'Hatay Yeniden Canlanıyor' Londra yolcusu

Türkiye Tasarım Vakfı’nın öncülüğünde yürütülen “Hatay Yeniden Canlanıyor” projesi, Hatay’ın 6 Şubat depremleri sonrası ihtiyaçlarına yanıt olarak kurgulanmış geniş çaplı bir kentsel yeniden yapılanma ve tasarım girişimi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokoller kapsamında ve Türkiye Tasarım Vakfı’nın yürütücü-lüğünde geliştirilen projeyle şehri yeniden inşa etme süreci için düğmeye basıldı. Nisan ayında Türkiye Tasarım Vakfı tarafından yaklaşık 1 yıllık bir çalışma sonucunda tamamlanan Hatay master planı sunumu gerçekleştirildi.

ÇALIŞTAYLAR, ATÖLYELER HALK BULUŞMALARI

Hedeflenen Hatay’ın köklü geçmişine ve kültürel katmanlarına uyumlu modern mimari unsurlarla geleceğe dönük bir kent tasarımı. Bu süreç, sokakların ve meydanların yeniden canlandırılmasından, sosyal alanların ve kamusal mekânların inşasına kadar titiz bir çalışma gerektiriyor. Türkiye Tasarım Vakfı,  2016 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. TTV Hatay Tasarım ve Planlama İş Birliği Grubu ise 6 Şubat depreminin ardından farklı disiplinlerin katılımıyla çeşitli çalıştaylar, seminerler ve atölyeler düzenledi. Burada sadece mimarlık ve tasarım dünyasından profesyonellerin değil, aynı zamanda yerel halkın da sürece dahil edilmesini amaçlanmış. Çalıştayları, halk buluşmalarını, tasarım koordinasyon toplantılarını ve yerel/uluslararası lansmanları kapsayan toplam 38 organizasyon gerçekleşmiş. Proje uluslararası arenada da tanıtılarak, dünyanın önde gelen tasarım festivallerinde ve forumlarında sunumlar düzenlenmiş.

JAPONYA’DAN ŞEHİRLEŞME ÖRNEKLERİ

“Özellikle Japonya’da 2011 Tohoku depremi ve tsunamisinden sonra yapılan şehirleşme çalışmaları, toplumsal dayanıklılığı artırma ve kültürel mirası koruma açısından bizlere önemli dersler verdi” diyen Doç.Dr. Serhat Başdoğan başarılı şehirleşme örneklerinden ilham aldıklarını anlatıyor: “Bu projelerde, yerel halkın katılımı sağlanarak, şehirlerin hem fiziksel hem de sosyal dokusunun yeniden inşa edilmesi büyük bir önem taşıdı. Bu yaklaşım, bizim Hatay’daki çalışmalarımıza da ilham kaynağı oldu. Burada, tarihi yapılar korunarak modern altyapı sistemleriyle entegre edildi ve şehir hem geçmişine sadık kalarak hem de geleceğe hazır hale getirildi. Biz de Hatay’da benzer bir yol izlemeyi hedefledik. Hatay’da yaptığımız bu çalışmanın, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de bir model teşkil edeceğine inanıyoruz. “

“İstanbul’un çözümü İstanbul’un içinde değil”

“İstanbul’u geleceğe taşımak istiyorsak, bu sadece bu büyük metropolü değil, onu çevreleyen tüm şehirleri de kapsayan bütüncül bir planlama gerektiriyor” diyen Türkiye Tasarım Vakfı YK Başkanı Furkan Demirci şöyle anlatıyor:  “İstanbul’un çözümü İstanbul’un içinde bulunmuyor. Yani, İstanbul’daki sorunları sadece şehrin sınırları içinde yapısal değişiklikler yaparak çözmek mümkün değil. İstanbul’un gerçekten rahatlayabilmesi ve sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için çevresindeki şehirlerin de aynı özenle planlanması gerekiyor. Tekirdağ, Bilecik, Kırklareli, Sakarya gibi iller de iyi bir kentleşme sürecinden geçmeli ki İstanbul üzerindeki baskı azalabilsin.”