Güneşe karşı çevre dostu koruma

Normalleşmeyle birlikte yaz aylarının gelişi hepimizi daha da heyecanlandırdı. Tatil planlarının yapılıp, seyahatlerin organize edildiği bugünlerde güneşin zararlı etkilerini göz ardı etmemek ve koruyucu ürünler kullanmak gerekiyor. Florence Nightingale Hastanesi Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, koruyucuların fiziksel ve mineral olanlar olarak iki gruba ayrıldığını ilk dikkat edilmesi gerekenin Sağlık Bakanlığı’nın onayından geçmiş dermokozmetik ürünler kullanmak olduğunu söylüyor:  “Kimyasallar deriden emilip hücrelere geçebiliyor. Mineral filtreli olanlara fiziksel koruyucu diyoruz. Bunlar deride tabaka oluşturup ultraviyole ışınlarını yansıtıyorlar yani ışınların deriden geçmesini engelliyorlar. Aslında ideali fiziksel koruyucular. Deride tabaka oluşturma durumları da yeni nesil koruyucularda geliştirildi. Fiziksel içerikleri lipozom teknolojisiyle hapsedip o tabaka oluşturucu etkisini azalttılar. Bu nedenle eskisi kadar rahatsız edici bir görüntüye de yol açmıyorlar. “

“Bebek ve hassas ciltlere  dikkat edilmeli”

Organik denilen yüzde yüz mineral filtreli koruyucuların özellikle çocuklarda, hassas, alerjik ciltlerde daha çok tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan dermatolog, bebekler için de şu uyarıyı yapıyor: “Bebeklerde kullanım 6 aydan sonra olmalı. Metabolizmaları tam gelişmediği için özellikle dikkat edilmesi gerekir. Fiziksel korumaya giderek güneşle temastan uzak tutmalıyız. Ama tatil döneminde uzak durmak zor. Bu durumda öğle saatlerine dikkat edilmeli. Çünkü çocukluk döneminde birkaç kez geçirilen güneş yanığı, su dolu kabarcıklar oluşturacak kadar olan yanıklar, ileride deri kanseri olma riskini yüzde 50 artırıyor.”

Hem cilde dost hem deniz yaşamına

Bioderma, deniz canlılarını ve su ekosistemini korumak için güneş ürünlerinin içeriklerini yeniledi. Geleceği daha yaşanabilir kılmak için geliştirdiği ürünlerin içeriklerini kriterlerden geçirerek formülize eden marka, geliştirdiği her formülün cilt kadar çevreye de saygılı olmasına özen gösteriyor. Photoderm ailesinde yer alan ve her cildin ihtiyacına göre formüle edilmiş güneş koruyucularının ambalajında yer alan

“Deniz Canlılarını Koru” logosu; mercan, deniz çayırları ve tatlı su planktonları gibi denizin oksijen kaynağı olan canlılara zarar vermediği ve su altı canlılarının yaşamına saygı duyan içeriklerin yer aldığı anlamına geliyor.

“Tercihler cilt yapısına göre olmalı”

Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, güneş kremi alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor: “Sağlık Bakanlığı’nın onayından geçmiş dermokozmetik ürünler alınmalı. Cildin yapısı çok önemli. Akneli yağlı ciltlerde kalın ürünler yerine jel ya da su bazlı ürünler, çok kuru ciltlerde normal krem formatında olanlar tercih edilmeli. Lekeye yatkınlık varsa daha çok hafif renkli olan ve leke oluşumuna karşı bariyer oluşturan tinted ürünleri öneriyoruz. Yine de direkt güneşle temasta fiziksel korunmayı da ihmal etmemeliyiz.”

Organik sertifikalı koruyucular

Güneş ışınları, cilt hasarına neden olan çevresel faktörlerin başında geliyor. Bu sebeple kozmetik sektöründe güneş koruma faktörü içeren ürünlere olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Ürünleri ETKO-Cosmos Organic sertifikasyon kuruluşu tarafından sertifikalandırılan Soltis markası, hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı bileşenlerin yer almadığı güneş koruyucu ürünleriyle dikkat çekiyor. Yüzde yüz mineral filtreli ve deniz ekosistemine zararlı kimyasal güneş filtreleri içermeyen ürünler, 6 aylık bebeklerden itibaren her yaş grubunun kullanımına uygun.