PazarGeçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

Geçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

10.11.2024 - 02:01 | Son Güncellenme:

Mevsim geçişleri, stres, farklı şampuan ve ürün kullanımları, bazen de kuaför hataları… Genellikle geçici saç dökülmesine sebep olan bu faktörler bazı durumlarda kalıcı olabiliyor ve birçok kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor

Geçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

DİDEM SEYMEN - Dökülmeler genellikle geçici olsa da genetik ve sağlık sorunlarına bağlı olarak saç dökülmelerinde kalıcı kayıplar yaşanabiliyor. Saç dökülme çeşitlerinden, saç ekimi için uygunluk kriterlerine ve işlem sonrası bakımın önemine kadar tüm detayları Smile Hair Clinic kurucu ortağı Dr. Gökay Bilgin anlatıyor… 

Haberin Devamı

- Saç dökülmesi birçok insan için önemli bir sorun. Saç dökülme çeşitleri hakkında bilgi verir misiniz?

Saç dökülmesinin farklı nedenlerle ortaya çıktığını görüyoruz ve her dökülme tipi kendine özgü özellikler taşıyor. En yaygın saç dökülme tipi, Androgenetik Alopesi olarak biliniyor. Bu, genetik yatkınlığa bağlı olarak ortaya çıkan bir durum ve özellikle erkeklerde alın ve tepe bölgesinde yoğunlaşıyor. Kadınlarda ise genellikle saç seyrelmesi şeklinde kendini gösteriyor. Bunun yanı sıra Telogen Effluvium adı verilen geçici dökülme türü de oldukça yaygın. Bu tür dökülme, genellikle stres, hastalık veya doğum gibi durumlara bağlı olarak meydana geliyor. Saç kökleri dinlenme fazına geçtiği için saçlarda yoğun dökülme yaşanıyor. Alopecia Areata da bağışıklık sistemi ile ilişkili bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda saçlar, belirli bölgelerde ani bir şekilde dökülüyor ve seyrek saçlı ya da tamamen saçsız alanlar oluşuyor.

Haberin Devamı

- Mevsimsel saç dökülmesi geçici mi yoksa kalıcı mı? Ne tür bir etki yaratıyor?

Mevsimsel saç dökülmesi, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında daha sık karşılaştığımız bir durum. Bu tür dökülme, saçların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğu için genellikle geçici nitelik taşıyor. Ancak bazı kişilerde bu döngü daha uzun sürebiliyor ve saç yoğunluğunda geçici bir azalmaya neden olabiliyor. Mevsimsel dökülme birkaç ay içinde kendiliğinden düzeliyor ve saç kökleri aktif büyüme fazına geri dönüyor. Bununla birlikte, dökülmenin kalıcı bir soruna dönüşmemesi için dengeli beslenmeye, stresten uzak durmaya ve saç sağlığını koruyacak bakım ürünleri kullanmaya özen göstermek gerekiyor. Eğer dökülme süresi uzuyor ve saçlarda ciddi seyrelme meydana geliyorsa, altta yatan başka bir problem olabileceği için mutlaka bir uzmana başvurmak gerekiyor.

- Kalıcı dökülme yaşayan kişiler için saç ekimi nasıl bir çözüm sunuyor?

Kalıcı dökülme yaşayan kişilerde saç ekimi çözüm sunuyor. Özellikle androgenetik alopesi gibi genetik faktörlere bağlı dökülmelerde saç ekimi, kalıcı sonuçlar sağlıyor. Saç ekiminde kullanılan FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) veya DHI (Doğrudan Saç Ekimi) gibi yöntemler sayesinde sık bir saç yapısı elde ediliyor. Donör bölgeden alınan saç kökleri, dökülmenin yaşandığı alana dikkatle yerleştiriliyor. Bu işlemden sonra ekilen saçlar doğal olarak uzamaya devam ediyor ve kişinin ömür boyu kendi saçına sahip olmasını sağlıyor. Kişiler, özgüvenlerini geri kazanıyor ve sosyal hayatlarında daha rahat hissediyor.

Haberin Devamı

- Saç ekimi her birey için uygun bir çözüm mü? Hangi kişiler için saç ekimi uygulanamıyor?

Öncelikle, saç ekimi yapabilmek için kişinin ense bölgesinde veya başka bir donör alanında yeterli miktarda sağlıklı saç kökü bulunması gerekiyor. Donör bölgesinde yeterli yoğunluk yoksa saç ekimi istenilen sonucu vermiyor. Aynı zamanda aktif cilt hastalığı olan veya saç dökülmesi hastalığı aktif olarak devam eden kişilere de ekim yapmak uygun olmuyor. Diyabet veya kalp hastalığı gibi kontrol altına alınmamış kronik hastalıkları olan kişilerde, işlem riskli olabiliyor. Bunun dışında, kemoterapi gibi ağır tedavi süreçlerinden geçen kişilerin de önce sağlık durumlarını toparlaması bekleniyor. Saç ekimi, kişinin sağlığına zarar vermeden uygulanması gereken bir prosedür olduğu için uygunluk değerlendirmesi titizlikle yapılıyor.

Haberin Devamı

- Saç ekimi için uygun olmayan diğer koşulları da açıklar mısınız?

Aşırı sigara ve alkol kullanımı, işlem sonrasında iyileşmeyi olumsuz yönde etkiliyor. Sigara, kan dolaşımını yavaşlattığı için ekilen saç köklerinin tutunmasını zorlaştırıyor. Ayrıca hormonal dengesizlikler yaşayan kişilerde de ekimden beklenen sonuçlar alınamayabiliyor. Örneğin, tiroid hastalığı bulunan bireylerin hormon seviyeleri dengelenmedikçe saç ekimi başarılı sonuç vermiyor. Bazı ilaçların da saç ekimi sürecini olumsuz etkilediğini görüyoruz. Özellikle kemoterapi ilaçları gibi saç dökülmesine neden olan tedaviler tamamlanmadan saç ekimi yapmak uygun olmuyor.

Geçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

Saç ekimi sonrası bakım sürecinde nelere dikkat etmek gerekiyor?

Haberin Devamı

Saç ekimi sonrası bakım, operasyonun başarısı için kritik bir rol oynuyor. Ekim işleminden sonraki ilk günlerde kafa derisinin korunması büyük önem taşıyor. Hastaların ilk 48 saat boyunca kafalarını darbelere karşı koruması ve işlem yapılan bölgeyi temiz tutması gerekiyor. İlk yıkama, ekimden 2-3 gün sonra doktorun yönlendirmesiyle yapılıyor ve özel şampuanlar kullanılması öneriliyor. Güneş ışığına maruz kalmak ekim yapılan bölgeye zarar verebileceği için özellikle ilk birkaç hafta boyunca güneşten korunmak gerekiyor. Fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve ağır sporlar yapmamak da ekilen saçların sağlıklı bir şekilde tutunmasına yardımcı oluyor. Spora tekrar başlandığında ise 1 yıl süreyle creatine kullanımından kaçınmak gerekiyor. Doktorun verdiği ilaçların düzenli olarak kullanılması, enfeksiyon riskini azaltıyor ve iyileşme sürecini hızlandırıyor.

Geçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

Hava kirliliği gözü kurutuyor

Hava kirliliğinin akciğer ve solunum problemlerini ağırlaştırdığı biliniyor ancak aynı zamanda gözlerinize de zarar verebilir. Kuru göz sendromu, gözleriniz, göz yüzeyini yağlayacak kadar gözyaşı üretemediğinde ortaya çıkar ve araştırmalar, yüksek düzeyde hava kirliliği olan bölgelerde yaşayan insanların bu durum için yüksek risk altında olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, hava kirliliği seviyesinin yüksek olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, kuru göz sendromu belirtilerine dikkat etmeniz konusunda uyarıda bulunurken yapabileceklerinizi şöyle sıralıyor; gözlerinizi nemli tutmak için koruyucu içermeyen göz damlası kullanın. Havaya daha fazla nem katmak için geceleri yatak odanızda bir nemlendirici kullanın, hava kirliliğinin bir kısmını filtrelemek için evinize yüksek kaliteli bir hava filtresi alın. Şikayetleriniz devam ederse bir uzmana görünün.

Geçici sanılan saç dökülmeleri kalıcı olabilir

Konserve dolusu cıva tüketiyoruz

İngiliz bilim insanları yaptıkları araştırmada 150 adet konserve kutusu inceledi. Çalışmanın sonucunda konserve kutuların içerisinde bulunan gıdaların hepsinde yüksek oranda cıva tespit edildi. Çalışmayı yürüten uzmanlar, metale maruz kalmanın beyin gelişimini olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunurken cıvanın hayatı tehdit edecek düzeyde akciğer hasarına da yol açabileceğini de belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, özellikle hamile kadınlar ve çocuklar, yüksek metil cıva seviyelerine karşı oldukça savunmasızlar. Araştırmacılar, bazı kanser türleriyle de ilişkilendirilen bu maddenin insan sağlığı üzerinde sanılandan çok daha büyük etkilere sahip olduğunun altını çiziyor. Çok fazla cıva maruziyeti; beyne, kalbe, böbreklere, akciğerlere ve bağışıklık sistemine zarar verebilir.