03.10.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
CEYDA ULUKAYA - Artık kişisel sağlığımız kadar önemsememiz gereken bir konu daha var, o da gerçek anlamda evimiz olan gezegenin sağlığı. El birliğiyle sağlığını bozduğumuz gezegeni nasıl iyileştireceğiz? Yanıt, ekolojik okuryazarlık eğitimlerinde saklı
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün son araştırmasına göre, 1970’ten bu yana hava koşulları kaynaklı afetlerin sayısı 5 kat arttı. Aşırı hava koşullarının neden olduğu 11 binden fazla afet, 2 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu devasa rakamlar, iklim krizinin etkilerini tüm dünya olarak gündelik hayatımızda her geçen gün daha fazla gördüğümüz bugünlerde artan kaygımızı haklı çıkarıyor.
Eko-anksiyete olarak da anılan ve iklim felaketi karşısında duyulan kronik kaygı olarak adlandırılan bu olgu, Türkiye’de de kısa süre önce dehşet içinde tanık olduğumuz seller ve orman yangınlarıyla birlikte hissedilir derecede arttı. Kısacası artık hepimiz farkındayız ve gelecek adına kaygılıyız; peki ne yapacak, nereden başlayacağız? Ekolojik okuryazarlık, dünyanın limitleriyle karşı karşıya olduğumuz gerçeği dikkate alındığında insanların neyi, nasıl öğrenmesi gerektiği sorusuna cevaben 90’lı yıllarda ortaya çıkan bir kavram. Bu yaklaşımın Türkiye’deki ilk örneği, Darüşşafaka Ortaokulu’nda bu ay itibarıyla başlayacağı duyurulan iklim ve çevre eğitimi oldu. Ancak karşı karşıya olduğumuz iklim krizi, ekolojik okuryazarlığın yalnızca Z kuşağı için değil, tüm kuşakları kapsayan yaşam boyu eğitim olarak tasarlanması için acil bir çağrı niteliğinde. Eğitim Reformu Girişimi koordinatörlerinden iklim eğitimi uzmanı Burcu Meltem Arık, “‘Eko’ Yunanca ‘oikos’ yani ev, ‘-lojik’ ise ‘logos’ yani kural demektir. ‘Ekolojik’ için evin yani gezegenimizin kuralı diyebiliriz. Okuryazarlığı da okur ve yazar olarak ayırırız. Okumanın yani bilmenin ötesine geçip yazmak yani eyleme geçirmek gerekir. Oysa uzun bir süredir bazı insanların kurduğu ve tüm insanları etkileyen sistemler evin kurallarını dikkate almıyor. Bugün karşı karşıya olduğumuz ve yaşamı doğrudan tehdit eden sorunlara karşı alınabilecek en temel önlemlerden biri de evin kurallarını herkesin öğrenmesi ve öğrenmekle kalmayıp buna göre yaşamayı tercih etmesi. Ekolojik okuryazarlık tam da bunu anlatıyor. Bebeklikten mezara kadar giden bir süreçten bahsediyoruz” diyor.
Ekolojik okuryazarlık için dünyada olduğu gibi Türkiye’de de başvurulabilecek adresler mevcut. 3 Ekim Dünya Habitat Günü vesilesiyle, alanında uzman sivil toplum kuruluşları tarafından farklı başlıklarda, her yaş grubuna, hatta kurumlara yönelik düzenlenebilen bu eğitimlerin içeriğini kurumların temsilcilerinden dinledik.
Seçimlerimizi etkiliyor
ÇEKÜL Vakfı (Dr. Deniz Dinçel, Eğitim Koordinatörü)
ÇEKÜL Vakfı’nın, her yaş grubundan öğrencilere, farklı kademelerden öğretmenlere ve kurum çalışanlarına yönelik ekolojik okuryazarlık kapsamında gerçekleştirdiği birçok eğitim var. “Doğadan Gelen İlham: Biyomimikri”, “Geri Dönüşü Var mı?”, “Gezegenin Eşikleri ve İklim Değişikliği” bu çerçevede verdiğimiz eğitimlerden birkaçı. Yaş grubuna göre kazandırmayı hedeflediğimiz bilgi ve beceriler değişiyor. Okul öncesi ve ilkokul gruplarıyla çalışırken çocukların doğayı tanıması ve onu bir oyun arkadaşı olarak görmesini amaçlarken, ortaokul-lise öğrencileri ve yetişkinlerle eğitimlerde küresel olarak yaşadığımız ekolojik sorunların günlük yaşamda yaptığımız seçimlerle ilişkisi konularında farkındalık yaratma hedefi öne çıkıyor. Program içerikleri ÇEKÜL Vakfı’nda çalışan alanında uzman eğitimciler tarafından hazırlanıyor. Yılın her dönemi düzenlediğimiz bu eğitimleri salgından bu yana çevrimiçi uyguluyoruz. Öğrenci atölyelerimiz için öğretmenler bizimle iletişime geçiyor ve birlikte ders programlarına uygun zamanı belirleyerek atölye yapıyoruz. Devlet okullarıyla yaptığımız tüm eğitimler ücretsiz. Özel okullarla yaptığımız çalışmalarda ise eğitimde fırsat eşitliğini sağlayabilmek adına bağış kabul ediyoruz. Detaylar için: https://www.cekulvakfi.org.tr/proje/cekul-bilgi-agaci
Doğa rehberleri yetişiyor
Doğa Koruma Merkezi - (Tuğba Can, Doğa Eğitimi Uzmanı)
Doğa Koruma Merkezi (DKM) olarak okul öncesi gruplardan yetişkin gruplarına, hatta karar vericilere geniş bir yelpazede ekolojik okuryazarlık alanında eğitimler veriyoruz. Temel ekoloji konuları, biyolojik çeşitlilik yaşadığımız ekolojik sorunlar eğitimlerin içeriğini oluşturabiliyor. Bu eğitimlerde bilgi aktarımının yanı sıra beceri edinmeyi sağlayacak bütüncül bir yaklaşıma önem veriyoruz. Eğitimleri DKM’nin uzmanları, doğa rehberleri ve akademisyenler veriyor. Eğitim talebi ise ağırlıklı olarak gençler ve eğitimcilerden geliyor. Bugüne dek verdiğimiz eğitimler, her katılımcının kendi yakın çevresinde değişim yaratmada öncü olduğunu bize gösterdi. ODTÜ’de başlattığımız üniversite öğrencilerine yönelik doğa rehberliği eğitimlerini tüm üniversitelere yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Yakın zamanda hayata geçireceğimiz Doğaya Bağlan projesiyle de ekolojik okuryazarlığın gelişmesini sağlayacak bir platform oluşturmayı planlıyoruz. Detaylar www.dkm.org.tr adresinde.
Tüm yetişkinlere açık eğitim Yuva Derneği (Erdem Vardar, Kurucu Direktör)
2013’ten bu yana ekolojik sürdürülebilirlik ve iklim konulu ekolojik okuryazarlık eğitimlerimiz kapsamında çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yönelik eğitimler, eğitmen eğitimleri ve tematik atölyeler düzenliyoruz. Bu eğitimlerde dünyanın iklim sistemi ve doğanın döngüleri, biyolojik çeşitliliğin önemi ve tehdit eden faktörler, iklim değişikliğinin nedenleri ve sonuçları, insanların doğal sistemlerle uyum içinde yaşayabilmesini sağlayacak çevre dostu yaşam pratikleri ele alınıyor. Eğitimlerimiz, eğitmen eğitimlerimizi başarıyla tamamlamış olan gönüllü eğitmenlerimiz tarafından veriliyor. Eğitimlerde kazandırmayı hedeflediğimiz becerilerse temel ekolojik okuryazarlık becerileri. Ekolojik okuryazar bireyleri tüm canlıların birbirine bağımlılığının farkında olan, yeryüzündeki her türlü kaynak kullanımında neden ve sonuç ilişkisini kurabilen, çeşitliliğe değer veren, yaşadığı yerde tüm canlıların eşit şekilde var olmasını gözeten ve buna göre yaşamlarını düzenleyebilen kişiler olarak tanımlayabiliriz. Pandemi nedeniyle eğitimlerimizi geçen yıldan beri online olarak yürütüyoruz. İki güne yayılan 7 saatlik eğitimlerimiz ücretsiz ve tüm yetişkinlere açık. Başvuru için: www.yuva.org.tr/egitim-duyurulari/