28.07.2024 - 06:47 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı - Tarih boyunca kadınların, erkeklerin sadece erkek oldukları için sahip olduklarına erişmesi için hep mücadele etmesi gerekti. Olimpiyatlar istisna değildi! Antik Yunan’da Olimpiyat oyunlarında izleyici bile olamayan kadınlar, Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’na geldiğimizde kelimenin tam anlamıyla bir kilometre taşına erişmiş bulunmakta. Paris’te yarışacak 10 bin 500 sporcunun yarısı kadın yarısı erkek. Eşitlik ilk kez Olimpiyat halkalarından geçti. Kadın ve erkek sporcuların eşit olduğu ilk Olimpiyatlara ev sahipliği yapan Paris, 1900’deki oyunlarda kadınların yarıştığı ilk Olimpiyatlara ev sahipliği yapmasıyla da oldukça önemli bir şehir. Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1900’de tenis ve golfle sınırlı olmak kaydıyla kadınlara bireysel yarışların kapısını açtı. Yelken, kroket ve binicilik alanındaki karma yarışlarda mücadele edenlerle birlikte toplam 22 kadın Olimpiyat tarihine geçtiler. Charlotte Cooper, bireysel bir müsabakada (tenis) Olimpiyat madalyası kazanan ilk kadın olarak adını tarihe yazdırdı.
İlk kez 1924’te yarıştığımız Olimpiyatlara katılışımızın 100. yılı. Halet Çambel ve Suat Aşeni Fetgeri 1936 Berlin Olimpiyatları’nda eskrim dalında Türkiye’yi temsil eden ilk kadın sporcular olarak tarihe geçtiler. Olimpiyat tarihi kadın sporcuların unutulmaz hikâyelerini de barındırıyor. Sovyet jimnastikçi Larisa Latynina üç Olimpiyat oyununda kazandığı 18 madalya ile Paris 2024 öncesinde kadınlar arasında en fazla Olimpiyat madalyası alma rekorunu elinde tutuyor. 1991’de olimpik branş olarak başvuran bir sporun kadın müsabakalarını da içermesi gerektiğini belirten kural kazanımların en büyükleri arasında. 1996’da Olimpiyat Komitesi eşitliği bir misyon olarak kabul etti. Kural 2.8 IOC’nin amacının “Erkek ve kadın eşitliği ilkesinin uygulanması amacıyla kadınların sporda her düzeyde ve tüm yapılarda desteklenmesini teşvik etmek ve desteklemek” olduğunu belirtmekte.
IOC ayrıca ülkeleri açılış töreni sırasında bayraklarını ortaklaşa taşımak üzere bir erkek ve bir kadın seçmeye teşvik etti. ABD’de LeBron James ile birlikte ülkesinin bayrağını taşıyan Coco Gauff ABD bayrağını açılış töreninde taşıyan en genç kadın sporcu da oldu. 2012 Londra Oyunları, kadın boksunun da eklenmesiyle kadınların Olimpiyat programındaki her spor dalında yarıştığı ilk olimpiyat olurken, Suudi Arabistan, Katar ve Brunei gibi ülkeler de kadın sporcularını ilk kez Olimpiyatlara gönderdi. Bu, Londra 2012’yi katılan her ülkenin kadın yarışmacılarının bulunduğu ilk Oyunlar hâline getirdi.
Ve bugün tarihte ilk kez kadınlar, Oyunlar’da erkeklerle aynı sayıda yer alıyor. Eşitliğin yolu bu kadar uzunken söylenecek bir şeyler olmalı elbette. Şimdi söz ülkemizi Paris’te temsil eden İBB Spor Kulübü’nün Milli sporcularında.
Merve Dinçel Kavurat: “Hayal kuranlara umut ışığı oluyoruz”
Spor o kadar özel bir güç ki… Bu gücün ve dünyanın bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Sporun birleştirici, öğretici ve geliştirici gücü, toplumların gelişiminde çok kritik bir rol oynuyor. Bizler sahada kazandığımız başarılarla yalnızca ülkemize madalya gururu yaşatmıyoruz aslında. Bunun yanında bizden sonraki nesillere de ilham olma şansı yakalıyoruz. Bizi izleyen ve hayal kuranlara umut ışığı oluyoruz. Bakü’de Dünya Şampiyonu olduktan sonra bir şey söylemiştim: “Bu madalyayı, hayallerinin peşinden koşan kadınlara ve kız çocuklarına armağan ediyorum.” Bu düşünce bana her zaman güç veriyor. Ben çok zor şartlar altında bugün olduğum noktaya geldim. Bunu başarmamdaki başlıca motivasyonum ise hayallerimdi. Çünkü bir insan hayallerine ne kadar bağlı kalırsa, başarıyı yakalaması da o kadar muhtemel olur. Olimpiyat Oyunları sporun zirvesi, her sporcunun hayali. Bu sene ben de ilk kez Olimpiyat Oyunları’nda ülkemi temsil etme gururu yaşayacağım. Bunun için çok heyecanlıyım. Umarım kazandığım başarılarla birçok gencimize ilham olabilirim. Koleksiyonumdaki tek eksik madalyayı almak en büyük hayalim. Umarım Paris’ten çok güzel başarılarla ülkeme dönerim.
Zeynep Yetgil: “Kız çocuklarının güçlenmesini hedefleyen önemli çalışmalara şahit oluyoruz”
Son yıllarda, Türkiye’de kadınların spora katılımını artırmayı, sporda ve spor yoluyla kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesini sağlamayı hedefleyen önemli çalışmalara şahit oluyoruz. Kadın sporcular, performans sporunda başarılarıyla öne çıkıp sosyal ve geleneksel medya platformlarında yer almaya başladılar. Diğer yandan, birçok spor dalında artan rekreatif spor faaliyetlerinde gerek katılımcı gerek düzenleyici olarak Türkiye’nin birçok yerinde kadınların sayısında önemli bir artış gözlemliyoruz. Türkiye’de sivil toplum alanında kadın ve spor konulu çalışmaların önemli sonucu olarak da bu eşitlik kavramını görüyoruz bence. Sivil toplum kuruluşlarının kadınların katılımını teşvik eden spor etkinlikleri gerçekleştirmesi ve benzer amaçla uygulanan projeler Türkiye’de kadınların spora katılımı ve sporda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde oldukça önemli. Ulusal ve uluslararası alanda örnek başarılar olması da etkili olmuştur. Tüm bu çıkarımları göz önünde bulundurduğumuzda yapılan her şeyin bir sonucu olarak şu an Paris 2024 Olimpiyatları’nda eşitliği görmek mümkün oldu. Dolayısıyla bu anlamda çok mutluyum. Türkiye’yi temsil ederek kadınlara bunun mümkün olduğunu göstermek gurur verici. Emeklerimizin karşılığını görmek de ayrıca motivasyonumuzu artırıyor.
Buse Tosun Çavuşoğlu: “Kız çocuklarına örnek olmanın gururunu yaşıyorum”
Hayattaki bütün mücadelem kadın güreşinde öncü olmak, gençlere rol model olmak. Spora başladığım ilk dönemlerde birçok zorlukla karşı karşıya kalarak yoluma devam ettim. Ülkemizde kadın olmanın zorlukları ile bize karşı olanlara, imkânsız denilecek başarılara imza atarak cevap verdik. Bizi örnek alan birçok kız çocuğuna örnek olmanın gururunu yaşıyorum. Geriye dönüp baktığımızda bizim yolumuzdan gelen sporcuları gördüğümde çok mutlu oluyorum ve inanıyorum ki bizden sonra gelenler de nice başarılara imza atacaklar. Türk kadını olarak Paris 2024’te unutulmaz zaferler, tarihi başarılar kazanarak ülkemizi, Türk kadınını en iyi şekilde temsil ederek ülkemize şampiyonluklarla dönmek istiyoruz.
Nafia Kuş Aydın: “Yarın bugünden daha eşit olacak”
Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmek, Türk kadınının neler başarabileceğini ülkemizdeki kız çocuklarına göstermek adına tarifi mümkün olmayan duygular yaşamamızı sağlıyor. İnanıyorum ki kızlarımız bizden aldıkları meşaleyi dünyanın dört bir tarafına taşıyarak bu ışığın eşitlik yaymasına katkıda bulunacaklar. Kafilemizdeki birbirinden değerli kadın sporcularımızı ve diğer ülkelerden gelen kadın sporcuları verdikleri mücadeleden dolayı kutluyorum. Paris 2024’te kadın ve erkek sporcu sayısının tarihte ilk kez eşit olması da sporun öncü olduğunu ortaya koyuyor. Spordaki bu eşitliğin; sanata, bilim dünyasına, meclise, fabrikalara, büyük şirketlere ve üniversitelere de yayılacağından hiç şüphem yok. Yarın bugünden daha eşit olacak. Biz de her alanda bu güzel amaç için mücadele etmeye devam edeceğiz.