18.07.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
MERİÇ KÖYATASI merickoyatasi@hotmail.com
Gazetelerin tatil ve magazin sayfalarında yoğun bir şekilde Çeşme haberleri yer alıyor. Cemiyet hayatının önde gelen isimleri ile ikoncanlar Çeşme gecelerinde boy gösteriyor. Şık mekanlardaki canlı müzikli eğlenceler ve her akşam birbirinden farklı yerde konserler, Çeşme’nin gece hayatını renklendiriyor. Çeşme’de gece hayatında neler oluyor, nerelerde hangi tür canlı müzik yapılıyor konusunda rehber yazmaya kalksam, bu sayfa yetmez. Ben sadece Çeşme’deki dört marinanın gece hayatını ve canlı müzikleri aktaracağım.
Çeşme, bu yıl çok şık bir marinaya kavuştu: Camper Nicolsons IC Marina.
400 tekne kapasiteli marina, açılışı henüz bir ay bile olmadan denizde yüzde 40 doluluğu yakalamış. Marinanın sosyal tesisleri ve alışveriş merkezi ise Çeşme’nin merkezine büyük canlılık getirmiş. Alışveriş merkezini günde 10 bin kişinin dolaştığı söyleniyor. Marinanın restoranlar ve kafeler bölümü ise Çeşme’nin gece ve eğlence hayatına renk katıyor. Babylon Monk restoranda her gece, blues ve caz ağırlıklı canlı müzik yapılıyor. Marinanın içindeki lokantalarda ise kumrudan dünya mutfaklarının örneklerine kadar geniş yeme-içme seçenekleri bulunuyor.
Altınyunus, Dalyan ve Alaçatı marinaları
Sadece Çeşme’nin değil, Türkiye’nin de en eski marinası olan Altınyunus Setur Marina’da da gece hayatı ve canlı müzik devam ediyor. Altınyunus Baküs Bar’da gitarist Atilla Demircioğlu, perşembe, cuma ve cumartesi geceleri, İzmirli ve İstanbullu hayranlarıyla buluşuyor. Altınyunus Marina’nın tekne kapasitesi ise 160.
Çeşme Belediyesi’nin işlettiği Dalyanköy Marina’nın yat bağlama kapasitesi 190. Marinanın içinde bir tesis yok ama etrafı Çeşme’nin en ünlü balık lokantaları ile çevrili. Dalyanköy’de canlı müzik yapılan yer ise Nedim Demirağ’ın işlettiği Dalyan Plaza Beach. Burada Ege-Akdeniz mutfağının leziz mezeleri eşliğinde canlı fasıl var.
Çeşme’nin en gözde bölgelerinden olan Alaçatı’da, merkezden iki kilometre uzaktaki marina, 250 tekne kapasiteli. Marina içindeki Deli Deli adlı mekanda canlı caz müziği yapılıyor. Farklı lezzetler sunan restoranlar da marina içinde yer alıyor.
Köy halkı sponsorluğunda klasik müzik konseri
Türkiye’de ilk kez bir köy halkının ve köy esnafının sponsorluğunda klasik müzik konseri düzenleniyor. Yat turizminin önemli merkezlerinden temiz deniziyle ünlenen Selimiye Köyü artık klasik müzik konserleri ile de anılacak. Emekli olduktan sonra köye yerleşen bir ailenin girişimi ile köy halkının daveti ve masrafları imece usulü bölüşmesi sonucunda yapılacak etkinlikte, Almanya’nın önemli oda orkestralarından Berlin Sekizlisi 27 ve 29 Temmuz tarihlerinde Selimiye Köyü’nde konser verecek.
Haldun Sevel: “Merhaba Denizci”
Ustura Kemal çizgi roman kahramanının yaratıcısı denizci, ressam ve yazar Haldun Sevel’in Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir anısına yazdığı “Merhaba Denizci”, bizleri Ege’nin muhteşem güzelliklerine, antik tanrılara götürüyor. Halikarnas balıkçısı için “O bacası ve binası olmayan bir üniversitedir” tanımlaması yapan Haldun Sevel, kitabında çeşitli başlıklar altında Cevat Şakir’in düşünce sistemini ve bu denizlerde yaşamış deniz insanlarının öykülerini anlatıyor.
184 sayfalık kitap www.netkitap.com adresinden
temin edilebilir.
Denizciler ne dinler?
Gracias a la Vida şarkısı denizcilerin milli marşıdır
Herkesin müzik zevki farklı da olsa, amatör denizcilerin buluştukları ortak noktalar var. İçinde birkaç kişinin yaşadığı tekneler, sakin bir koya gittiklerinde, yanındaki tekneyi rahatsız etmeyecek seviyede sesini açar. Dinledikleri müzik de genellikle aynı türdür. Akşamüstü saatlerinde Karayip bölgesinin müziği, İtalya, Fransa ve İspanya’dan Akdeniz ezgileri, ilerleyen saatlerde ise klasik müzik tercih edilir. Güvertede kurulan sofranın durumuna göre, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, gibi dev sanatçıların söylediği Türk Sanat Müziği eserleri, Ege ezgileri ve Yunan müziği dinlenir.
Latin Amerikalı sanatçı Mercedes Sosa’nın söylediği Gracias a la Vida ise neredeyse denizcilerin milli marşıdır. “Hayata teşekkür ederim” anlamına gelen bu şarkı ile birlikte tüm denizciler, ellerindeki kadehle hem yaşam için şükür ve dua ederler hem de geceye başlarlar. Hele bir de ıssız bir koyda demirliyken mehtap dolunayda ise bu ritüelin güzelliğini anlatmak çok zordur.
KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Ege’den kuartet
Klasik müzik terimleri içinde yer alan kuartetten esinlenerek, bu yaz sıcaklarında güzel bir Ege otları çeşitlemesi yapabiliriz. Sığacık Liman Restoran’da yapılan dört otlu bu sunumu çok sevdim. Tarifini sizlerle paylaşıyorum. Taze börülce, deniz börülcesi, turp otu ve brokoli yıkanır, ayıklanır. Bu dört sebze de ayrı ayrı pişirilir. Ege otu pişirmenin püf noktası şudur: Kaynayan suya ayıklanmış otlar atılır. Tencerenin ağzı kapanmaz. Otlar yumuşayınca suyu süzülür. Böylece hem otun kendisi hem de rengi canlı ve diri kalır. Zeytinyağı limon ve bol sarmısaklı sos hazırlanır.