06.08.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Yavuz Hakan Tok - Memleketin ilk popüler düeti “Evlilik Düeti” olabilir. Yaşı kemale ermişler çok iyi hatırlar. Bekârlıktan bıkıp usanan, münasip bir kısmet arayan bir kadınla bir erkek yolda karşılaşır ve o dakika doğru kişiyi bulduklarını anlar, evlenmeye karar verirler. Bir kantodur ve ta 1800’lü yılların Direklerarası eğlencelerinden beri söylenegelir. 1968 yılında dönemin biri kıdemli, diğeri daha genç iki solisti, Rüçhan Çamay ve Tanju Okan’ı bir araya getiren “Babam Gibi/Yaşanmaz Aynı Evde” 45’liği, pop müziğimizin ilk düet plaklarından biri olur. Her iki şarkıda da hikâye kadın ile erkeğin birbirine karşılıklı söyledikleri cümlelerle anlatılır. Tıpkı 1978 yılında Rana ve Selçuk Alagöz kardeşlerin iki sevgiliyi oynadıkları “Ateş Bacayı Sardı” şarkısında olduğu gibi. Kadın: “Dün seni yolda görmüşler, kolunda da biri varmış,” der, erkek inkâr eder: “Doğru mu sandın, nasıl inandın, bana hiç güvenemez misin?”
1981 yılında Barış Manço “Alla Beni Pulla Beni” şarkısını kuzeni Deniz Tüney ile seslendirir. Tüney o günlerde ve sonrasında hiç ortalarda gözükmese de yıllarca dinlenecek bir düetin iki sesinden biri olmuştur. Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan, genç bir kızla olgun bir erkeğin imkânsız aşk hikâyesini anlatan “Küçük Bir Aşk Masalı” düetiyle 1985 Eurovision Türkiye elemelerinde yarışır. Şarkı yarışmada dereceye giremese de o günlerden bugünlere dillerden düşmez.
Satış rekoru kıranlar
1989 yılında Nejat Alp’in “Londra Konserleri” albümünde Seda Sayan ile söylediği “Şaka Yaptım” hem çok tutulur hem de popüler müzik düetleri listesinin “kitsch” örneklerinden biri olarak müzik tarihine yazılır. Sevgilisine önce “Ayrılmalıyız” deyip sonra şaka yaptığını söyleyen adamın hikâyesi acıklı olmaktan ziyade komiktir çünkü! 1990 yılında Aşkın Nur Yengi’nin satış rekorları kıran ilk albümünde Harun Kolçak’la düeti “Bile Bile” büyük beğeni toplar. İki genç isim öncesinde bir ikili olarak katıldıkları yarışmalarda da düet şarkılar seslendirmiş, ödüller kazanmışlardır ama yollarına dönemdaşları Oya-Bora ya da Emel-Erdal gibi ikili olarak devam etmezler. 1994 yılında Bendeniz ve Harun Kolçak bir araya gelerek, o sıralar pek de rağbet göremeyen tekli CD formatında iki şarkı yayınlar: “Elimde Değil/Sev Biraz” teklisi. Aynı yıl Orhan Gencebay, şarkıcılık kariyerine onun firmasında başlayan Sibel Can’la “Hayat Devam Ediyor” adlı albümde bir araya gelir ve dört şarkıyı düet seslendirirler.
Abacı-Müren özel düeti
1998 yılında memleketin teknoloji marifetiyle yapılmış ilk düet çalışması yayınlanır. Muazzez Abacı stüdyoya girer ve iki yıl önce hayata veda etmiş Zeki Müren’in kayıtları üzerine şarkılarını seslendirir. Böylece dört şarkılık bir Müren-Abacı düet albümü çıkar ortaya. Aynı yıl ülkede yapılan ilk saygı albümünde Müzeyyen Senar, şarkılarını Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer, Nükhet Duru gibi o günlerin gözde isimleriyle düet seslendirir. Özellikle sanat müziğine yatkınlığı bilinen Tarkan’ın Senar’la “Benzemez Kimse Sana” düeti bir hayli ses getirir.
2000 yılında Rafet El Roman iki düet çalışmaya birden imza atar. Aşkın Nur Yengi ile “Peşindeyim” şarkısında bir araya gelen El Roman, Euro 2000 için hazırladığı “Bir Gol Daha” adlı şarkıdaysa Mehmet Ali Erbil’le düet yapar.
Uluslararası boyutu
Sezen Aksu 2000 yılında yayınlanan “Deliveren” albümünde “Gidiyorum Bu Şehirden” şarkısını dünyaca ünlü Yunan şarkıcı Haris Alexiou’yla düet seslendirir. Aksu, öncesinde Alman şarkıcı Udo Lindenberg’in albümlerinde “Seni Kimler Aldı” ve “Belalım” şarkılarını Lindenberg’le birlikte seslendirmiştir. 2007’de ise İtalyan tenor Alessandro Safina’nın albümünde “Bile Bile” düetinde duyarız Aksu’nun sesini. 2000’lerde Sertab Erener’in önce Amerikan Vocie Male grubuyla, peşi sıra Yunan şarkıcı Mando ve sonrasında Ricky Martin’le, Mustafa Sandal’ın bir başka Yunan şarkıcı Natalia’yla ve Alman rap yıldızı Gentleman’le düetleri de memleket pop tarihinin uluslararası düetleri listesine yazılacaktır.
Yakın dönemde ses getirenler
2000’ler ve 2010’lar tıpkı dünya müziğinde olduğu gibi Türkiye’nin popüler müziğinde de düet açısından bereketli geçer. Müzikal iş birlikleri hem müzisyenler hem de dinleyiciler açısından heyecan verici olduğu kadar ticari açıdan da parlak sonuçlar vermektedir çünkü. Gülben Ergen-Oğuzhan Koç düeti “Aşkla Aynı Değil”, Gülben Ergen-Mustafa Sandal düeti “Şıkır Şıkır”, Yıldız Usmanova-Yaşar düeti “Seni Severdim”, Ayla Çelik-Beyazıt Öztürk düeti “Bağdat”, Bahadır Tatlıöz-Gülden düeti “Uzun Lafın Kısası”, Demet Akalın-Özcan Deniz düeti “Nasip Değilmiş”, “Ümit Besen-Pamela düeti “Seni Unutmaya Ömrüm yeter mi?” yakın dönemin ses getiren düetlerinden yalnızca birkaçı olur.
Yazıda yer alan ya da almayan sayısız düete baktığımızda, düet şarkılarda genellikle aynı müzik türünün, aynı skalanın isimlerinin iş birliğine gittiğini görüyoruz. Nitekim bugünlerde artık popta, arabeskte, alternatif müzikte, rap ve türevlerinde sıklıkla düetlere rastlamak mümkün. Zaman zaman farklı müzik türlerinden isimlerin düetler için bir araya gelmesi de artık pek yadırganan bir durum değil.
Bugünlerde dijital platformlarda liste başlarından inmeyen Halo Dayı ve Azer Bülbül düeti “Aman Güzel Yavaş Yürü” de teknoloji marifetiyle yapılmış bir düet. Semicenk ve Reynmen düeti “Yana Yana”, 2018 yılında yapılmış olmasına karşın şimdilerde gündemde olan Sibel Can-Eypio düeti “Diken mi Gül mü?”, 2022’nin en büyük hiti olan Mabel Matiz-Mert Demir düeti “Antidepresan”, Hadise ve Murda’nın ardı ardına yaptığı iki düet “İmdat” ve “Sen Dönene Kadar”, Gazapizm-Melike Şahin düeti “Olur mu?”, Buray-Ceren Gündoğdu düeti “Beni Affet”, Zeynep Bastık-Anıl Piyancı düeti “Bırakman Doğru mu?”, son yıllarda geniş dinleyici kitlelerini yakalamış düetlerden bazıları.
Neden bu kadar konuşuldu?
Peki, ne oldu da Mor ve Ötesi-Aleyna Tilki iş birliği bu kadar konuşuldu? Galiba bu defa mesele müzikal uyumsuzluktan öte! Hayat tarzları, yaşam felsefeleri taban tabana zıt iki benzemezin aynı karede fotoğraf vermesi memnuniyetten çok huzursuzluk yaratmış görünüyor. Anlaşılan o ki tanımadıklarını, tanımak istemediklerini, birlikte yaşamaya yanaşmadıklarını mahallesine sokmamaya, kapılarını sıkı sıkı kapatmaya kararlıların sayısı hâlâ az değil! Peki, her şeye rağmen o kapıları müzik açabilir mi? Galiba bunu zaman gösterecek.
Aşkın Nur Yengi - Harun Kolçak düeti “Bile Bile”
Barış Manço “Alla Beni Pulla Beni” şarkısını kuzeni Deniz Tüney ile seslendirdi.
Ayla Çelik-Beyazıt Öztürk düeti “Bağdat”
Murda - Hadise ‘‘İmdat’’
Gazapizm -Melike Şahin ‘‘Olur Mu?’’
Altın düetler
Nilüfer’in rock yıldızlarıyla iş birliği yaptığı “12 Düet” ve “13 Düet” albümleri, Erol Evgin’in farklı kuşaklardan isimlerlerle eski şarkılarını seslendirdiği iki “Altın Düetler” albümü, Tuna Kiremitçi’nin üç albümlük “Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları” projesi, Nükhet Duru’nun baştan sona düetlerden oluşan “Hikâyesi Var” albümü ve Ajda Pekkan’la Muazzez Abacı’yı bir araya getiren düet Türk sanat müziği albümü yine yakın dönemin dikkatleri çeken düet albümleri arasında sayılabilir.popun içine girmesi hiç alışık olmadığımız bir şeydir. Rap ve popun flörtü 2007 yılında Ceza ve Sezen Aksu iş birliğiyle ortaya çıkan “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” şarkısıyla taçlanacaktır.
Rap ve pop’un flörtü
2004 yılında dönemin yükselen rap yıldızı Ceza, hem Burcu Güneş hem de Candan Erçetin’in albümlerinde yer alır ve birer şarkıya eşlik eder. O dönemde ana akımdan alabildiğine dışlanan rap müziğin popun içine girmesi hiç alışık olmadığımız bir şeydir. Rap ve popun flörtü 2007 yılında Ceza ve Sezen Aksu iş birliğiyle ortaya çıkan “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” şarkısıyla taçlanacaktır.