PazarEvvel zaman içinde Bebek sahilinde

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

17.12.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

Hiçbir şey, hiçbir yer eskisi gibi değil! Tarihin akışınını durdurmak da mümkün değil! Ancak, eskinin tüm güzelliklerini, hikâyelerini bilmek bambaşka bir duygu. 4. kuşak Bebekli Nigar Alemdar da “Geçmişten Günümüze Bebek” kitabında, bizi zaman tünelinde yolculuğa çıkarıyor.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

EGE DOĞAÇ ERDOĞAN- “Ben sizi işte bu bambaşka Bebek’te gezdirmek istiyorum. Bu Bebek’te bugünün tampon tampona sıkışık trafiğinden eser yok. Korna sesleri ve araçlardan gelen türlü türlü ‘cıstaklı’ müzik kulakları tırmalamıyor. Yollara taşan kafeler yok. Kaldırımlara sığamayan kalabalık, itişerek kendilerine yol açmaya çalışmıyor. Geceleri müziğiyle insanları uyutmayan eğlence mekânlarının olmadığı bir Bebek burası.” Bu cümleler dördüncü kuşak Bebekli yazar Nigar Alemdar’ın yeni çıkan kitabından. Kırmızı Kedi Yayınları tarafından basılan “Geçmişten Günümüze Bebek” isimli kitap pek çok ilginç hikâye içeriyor. “Bebek” isminin benimseniş hikâyesinden tutun da genç Cumhuriyet’in önemli Bebekli simalarına kadar şu ana kadar belki de hiç duymadığınız çok değerli bilgiler barındırıyor bu kitap. Alemdar’ın kendi deyimiyle kitap “Bebek’in sosyal tarihi niteliğinde.” Nigar Alemdar, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni bitirdikten sonra Oregon ABD’deki Lewis&Clark College’de İngiliz ve Amerikan Edebiyatı Bölümü’nde lisans eğitimini aldı. Robert Kolej’de beş yıl, Boğaziçi Üniversitesi’nde 30 yıldan fazla İngilizce ve simültane konferans çevirmenliği hocalığı yapan Alemdar, AB müzakereleri başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş için binlerce simültane çeviri yaptı. Ayrıca üç dönem Bebeklikler Derneği Yönetim Kurulu’nda da yer alan Alemdar sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

*Çok hummalı bir çalışmanın sonucu ortaya çıktığı belli bir eser var elimizde. Bunun için gerekli olan enerjiyi nereden buldunuz? Böyle bir kitap yazma fikri nasıl oluştu?

Böyle bir kitap yazma fikri hep aklımda vardı, fakat vakit bulamamıştım. Kovid sürecini böyle değerlendirdim. Elimde ailemden kalan bilgi ve belge vardı; Bebek’te tanıdığım çok kişi var, özellikle eski ailelerden ve hâlâ soyları Bebek’te devam edenlerden. Acemice ses kayıtları almaya başladım, onları sonra deşifre ettim ve böyle bir çalışmaya giriştim.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

Nigar Alemdar adını taşıdığı, büyük babaannesi Şair Nigâr Hanım’ı (1856-1915) anlatıyor: “Osmanlı edebiyatında pek çok ilklere imza atmış aydın ve öncü bir Nigâr Hanım var... Ortanca oğlu, dedem Feridun Bey ise Tevfik Fikret’in yakın dostu ve ata topraklarımızda onun Aşiyan’ının da komşusu.”

Haberin Devamı

*Kitap tarih için ilk elden bir kaynak niteliği taşıyor. Bir akademisyen gibi kitabın sonunda detaylı bir kaynakçaya da yer veriyorsunuz. Sizi en çok etkileyen hikâyelerden kısaca biraz bahseder misiniz?

Evet, aslında ben bir akademisyenim. İnsanların emeklerine çok değer verdiğim için araştırma yapıldığı zaman kaynak göstermeyi de her zaman bir ilke olarak benimsemiş bir insanım. Beni en çok etkileyen hikâyelere gelirsek iki şey var: Rumeli Hisarı’ndaki evinin, ta Fatih döneminden beri Bebek’te yaşayan bir balıkçı ailenin eski evi olduğunu tespit eden İbrahim Bedizci’nin hikâyesi beni çok etkiledi. Köklerinin o kadar geriye gittiğini nasıl sonradan öğrendikleri çok etkileyici. Bir başka hikâye ise eski Bebek-Rumeli Hisarı arasındaki arazilerde yaşayan sadece beş altı ailenin oluşu ve aslında Bebek’in tek büyük bir aile olması. Bebeklilerin hangi ekonomik sınıftan olursa olsun birbirlerine karşı ne kadar saygılı ve duyarlı bir toplum olarak yaşadıklarını da belirtmek isterim. O eski günlerin en önemli tarafı benim için huzurlu olması.

*Osmanlı’nın devlet ve mülkiyet anlayışı sebebiyle Türkiye’de Batı’daki gibi yerleşik bir aristokrasinin olmadığı söylenir. Buna katılıyor musunuz?

Haberin Devamı

Bir defa mülkiyet denilince her şey bir kişiye, bir aileye ait. Bizde de Osmanlı her şeye sahip. Devlet anlayışı olarak çok az sayıda iyi eğitilmiş, devlet kademelerine bağlı birer fert bulmak çok mu zordu Osmanlı devrinde bilmiyorum ama dönüp dönüp aynı kişilere çeşitli görevler veriliyor. Padişahın kafası kızdı mı onlar sürgüne gidiyor. Bir süre sonra sürgünden geri çağırıyorlar ama mal mülk, gözden düşen Osmanlı yöneticisinin elinden alınıyor.

*Kitapta yer verdiğiniz National Geographic’in Bebek ve Robert Kolej’le olan bağlantısı ise hayli ilginç...

Profesör Edwin A. Grosvenor 1869-1890 yılları arasında Robert Kolej’de tarih hocalığı yapar. İkiz oğullarından  Gilbert Grosvenor’ın  ilk 15 yılını Bebek’te geçirmiş olması onun hayatında önemli bir yer etmiş. O kadar ki National Geographic dergisinde ve cemiyetin tüm yan kollarında Osmanlı İmparatorluğu ve ardından gelen genç Türkiye Cumhuriyeti hep geniş yer alır.

*Çocukluğunuzun Bebek’ini kıyasladığınızda neleri özlüyorsunuz?

Haberin Devamı

Bence en önemlisi insanların birbirine saygısı kalmadı. Mesela Bebek’te yürürken, tanıdık olmasa bile, karşıdan gelene yol verilirdi. Tanıdık birisiyse hal hatır sorulurdu. Bunlar ortadan kalktı. Onun için çok tuhafıma gidiyor.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

*Bebekliler Derneği’nde görev de aldınız. Gelecekte nasıl bir Bebek görmeyi arzuluyorsunuz?

Semt sakinlerini bir araya getirip, onları birleştirici etkinlikler yapmak için kuruldu bu dernek. Bebek Semt Girişimi. Dernek bir anda Bebek’i korumaya çalışan yegâne ses oldu. Tarihin saatini geri çevirmek mümkün değil ama her yerin kafe ve restoran olması kabul edilebilir bir şey değil. İnanılmaz bir yoğunluk yaşatıyor bu eski semte. Ayrıca, trafiği olmayan, insanların denizden gidip geldikleri bir Bebek görmeyi arzuluyorum.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

İlk arabalı vapur

26 baca numaralı ilk araba vapuru Suhulet dönemin Şirket-i Hayriye genel müdürü Hüseyin Haki Efendi’nin önderliğinde İstanbul’a kazandırılmış. 1872’de yurda getirilen geminin Boğaziçi deniz trafiğine kolaylık getireceğini düşünen şair Namık Kemal adının Suhulet yani “kolaylık” konmasını önermiş. 86 yıl ülkemize hizmet etmiş, Kurtuluş savaşında da görev almış.

Haberin Devamı

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

Meşhur Bebek Badem Ezmesi: Bebek’te 1904’te bir aşk hikâyesiyle doğmuş, emekle sevginin buluşmasıyla günümüze gelmiş 120 yıllık bir kuruluş. Bebek’in simge lezzeti ve simge adı. Yurt içinde ve yurt dışında bilinen bir marka. Bebeklilerin dostlarına hediye götürdükleri o lezzeti hiç değişmemiş badem ezmesinin tek adresi.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

Bebek Kahve: Mekân 1940’larda semtin esnaf kahvesi olarak başlar.  Balıkçıların uğrak yeridir. Günümüzde ise kuşaklar boyu Bebekli bir ailenin özverili olarak devamı ettirdiği bir geleneğin örneği. Çok özlemle andığımız o sımsıcak ‘eski kahvehane’ ortamını İstanbul’da hâlâ koruyabilen nadir köşelerden… Müdavimleri arasında yazarlar, şairler, medya çalışanları ve tabii Boğaziçi Üniversitesi hocaları ve öğrencileri var.

Evvel zaman içinde Bebek sahilinde

Mini Dondurma: Adı gibi minicik bir dondurmacı. 1968’de açıldığında sadece yazın Bebeklilere nefis dondurmalar sunar. Günümüzde ise Bebek’e uzaklardan gelenlerin önünde kuyruk olduğu, özel dondurma lezzetleri sunan bir işletme. Ünü tüm şehre nam salmış.