13.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Geçen hafta sonu Çindeydim. İki gün Pekinde, iki gün Şanghayda kaldım. Her iki şehirde de gökdelenler arasında çok katlı caddeleri aşarak yaya dolaşmaya imkan yok. Nereye gidilecekse otomobille gidilebiliyor. Nereye gideceğini bilmeyenin sağa sola bakarak dükkan ve lokanta bulması imkansız.Bir akşamın geç saatinde NTVnin diplomasi muhabiri Cansu Çamlıbel ile Pekinde, ünlü Tiananmen Meydanının yakınındaki Oriental Plaza ismindeki yeni alışveriş merkezini dolaştık. Ankaranın Karumu, İstanbulun Akmerkezi gibi bir alışveriş merkezi ama koridorları yüzlerce metre değil de kilometreyle uzuyor. Bir ucundan öbür ucuna kadar yürümek imkansız.Vakit geç olmuştu. Yakında yemek yenebilecek bir Çin lokantası aradık. Saat 21.00i geçiyordu. Lokantalarda servis bitmiş... Plazanın kapısının dibindeki bir lokanta dikkatimizi çekti. Baktık ki, 21.30 olduğu için plaza kapanıyor. Ama lokantanın kapısı plazanın kapısının hemen yanında.Crystal Jade Palace Restaurant yazılı kapıdan girdik. Uzun koridorlar. Yukarıdan aşağıya sarkan kristaller. Koridorlara açılan kapılar... Çin lokantalarında bir ana yemek salonu var. Bir de küçük odalar. Çinliler bu küçük odalarda (isterseniz loca deyin) başkalarından uzak yemek yemeyi seviyor. Ana salona ulaştık. Kapıdaki görevli "Geç kaldınız... Saat 22.00de mutfak kapanıyor. Hemen sipariş verirseniz, bir şeyler yiyebilirsiniz" dedi.Ana salonunun tavanı ayna kaplıydı. Tavandan aşağıya kristal avizeler sallandırılmıştı. Tepeden aşağıya ışık yağıyordu. Salonda az sayıda müşteri kalmıştı. Servis elemanlarının kılığı kıyafeti, davranışı düzgün, masamız örtüsü, çatalı, tabağı ile lüks lokanta ölçüsündeydi.Zengin şarap mönüsünden bir şişe Fransız şarabı ısmarladık. "Pekin ördeği var mı?" diye sordum. "Bu saatte Pekin ördeği olmaz" dediler. Yeşil biberli sığır eti, ekşi soslu karides, Çin böreği, sebzeli Çin makarnası ısmarladık. Zaten gecenin geç saati olmuştu. Masaya getirilenlerin lezzeti ağız tadımıza uygundu. Servis güzeldi. Şarap güzeldi. Cansu hanımın dostluğu güzeldi... Lokantadan memnun kaldık. Baktık ki diğer misafirler salondan ayrılıyor, 22.30 dolayında biz de lokantayı terk ettik. İki kişi için ödediğimiz fatura 50 dolar (65 YTL) dolayındaydı. Biz eskiden Çin yemeği nedir bilir miydik? Çin yemeği, önce Batı ülkelerinde moda oldu. Çin lokantaları açıldı. Oralarda tattık. Sonra bu moda Türkiyeye sıçradı. İstanbulda Dragon ismiyle bir Çin lokantası açıldı. Bu lokanta çıtır Çin ördeği kızartmaya başladı. Sebzeli tavuk eti ve kuzu eti yaptı. Biz de bu tada alıştık. Şanghayda ilk gecemizde, otelde yemeyelim dedik. Bize yardımcı olan ve bizimle birlikte lokantaya gelecek olan Çinli dostumuz, sağa-sola telefon etti. Saat 21.00i geçiyordu. Çinli dostumuzun zorlandığını görünce, "Bizi yakındaki bir Çin lokantasına götür. Uzağa gitmeyelim" dedik.Otelin hemen yanındaki sokakta yer alan Bi Geng Tang diye bir Çin lokantasına gittik. Burası örtüsüz masalarıyla, renkli dekoruyla gençlere hitap eden bir lokantaydı. İçi cıvıl cıvıldı. Alkollü içki olarak sadece bira servisi vardı. Mönüde yemeklerin hepsinin resimleri basılmış ve de İngilizce isimleri yazılmıştı ama gene de neyin ne olduğunu anlayamadık.Ben Pekin ördeği istedim. Çinli dostumuz beğeneceğimizi sandığı yemekleri ısmarladı. Masanın üzeri donatıldı. Ördeği derisi ve kemiğiyle kibrit kutusu boyunda parçalayıp tabağa dizmişler. Çiğneyemedim. Diğer böcekleri yiyemedim. Doğrusu masanın üzerindekilerin ne olduğunu bile anlayamadım. Biraz ondan, biraz bundan tadayım derken midem yanmaya başladı. Kötü bir deneyim oldu.Çinden ayrılmadan, Şanghay yakınındaki Quing Pu antik kentini gezdik. Bu kentin özelliği Venedik benzeri kanalları, kanaldaki gondollar, dar sokakları ve de lokantalarıydı.Venedikte kanalların üzerindeki hemen her taş köprünün dibinde, penceresinden kanalın görüldüğü lokantalar vardır. Aynısı Quing Puda da var...Öğle yemeğini bu kentte yedik. Daha doğrusu öğle yemeği için masaya oturduk da, hiçbir şey yiyemeden kalktık.Uzun hikayenin sonu... Çinde doğru dürüst bir Çin yemeği yemek nasip olmadı. İstanbulda bizim Kıbrıslıların işlettiği Dragon lokantasına gideceğim. Doğru dürüst Çin yemeği yiyeceğim. Size de yediklerimi ve gördüklerimi yazacağım.