01.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Geceleri bekçilik yapan Mersim Meydan, resim yapmadan duramıyor. Meydan, İstanbul İl Dernekler Müdürlüğünde bekçi olduğu gecelerde, televizyon seyredip bulmaca çözmek yerine resimle uğraşmayı tercih ediyor. Doğa resimleri yapmayı çok seven Meydan, özellikle genç kadınların portre çalışmalarının çok zor olduğunu düşünüyor. Aklınıza evlerin kapısının önündeki bekçiler gelmesin. Benim bekçiliğim bunlardan biraz farklı. Daha rahat koşullardayım yani. Bir şansımız da çalıştığımız yerin Merkez Bankasının karşısında olması. Banka çok iyi korunuyor ve yüzlerce kamera var. Biz de bu durumdan faydalanmış oluyoruz. Ben bulmaca çözüp televizyondaki dizileri seyredeceğime resim yapmak istiyorum. Resim yaparken aynı zamanda da bekçilik yapmak nasıl oluyor? Hizmetlilerin bir kısmı gece bekçisi olarak atanıyordu. Ben 1996dan beri İstanbul İl Dernekler Müdürlüğünde gece bekçiliği yapıyorum. Gece bekçiliğine nasıl başladınız? Evet. Abim İstanbulda Maliyede denetmenlik yapıyordu. Bir gün bana telefon açıp "Maliye sınavları var; gel, gir! Kazanırsan burada kalırsın" dedi. Sınava girdim ve kazandım. 1993ten beri de hizmetli olarak çalışıyorum Afyondan İstanbula iş için mi geldiniz? Afyon Merkez İlkokulundaki resim hocam Ali Bekir Özkan, resme olan yatkınlığımı keşfetmemi sağladı ve bana bu yönde destek verdi. Şimdi hatırlıyorum da sınıftaki tüm öğrenciler ağacı yeşil, kahverengi tonlarında boyarken ben farklı renkleri birbirine karıştırıp ağaca derinlik ve gölge vermeye çalışırdım. Bunu öğretmenimiz de fark etmiş olacak ki benimle özel olarak ilgilenirdi. Bana resmi sevdiren odur. Resim yapmaya nasıl başladınız? Yaşamak çok zor. Afyondayken sanki her şey daha zordu. Babamın gücü evi geçindirmeye yetmediği için çalışmaya başladık. Orta ikiye kadar okuyabildim. Keşke üniversiteye gidebilseydim. Ama kendimi geliştirmeye çalıştım. İlkokuldan sonra okudunuz mu? "Benim esas amacım insan portresi yapabilmek" Evet. Resim bir tutku benim için. Görevdeyken de resim yapıyormuşsunuz... Özellikle müdürümüz Eyüp Ergür çok destek oldu. Resim yapmadan duramadığımı söyledim. O da "Böyle bir yeteneğin var, neden daha önce söylemedin?" dedi. Bana bekçilik yaparken resim yapma şansını tanıdığı gibi, kullanmadığımız bir odayı atölye olarak verdi. Artık tüm resimlerimi burada yapıyorum. Bu tutkunuz burada nasıl karşılandı? İbrahim Tatlıses olabilir mesela... Çünkü yüz hatları çok keskin, onun resmini yapmak gerçekten kolay olurdu. Genç kadınların yüzünü yapmak daha zordur ama ben yine de Nehir Erdoğan ve Özgü Namal ile çalışmayı çok isterdim. Kimlerin resimlerini yapmak isterdiniz? Birkaç resmimi gördükten sonra Eyüp bey, "Sergi açmalıyız ve bu yeteneğini herkese göstermeliyiz" dedi. İstanbul Defterdarlığı ile görüşüldü. Onların da desteğini aldık. Şubatın 15i ya da mart gibi sergimi açmak istiyorum. Sergide en az 25 tane tablom olmalı. Sergi düşünüyor musunuz? Yetenekliyim ama kendimi yeterli bulmuyorum. Eksiklerim çok ve bunları giderebilmek için resim kurslarına da başladım. Buna önayak olan da müdürüm Eyüp bey. Kendinizi bu konuda nasıl buluyorsunuz? Genelde yağlıboya resimler. Natürmort yapmayı seviyorum. Ama esas amacım insan resimleri yapabilmek. En zor resimler insan portreleridir. Ne tarz resimler yapıyorsunuz? "Kenan Evreni beğenmem" Mustafa Güven, Ahmet Fazıl Aksoy, Bedri Baykam gibi isimleri çok beğeniyorum. Kenan Evrenin resimlerini beğenmem mesela. Ressamlardan beğendikleriniz kimler? Picassonun resmine bakıp "Ne var ki, bunu ben de yaparım" diyen insanlardan ne kadar ressam olur bilemeyiz. Ben bir insanın 70 yaşından sonra bu kadar ince çalışmalar yapabileceğine inanmıyorum. İşin içinde başka şeyler var gibi sanki. Neden?