Hayvan dostu kampüsler

Orman gibi kampüslere sahip üniversiteler, kediler, köpekler, sincaplar, kuşlar başta olmak üzere birçok hayvanın yuvası. Öğrencilerle beraber derslere giren kedi, köpek gibi hayvanlardan kelebeklere, atmacalara hatta tilki, gelincik gibi yabani hayvanlara ev sahipliği yapan kampüsler de var. Öyle ki bazı kampüslerde koruma altında olan hayvanlar dahi yaşıyor. Üniversitelerde Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlıkları’nın yanı sıra öğrencilerin ve akademisyenlerin de katılımıyla kurulan kulüpler aracılığıyla hayvanlar besleniyor, aşıları yaptırılıyor, hasta olanlar tedavi ediliyor. Hatta bazı üniversitelerin müfredatlarında ‘Hayvan hukuku’ dersi bile bulunuyor. Hayvan dostu kampüslerden öne çıkanları derledik.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi: Üniversitede, yüzlerce bitki, kelebek türüyle birlikte tilki, porsuk gibi memeliler yaşıyor. 210’dan fazla kuş türünün gözlemlendiği kampüste, Türkiye’de nadir olarak rastlanan birçok tür kaydedildi. Türkiye’nin 65 Önemli Kelebek Alanı’ndan biri olarak dikkat çeken ODTÜ Yerleşkesi’nde mutlak koruma altında olması gereken türler de bulunuyor. Ayrıca tilki, porsuk, sansar, alaca kokarca, gelincik gibi yırtıcı etçiller de kampüste görülüyor.

Boğaziçi Üniversitesi: Yüzlerce kedinin yaşadığı Güney Kampüs, kedileriyle meşhur. Banklarda oturan öğrencilerin yanına gelerek kendilerini sevdiren, öğrencilerin yemeklerine ortak olan kediler, kampüsün vazgeçilmezi. Bugüne kadar 100’den fazla kediye mikroçip uygulaması yapılan Boğaziçi Üniversitesi’nde gönüllü öğrencilerin yanı sıra bir veteriner de hayvanların aşılarını yapıp takip ediyor. Kampüste kedilerin dışında çok sayıda köpek de yaşıyor.

Gebze Teknik Üniversitesi: 70’e yakın kedi ve köpeğin bulunduğu üniversitede Kedi- Köpek Besleme Noktaları projesi uygulanıyor. Projeyle üniversite kampüsü içinde bulunan kantin, restoran ve yemekhanelerden artan yiyecekler özel ve ergonomik olarak Sağlık Kültür ve Spor Dairesi tarafından yaptırılan köpek ve kedi noktalarında hayvanlara veriliyor.

Erciyes Üniversitesi: Türkiye’nin en büyük kampüslerinden birine sahip olan Erciyes Üniversitesi ‘Anadolu sincabı’ olarak bilinen gelengilere ev sahipliği yapıyor. Bahar aylarının gelişiyle ortaya çıkan gelengiler öğrenciler tarafından çok seviliyor. Kampüsün birçok noktasında yaşayan hayvanlar için “Dikkat gelengi çıkabilir” uyarı levhaları bulunuyor.

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi: Üniversite kampüsünde 7 köpek, 14 kedi başta olmak üzere atmacadan tilkiye birçok hayvan yaşıyor. Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi Nükhet Ünal Rutli ve NNY Hayvan Hakları ve Doğayı Koruma Kulübü üyesi öğrencileri tarafından hayvanlar besleniyor, aşıları yaptırılıyor, hasta olanlar tedavi ediliyor. Ayrıca geliri hayvanlara harcanmak üzere kermesler de düzenleniyor.

Akdeniz Üniversitesi: Üniversite öğrencilerinden oluşan Hayvanseverler Topluluğu, hayvanların her türlü barınma, yeme-içme, sağlık gibi ihtiyaçlarının karşılanmasını ve hayvanlar ile insanlar arasındaki hedeflenen huzurlu ortamı sağlamak üzere çalışıyor. Eğlenceli aktiviteler de düzenleyen topluluk, iki bin kadar hayvansever öğrenciyi üye olarak bünyesinde barındırıyor.

Ege Üniversitesi: Anıt ağaçlarıyla doğanın içinde yer alan Ege Üniversitesi Kampüsü, yüzlerce hayvana ev sahipliği yapıyor. Üniversitede faaliyet gösteren Hayvan Hakları Topluluğu kampüs ve çevresindeki hayvanların beslenme, barınma, tedavi, sahiplendirme ve kısırlaştırma gibi temel yaşam ihtiyaçlarını karşılarken; yürüttüğü projeler ile öğrencilere farkındalık kazandırıyor. Üniversite, İzmir’de yaşanan depremde Enkazdaki Patilere Destek Projesi’yle (EN’PATİ) hayvanlara 2 tona yakın mama, çok sayıda battaniye, kedi kulübeleri ve birçok temel ihtiyacı toplamıştı.

MEF Üniversitesi: Maslak’taki kampüste, 2 kedi ve 1 köpek akademisyenler ve öğrenciler tarafından bakılıyor. Üniversiteye zaman zaman evcil hayvanlarıyla öğrenciler de geliyor. Özellikle Tercih Günleri’nde ‘Robin’ ve ‘Karamel’ üniversitenin maskotu oldu.

Ayrıca üniversitede Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Av. Ahmet Kemal Şentop, Hayvan Hukuku dersini veriyor. Türkiye’de Hukuk Fakülteleri’nde ilk defa MEF’te açılan derste pet-shoptan hayvanat bahçelerine, yunus parklarında deney hayvanlarına pek çok konu işlenirken derslere sıpa, köpek gibi hayvanlar da katılıyor.

Okullarda bakılan hayvanlar, teneffüslerde ise öğrencilerin oyun arkadaşı oluyor.

Okulların maskotu oldular

Üniversite kampüslerinin yanı sıra farklı kademelerdeki okullarda da birçok hayvan besleniyor. 2019’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) öğrencilere hayvan sevgisi aşılamak için yaptığı hayvan sahiplenme çağrısıyla birçok okul hayvan sahiplenmişti. Bu kapsamda sahiplenilen hayvanlar okullarda yaşamaya devam ediyor. Birçok okulda ise öğrenciler ve öğretmenlerin kendi inisiyatifleriyle baktıkları hayvanlar adeta okulların maskotu olmuş durumda.

Örneğin Manisa’daki Karaoğlanlı İlkokulu’nda öğretmen Elmas Tefçi’nin sahiplendiği Badem isimli köpek, her gün okulun kapısında bekliyor. Öğretmenle okula gidip gelen Badem, teneffüslerde de öğrencilerin oyun arkadaşı oluyor. 

Diyarbakır’da Nuri Zekiye Has Ortaokulu’nda ise tedavi edilen yaralı kediler okulda bakılmaya başlandı. Okul müdürünün verdiği bilgiye göre kediler, devamsızlığı yüksek olan çocukların bile okula olan bağlılıklarını artırdı. Yine Kastamonu’dan Eskişehir’e, Mersin’den Trabzon’a birçok okulda kedi, köpek, tavuk, ördek gibi hayvanlar öğrencilerin vazgeçilmezi.

Sivas’taki Şehit Erdal Çetin İlkokulu ise 40 yıldır çatısında leylekleri ağırladığı için ‘leylekli okul’ olarak anılıyor. Leylekler öğrenciler ve mahalle sakinleri tarafından o denli benimsenmiş ki leyleklerin gelmediğini görünce resmi kurumlara ‘niye gelmiyorlar’ diye başvuranlar dahi oluyor.