Pazar"Elimdeki şaraplar kıymetli mi?"

"Elimdeki şaraplar kıymetli mi?"

16.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sık sık yaptığım gibi, yine okurların biriken sorularını yanıtlıyorum. Bu kez yıllanmış şarap ve içkilerle ilgili sorular ön planda...

Elimdeki şaraplar kıymetli mi

Sekiz sene önce Fransaya gitmiştim. Orada tanıştığım bir Fransız bana bir şişe şarap (Bordeaux Chateau Franc la Cour 1992, Claudine et Guy Binninger) hediye etti. "Önemli bir şaraptır, dikkat et" dedi. Ben de mümkün olduğunca iyi saklamaya çalıştım. Bana fiyatını ve gerçekten kaliteli olup olmadığını söyleyebilir misiniz? (Ali Olcaytu) Bahsettiğiniz şarap en kaliteli Bordo şarapları olarak sınıflandırılmış "Grand Cru"ler arasında geçmiyor. Etiketinde jenerik olarak Bordo yazdığına ve bir alt bölge yazmadığına göre, Bordonun en alt basamaktaki "temel" şaraplarından. Temiz çalışan iyi bir üreticiye ait olması, değerini biraz artırabilir. Ancak 1992, Bordoda çok kötü bir rekolte, bu yıla ait birçok kıymetli Grand Cru şato şarabı bile alıcı bulamazken, şu anda içim özelliği geçmiş olması gereken bu şarabın bir değerinden söz etmek ne yazık ki zor. Keşke sekiz sene önce içseydiniz. Bu şarap Macaristanın ünlü "Boğa Kanı" şarabı. Eger bölgesi üzümlerinden yapılıyor ve uzun yıllar eskitilebiliyor. Yine de bu güzel şarabı daha fazla bekletmeden içmenizi öneririm. Çok güzel, baharatsı lezzetleri olan rüstik bir şaraptır, mutlaka karafa süzerek içiniz. Elimde bulunan Macar şarabı hakkında bilgi edinmek istiyorum. Bu şarap bana 1998 yılında misafir gelen Macar bir öğrenci tarafından hediye edildi. Şişenin üstündeki bilgiler şunlar: EGERVIN 1995 EGRI BIKAVER Minoségi Szaraz Vörösbor Termelte és Palackozta Az EGERVIN borgazdasag rt.eger. (Ongun Uçar) Dom Perignon şampanyaların en iyilerinden, 90 da üstün bir rekolte. Birkaç yüz dolara varan bir değeri var, ancak birkaç yıl içinde çok fazla soğutmadan yudumlayınız. Chenet ve Piat dOr mütevazı sofra şarapları, Piat dOr için geçmiş olsun, zira fazla uzun süre beklemiş, Chenetyi ise belki içebilirsiniz. İkisi de birkaç dolarlık, iddiasız, genç içilmesi gereken şaraplar. Şarap konusundaki değerli bilgi ve deneyimlerinizi gazeteden takip ediyorum. Bu konuda yazmış olduğunuz kitabınızı da en kısa sürede temin edeceğim. Kendi halinde koleksiyoner olmayan ama şarap içicisi ve meraklısı amatör biriyim. Bana birkaç sene önce hediye olarak gelen ancak değerini bilmediğim için açamadığım, biri şampanya diğer ikisi kırmızı şarap olan üç şişenin sizden bilgisini rica edecektim. Kıymetli vaktinizi almak istemezdim, ancak yazılarınızdan bu konuda otorite olduğunuza inanıyorum. Güzel yazılarınızın devamı ile esenlikler dilerim. Elimdeki şaraplar: Dom Perignon 1990, J.P Chenet / Cabernet-Syrah 1998, Le Piat dOr 1996. (Suat Özkaplan) Grand Old Parr Türkiyeye resmen hiç ithal edilmedi, bir ara Kıbrısta ve free shoplarda vardı. Bu viski halen daha çok Uzakdoğuda bulunuyor. Lagavulinin 12 yıllığı ise yeni çıktı ve 16 yıllık Lagavulin stokları eridiği için İngilterede pazarlanıyor. 16 yıl, Lagavulin malt viskisinde optimum yaş. Doğrusu daha uygun fiyata bulabilirseniz mutlaka alın, çünkü artık İskoçyada bile bulunmuyor. Özel viskileri iyi Tekel bayileri, lüks puro mağazaları ve bazı iyi semtlerdeki süpermarket ve mezecilerde kısmen bulmak mümkün. Grand Old Parr (12 yıllık) ve Lagavulin (12 yıllık) gibi viskileri Türkiyede nerden bulabileceğim ile ilgili bana yardımcı olabilir misiniz? Gusto dergisinde gördüğüm La Cavede ikisi de yok, Taximusta Lagavulin 16 yıllık var (380 milyon). Bu yerler dışında eminim bu tip özel viskileri bulunduran yerler vardır, yardımcı olursanız çok sevinirim. (Umut Urfalı) Mürefte civarında kendisine butik süsü veren ama gerçekte "ilkel" ve gayri ciddi olan bazı üreticilerin, kerameti kendinden menkul, hiçbir yerde ödül ya da hiçbir tadımda yüksek puan almamış şaraplarına aşırı fiyat talep ederek tüketiciyi kandırmalarını eleştirmiştim. Türkiyenin en saygın üreticilerinin en iyi yıllanmış şarapları 30 YTL civarında satılırken, kendini kanıtlamamış üreticilerin ne idüğü belirsiz bazı taze şaraplarını daha yüksek fiyata satmaları kabul edilemez. Ciddi şarap ülkelerinde şarap fiyatlarını yıllara dayalı bir tanınmışlık, sınanmışlık, alınan madalya ve yüksek puanlar, şarabın sınırlı üretilmesi vb. faktörler bir araya gelerek ancak yükseltirler. Bizde ise ne yazık ki tüketicinin bilinçsizliği istismar ediliyor ve ayıp ediliyor. Yazılarınızı dikkatle inceleyerek, 40 yıldır fazla bilgi sahibi olmadan sürdürdüğüm şarap içme zevkimi biraz bilgili hale getirmeye çalışıyorum. Bir ekonomist ve eski bir Maliye bürokratı olarak geç de olsa tarıma olan düşkünlüğümü Müreftede bağ alarak tatmin etmeye çalışmaktayım. 7 Kasım 2004 tarihinde Milliyette yayınlanan güzel yazınızda Mürefteli kerameti kendinden menkul bir-iki üreticiden bahsediyorsunuz. Hasbelkader Mürefteli şarap üreticilerinin önemli bir kısmını biliyorum. Bir sakıncası yoksa bu üreticilerin kim olduğunu bana yazar mısınız? (Sadece merak ettiğim ve çevreyi daha iyi tanımak istediğim için soruyorum.) Uçuk şarap fiyatları konusunda görüşlerinize katılıyorum ama her ülkede olduğu gibi Türkiyede de burjuvazi büyük ölçüde zarfa değil mazrufa bakar. Bu nedenle yüksek şarap fiyatlarının Türkiyede şarap kültürünün genişlemesine bir engel oluşturmayacağını düşünüyorum. Türkiyemizin şarap kültürüne ve benim mütevazı bilgi dağarcığıma katkılarınıza teşekkür eder saygılar sunarım. (Erciş Kurtuluş) Migrosun 15 yıldır çıkardığı ve indirimlere yer verdiği Migroskop dergisine bir kardeş geldi: Migros Gurme. Müşterilerin tercih ettikleri kakao cilası, kurabiye kalıbı, şarap ağızlığı ve biberli füme gibi özel ürünleri tespit ederek hazırlanan dergi 28 günde bir yayımlanacak. Migros Gurmenin bu ay çıkan ikinci sayısında farklı markalara ait tatlar, çay saati önerileri ve Meksika yemekleri konulu bir yazı yer alıyor. Migroskopa bir kardeş geldi