda binbir rengi, uzmanlaştığı hobileri ve anarşist ruhuyla bu sayfaya sığdıramayacağım bir adam buldum.
Cemal Hünal’ın kendisi “Issız”dan en uzak adam. Olsa olsa o, çok sevdiği Belgrad Ormanı olabilir. Herkese açık ve şehir içinde. Rengarenk. Ve hâlâ keşfedilmeyi bekleyen köşeleri olan....
Lale’yle nasıl tanıştınız?
Teoman’ın evinde bir partide tanıştık biz. Lale’yi ilk tanıdığımda bana bir bakış atmıştı, bayağı korkmuştum. Çok hareketliydi, çok dominanttı, çok beğenilen bir kızdı. Ben aslında Lale’nin yanında çok kendi iç dünyasına kapanık çok daha çekingen bir insanım.
“Boşandıktan sonra bana kadın lazım değil dedim”
İlk bakışta ‘yüksek voltajlı’ olacak bu ilişki dedin mi?
Birazdan gelip beni ısıracak dedim
Niye ısırsın ki, etkilendiği için mi?
Öyle bir bakmış bana, süzüp süzüp duruyordu. Ben de köşeye kaçıyordum.
Üzerinde ne vardı? Kılığı, duruşu...
Yüksek topuklu dizüstü çizmeler, kısacık, bir karışlık etek ve son derece dekolte büstiyer vardı. Saçları şu andakinden çok daha açık, daha uzun, sapsarıydı. Daha ağır, daha vamp bir makyajı vardı.
Peki öyle vamp kadın mı seviyorsun?
Özellikle değil, hayır.
İstediğini elde eden kadınlardan mı?
Kesinlikle. Lale istediğini alır.
Seni aldı...
Evet, gelip beni aldı. Çekiştire çekiştire götürdü (gülüyor).
Sen de itiraz etmedin herhalde?
Aslında yeni boşandığım bir dönemdi. Yeni bir ilişkiye hazır değildim ama cazibe sonuç olarak karşı konulamaz bir şey.
Sen boşandıktan sonra bana böyle bir kadın mı lazım dedin?
Ben boşandıktan sonra düşündüğüm tek şey bana bir kadın lazım olmadığıydı (gülüyor).
Ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. İlişkisiz hayat daha güzel noktasına geliyorsun...
Evet. Çünkü o kadar tramvatik bir ilişki yaşamıştım ki... Dedim ki, bir insan için yapacağım her şeyi kendim için yapsaydım bambaşka bir dünyam olurdu.
İlk eşinle Lale arasındaki en belirgin fark ne?
İlk eş, iletişim anlamında sağır ve kördü zaten.
Verici misin?
Çok.
İlişkide veren erkek nasıl bir erkektir tanımlar mısın?
Yapmayacağım hiçbir şey yok. Şunu keşfettim; beni hayatımda en mutlu eden şey Lale’yi mutlu etmek.
Karşılıksız mı verirsin?
Her zaman. Ama karşılığını mutlaka alırım. Aldığım zaman mutlu oluyorum. Alamadığın zaman sulanmayan bir bitkiye dönüyorsun. İçin de kurumaya başlıyor. İçin kurumaya başlayınca dalların kırılganlaşıyor.
En çok ne vererek mutlu ettin mesela onu?
Çok ufak şeyler olabilir bunlar. Mesela her akşam Lale televizyonun karşısında uzanır. Kalkıp ona battaniye getirmek ya da bir çay yapmak. İşimi gücümü bırakıp ufacık bir şey yapmak beni mutlu ediyor.
Senin beklediğin bir gülüş, bir sıcak teşekkür mü?
Hiçbiri.
“Sabah kalkınca günlerdir görüşmemiş gibi sarılırız”
O zaman Lale kayıtsız kalsa?
Kayıtsız kalsaydı bu kaynak da yavaş yavaş kurur. Mutlaka karşılığını alıyorum. Lale çok dominant bir insan, ben çok şahsına münhasır bir insanım. Hatta birçok konuda bencilim de diyebilirim. Benim de iç dünyam ve kendime ayırdığım vakit de benim için çok önemlidir. Tartışsak ve akşama kadar barışmamış olsak da sabah Lale kalkar, kahvaltıyı hazırlar. Benim sofraya oturmamı bekler. Hani ben inat etsem de buraya oturulacak diye beyan eder. Birimizin kuşların kafesini temizlemesi, birimizin köpekleri gezdirmesi, birimizin yatağı, birimizin mutfağı toplaması lazım. Bunları mutlaka bekler ve söyler. Bu şekilde yaptığın zaman bir bakıyorsun ki ne yaşandıysa da, o temel yerinde duruyor ve hayat iyi bir şekilde devam ediyor.
Lale ne yaptığında mutlu olursun?
Uyandığı anda benim adımı telaffuz ederken kullandığı ses tonu beni sabah neşelendirir.
Bir taklidini yapsana...
Cemaaaaliii... Bir fısıltı gibi olur. Sabah ilk yataktan kalktığımda sanki günlerdir görüşmemiş gibi sarılırız.
Yedi senedir böyle güzel devam ediyorsunuz. Lale yerine başka kadın olsaydı...
Ben fark ettim ki hiçbir kadın Lale’nin beni tanıyıp sevmesi kadar sevemez.
Hiç kimse onun katlandığı bazı şeylere katlanamaz.
Sen çekilmez bir adam mısın?
Kendi içimdeki masal dünyasını uysa da uymasa da çok iyi anlayabiliyor.
Hiç çapkın oldun mu?
Hayır. Daha önce de dediğim gibi ben çok çekingendim. Çok içime kapanıktım.
Neden? Seni içine kapatan bir şey mi yaşadın? Tabiatın mı öyleydi?
Yok hayır. Benim de kendime göre bazı yanılgılarım vardı... Mesela genel olarak çevremde gördüğüm erkeklerin kadınlara yaklaşım şeklini veya daha doğrusu önce belli bir şekilde konuşup, yaklaşıp sonra kadınların arkasından konuşmalarından çok rahatsız olurdum.
Örnek versene...
Mesela adamın birisi gider, kızın biriyle flört eder, kadından olumlu bir tepki alırsa, o kadın orospu olur. Kadın reddederse yine orospu olur.
Bu algının kökeninde sence ne var?
Erkeklerin ergenlikten çıkamamaları ile alakalı. Kendi arzularını karşılayamamaları ile alakalı. Kendi fantezilerini sürekli yanıltmaları ile ilgili. Zaman değişti. Eskiden bu basın yayın organları yokken insanlar gördükleri ile yetiniyorlardı. Şimdi görmedikleri hiçbir şey yok. Ve gözü açılan uzağı görüyor, uzağı gören uzaktakini istiyor. Ve kendi elindekini onunla karşılaştırmaya başlıyor.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş...
Erkekler devamlı güzel kadın görseli bombardımanında. Aradığını uzakta bulacağını neden zannediyorsun ki? Geçici heyecan peşinde insanlar. Ve seksi de gözlerinde çok büyütüyorlar. Seks üzerinden tatmin olma peşinde olanlar da asla tatmin olamıyor. Kimse elindekinin kıymetini bilmiyor. Her televizyon açtığında, her dergi sayfası açtığında, her kafasını çevirdiğinde potansiyel olarak elde edebileceği başka bir şey görüyor.
Ve hepsi ile birden oynamak istiyor.
“İstediği kadar ilgilensin, nasıl olsa benim kadınım”
Hiç karına şuraya gidiyorum deyip de başka bir yere gittiğin oldu mu?
Hayır. Ben farklı ülkelerde yaşadığım için dünyanın çok güvenilir olmadığını biliyorum. Beni bu endişelendirir. Lale dışarıda olduğu zaman mutlaka nerede olduğunu bilmem lazım. Taksiye bindiği zaman bile 15 dakika sonra beni arar.
Kıskançlık mı, güvenlik arayışı mı?
Hayır, tamamen güvenlik arayışı.
Kıskanır mısın?
Hoş bir şekilde kıskanırım. Kıskanılabiliyor olmak da beni mutlu eder.
Başka erkeklerin ona olan ilgisini kıskanır mısın?
Başka erkeklerin ona ilgisine “İstediği kadar ilgilensin, nasılsa benim kadınım, hah ha” derim. Bir tek terbiyesizliğe tahammülüm yoktur. Onun dışında Lale’nin girebileceği her sohbet ortamı benim hoşuma gider.
Lale’nin başkalarına ilgisini kıskanır mısın?
Lale benden çok daha sosyal olduğu için arkadaşlarıyla vakit geçirmek için çıkar. Ben mesela evden çıkmam ama onun da evden çıkmamasını talep edemem. Onun için o eğlenmeye gider
ve belli bir saati geçtikten sonra onun benimle geçirmesi gereken vakti kıskanırım. Arkadaşlarından bile kıskanabilirim onu yani.
“Bekarlığa vedamda viski içip poker oynadık”
Romantik Komedi’de olduğu gibi bekarlığa veda partisi verdin mi?
Verdim, evet.
Ne yaptın?
Kardeşim, ben, iki tane daha arkadaşım, birer şişe viski, iki deste poker kağıdı, sabaha kadar eğlendik.
Kadın-kız?
Hayır
Nedense âdetmiş gibi sunuluyor. İstemediğin için mi yoksa uygun olmadığını düşündüğün için mi?
Bekarlığa veda için bir şey yapan insanlar genelde “Artık hayatımda başka bir şey yapamayacağım, bari şimdi azıp kudurayım” mı diyor? Hani evlenme noktasına geldiğinde zaten sadakatini belgelemek için yapmış oluyorsun. Bunu damgalamadan önce “gidip de başka biriyle yatayım” düşüncesi çok absürt.
Bunları yaşama isteğin varsa hiç evlenme daha iyi...
Çok saçma bence. Düğünden önce böyle bir şey yapacaksın; sonra sevgilinle evlenip onu gelinlikle eve götüreceksin. Ne kadar çirkin.
“Her ırktan kız arkadaşım oldu”
İlk ilişki?
Ben ilk defa 17 yaşında iken kız arkadaşımı öptüm.
17’de ilk öpüş mü? Ciddi misin? Bekaretini de 17 yaşında mı kaybettin?
Evet, ilk defa 17 yaşında.
Toplam kaç ilişkin oldu?
4 ya da 5.
Yaşın kaç?
37.
Sadece ‘ilişki’ kategorisine gimeye hak kazanmış olanlardan bahsediyorsun sanırım. Ya tek gecelikler?
İlk kız arkadaşımdan sonra iki sene İskoçya’da kaldım. Beş sene Londra’da, beş sene Los Angeles’ta. O aralar bayağı renkli geçti. Gerçekten galiba her ırktan kız arkadaşım oldu.
“Lale’yi ilk gördüğümde bana bir bakış atmıştı, bayağı korkmuştum. Çok dominanttı, çok beğenilen bir kızdı...”
“Lale’nin fiziği, vücut lisanı inanılmazdır. Gurur duyuyorum”
Sosyal medyada varsın. Hayranlarından arkadaşlık talepleri gelmiyor mu?
Geliyor tabii. Mümkün olduğunca kabul etmiyorum.
Mesaj yollayan, resim falan yollayan...
Oluyor tabii. Resim yollayan da oluyor. Erotik mesajlar yollayan da oluyor. Okunur okunmaz siliniyor.
Karına söylüyor musun?
Yoo, özellikle vurgulamıyorum ama mesela hani gecenin bir saatinde gelen mesajlar da oluyor. Lale bunları genellikle hoşça gülerek karşılıyor.
Olgunluk gösteriyor yani?
Kocasına güveniyor.
Sen ona gelen mesajları takip eder misin?
Yoo.
Neticede bir sahne kadını...
Bir sahne kadını ve sahnede olağanüstü görünüyor. Lale’nin sahnede geceleri keman çaldığı zamanlar vardır falan.
Sahne güzelliği inanılmazdır. Lale’nin fiziği, duruşu, vücut lisanı inanılmazdır. Ve bunu milletin ağzının suyunu akıtacak şekilde hayata geçirebilmesi beni çok mutlu ediyor, gurur duyuyorum.