Bunlar da İstanbul’un diğer parkları

Park kelimesi; insanların kentin keşmekeşinden kaçıp sığındığı, bir süreliğine de olsa ruhunu arındığırdığı, ailesiyle birlikte mini bir doğa içinde de olsa iyi vakit geçirdiği yer anlamını kaybedip bir direnişin, çatışmanın sembolü oldu. Ancak Gezi Parkı’na da selam çakıp İstanbul’un diğer güzel parklarını da unutmamak
ve değerlendirmek lazım. İşte İstanbul’un ister tek başına, ister sevgiliyle, ister ailece gidilip de huzur bulunacak en güzel parklarından seçtiklerimiz...

Göztepe 60. Yıl Parkı

Şehrin en güzel parklarından

Bir uçta deniz ve sahil yolu, bir uçta Türkiye’nin en güzel yerlerinden Bağdat Caddesi, ortasında ise rengarenk ağaçları, rengarenk çiçekleri, farklı çocuk oyun alanları, akvaryumları, havuzlarıyla Göztepe Parkı.

Bu yıl yenilenen, 97 dönümlük alana kurulu Göztepe Parkı şehrin en güzel parklarından. Bağdat Caddesi üzerinde olmasından dolayı da ana girişinin neredeyse hemen karşısına düşen kahvecilerden kahvenizi, restoranlardan sandviçlerinizi alıp gidebiliyorsunuz.
Parkın kuzey kısmı Barok bahçe olarak tasarlanmış. Bahçede budama sanatı ile şimşir bitkilerine değişik şekiller verilmiş. Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyan Barok bahçede ayrıca bir “duvar bahçe” bulunuyor. Bu bahçenin özelliği bitkilerin yatay olarak kullanılması. Bu şekilde oluşturulan kompozisyon parkın görüntüsüne zarar vereceği düşünülen alanları kapatmayı sağlıyor.
Parkın güney girişinde ise 8 bin 600 metrekarelik, içinde 117 çeşit gül yetiştirilen bir gül bahçesi bulunuyor. Gül bahçesinin kenarlarında yer alan küçük kamelyalarda oturup sessizliğin tadını gül kokuları arasında çıkarabilirsiniz. Dilerseniz, parkın içinde bulunan satış noktasından hoşunuza giden gül çeşitlerinden ve parkta yetiştirilen diğer bitki türlerinden satın alabiliyorsunuz.

Saat başı serinlik
Bu parkta en ilgi çeken şey “kuru havuz”. Granit döşemeli, oval bir alanda, zemine yerleştirilmiş olan fıskiyelerin bulunduğu kuru havuz, sabah 10.00’dan akşam 20.00’ye kadar açık. Fıskiyeler saat başı çalıştırılıyor ve müzik eşliğinde su gösterileri başlıyor. Akşamları bu gösteriye renkli ışıklar da dahil oluyor. Bu alana gittiğinizde saat başlarına doğru anne-babasının kucağında, mayosunu giymiş,
suyun açılmasını bekleyen onlarca çocuk görebilirsiniz. Sadece çocuklar değil havlularını kapıp gelen büyükler de serinleme bahanesiyle bu su oyununa katılıyorlar.
Parkın iç kısmında biyolojik bir de gölet var. Buranın özelliği hiçbir kimyasal madde gerektirmeden, tamamen suyun içinde bulunan bakterilerle kendi kendini temizleyebilmesi. Gölet, parka gelen kuşlara ve çocukların oldukça ilgisini çeken iki siyah kuğuya ev sahipliği yapıyor. Diğer “sulu alan” ise kuzey kapısından girdiğinizde karşınıza çıkan silindir şeklindeki iki akvaryum.

Dört farklı oyun alanı var
Çocuklarıyla iyi vakit geçirmek isteyen aileler için elverişli bir park Göztepe Parkı. Klasik oyun parkı anlayışına farklı bir tarz getirilerek çocuklar için dört farklı oyun alanı oluşturulmuş. Bu dört alandan ilkinde teknoloji temalı, sesli oyunların oynanabileceği bir bölüm mevcut. Çocuklar alan içinde yer alan elektronik örümceğin yanan ışıklarını takip ederek oyunlar oynayabiliyorlar. İkinci bir oyun alanı; “action fly” yani “teleferik”. Çocuklar burada kurulan platformda tepeden asılı ufak bir tabureye oturarak döne döne aşağıya kayıyorlar. Üçüncü alanda ise kaydırakların, salıncakların, trambolinlerin, kübik tırmanma parkurunun, Boğaz Köprüsü, Galata Kulesi gibi İstanbul temalı detayların yer aldığı bir park var. Dördüncü oyun alanında ise kuma monte edilerek karaya vurmuş görünümü verilen bir gemi iskeleti bulunuyor.
Aletli jimnastik alanı pek çok parkta olduğu gibi burada da var. Ancak burayı diğer parklardakinden farklı kılan “engelliler için özel jimnastik aletlerinin” de eklenmiş olması. Çocuk oyun alanlarında da engelli küçükler için tekerlekli sandalye ile kullanılabilecek aletler unutulmamış. Parkta ayrıca uzunca bir yürüyüş parkuru var. Tenis oynamak isteyenler için ise parkın hemen bitişiğinde bulunan Spor A.Ş. ile anlaşılarak tenis kortları kullanıma açılmış. Bu arada Göztepe Parkı’nın hemen yanında çocuklar için minik arabaların olduğu bir trafik parkı bulunuyor.

Özellikle hafta sonları, çoluk çocuk herkesin mayoları ya da elbiseleriyle fıskiyeler arasında adeta yıkanarak eğlendiğini görmek mümkün Göztepe Parkı’nda.

Yoğurtçu Parkı

Direnişçilerin buluşma noktası

Muhtemelen, Yoğurtçu Parkı denilince akla ilk gelen Fenerbahçeli eski futbolcular Lefter Küçükandonyadis ile Alex de Souza ve ünlü tasavvuf şairi Yunus Emre’nin sembol haline gelen heykelleri oluyor. Oysa Yoğurtçu Parkı’nın özellikleri bunlarla bitmiyor. Kadıköy Osmanağa’da, Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nun alt tarafında yer alan park 30 bin metrekare. Parkın girişinde orta büyüklükte, kaya görünümlü taşlardan yapılmış bir süs havuzu bulunuyor. Havuzun hemen ilerisinde yiyecek ve içeceklerin satıldığı, kapalı-açık oturma alanı bulunan bir kafeterya var. Anadolu Yakası’ndaki Gezi Parkı direnişçilerinin buluşma noktalarından biri olan Yoğurtçu Parkı’nda her pazar, 14.00’ten 19.30’a kadar Çapulcu Pazarı kuruluyor.
Bu pazarda insanların kullanmadıkları fakat başkalarının ihtiyacını giderebilecek eşyaları makul fiyatlara satıyorlar.

Elektronik örümcek çok ilgi görüyor
Park içinde hem yürüyüş yolu hem de koşu parkuru bulunuyor. Parkın bir kısmı Kurbağalıdere ile komşu. İster çimlerde ayaklarınızı uzatıp kitap okuyabilirsiniz, ister Yunus Emre’nin heykelinin ve birkaç şiirinin yazılı olduğu alanın hemen etrafında, ağaçlar altındaki oval oturma gruplarında dinlenebilirsiniz.
Parkın iç kısmında çocukların eğlenceli vakit geçirebileceği bir oyun alanı bulunuyor. Oyun alanının
tam ortasında kaydıraklı, salıncaklı bir “klasik çocuk parkı” da var. Hemen yanında ise çocukların severek oynadığı ışıklı oyuncak “elektronik örümcek” ve tırmanma parkuru ile dört kişi binilebilen sepet salıncak var. Oyun alanının zemini yumuşak maddeyle kaplı.

Küçükbaş hayvan kümesi
Yoğurtçu Parkı’nda sporla uğraşanlar da unutulmamış. Tam ortada büyük bir basketbol sahası var.
Moda Sahili yönünde parkın sonuna yaklaştığınızda iki büyük saha daha bulunuyor. Bunlardan biri tenis kortu, diğeri ise squash yani duvar topu kortu. Sahalar tamamen ücretsiz ve günün her saati kullanıma açık.
Bir parka gittiğinizde karşınıza mutlaka kedi, köpek, kuş çıkar. Yoğurtçu Parkı’nda bunlara ek olarak ufak bir küçükbaş hayvan kümesi oluşturulmuş. Yedi-sekiz adet kafesten oluşan kümesler içinde horozlar, tavuklar, ördekler, civcivler bulunuyor. Bu sayede çocuklarınıza hayvan sevgisini aşılama imkanını bulabilirsiniz.

Florya ve Yeşilköy Sahil Parkı

Küçük bir tatil yöresi gibi

Yeşilköy Sahil Parkı oldukça geniş bir alana yayıldığı için hemen yanında yer alan Florya Sahil Parkı’yla birlikte düşünülebilir. Yani Yeşilköy Parkı, Florya Parkı’nın devamı diyebiliriz. En büyük özelliği içinde bir plajın olması. Parkın alt kısmı belediye tarafından şezlongların, şemsiyelerin ve kafe-restoran tarzı bir işletmenin bulunduğu küçük tatil yöresine dönüştürülmüş. Plaj da deniz de oldukça temiz ve cankurtaranlar hazır bekliyor.
Parkın 1.584 metrekaresi sadece yürüyüş parkuruna ayrılmış. Çocukların oynaması için dört çocuk oyun alanı yapılmış. Hepsinde kaydıraklar, tırmanma alanları, salıncaklardan oluşan klasik eğlence aletleri yer alıyor. Parkın iki noktasında jimnastik aletleri bulunuyor. Ayrıca kumsal tarafındaki kafe-restoran dışında yine parkın içinde de yemek yiyebileceğiniz özel işletmeler.

Çocuklar trafik kurallarını öğreniyorlar
Florya Sahil Parkı, 102.056 metrekare. Parkın içinde havuzlu bahçe, kır bahçesi, kafeterya, bahçe büfe, eğlence durağı ve bir restoran bulunuyor. Büyük ağaçların hepsinin altında değişik şekillerde konumlandırılmış banklar bulunuyor ve oturduğunuz her yerden denizi seyredebiliyorsunuz. Ortada büyükçe bir alan çocuklara trafik eğitimi ve bilincini aşılamak için hazırlanmış. “Eğlence Durağı” adlı bu parkurda trafik ışıkları, yaya lambaları, levhalar, şeritler, kısaca trafikte olan ne varsa bire bir uygulanmış. Çocuklar burada bisikletleriyle turlayarak hem eğleniyor hem de trafik kurallarını öğreniyorlar. Parkurun hemen yanında, zemine kurulmuş zeka oyunları bulunuyor. Yere çizilen renkli tablolarda çocuklar sayı saymayı seksek oynarak öğreniyor, alfabeyi renklerle tamamlıyor ve satranç oynayabiliyor.

Yiyecek ve içecekle çimlere yayılmak hoş karşılanmıyor
Sporseverler için parkta üç adet aletli jimnastik alanı, iki basketbol sahası ve iki tenis kortu yapılmış. Günün her saati ücretsiz olarak bu alanları kullanabilirsiniz. Bir şeyler satın almak, yemek isterseniz parkta hem bir restoran-kafe hem de bir Bahçe Büfe bulunuyor. Her ikisi de deniz manzarası görecek şekilde konumlandırılmış.
Şunu belirtmekte fayda var; bu parkta elinize yiyeceğinizi, içeceğinizi alıp çimlere yayılmak yasak olduğundan pek hoş karşılanmıyor. Bilginize...

Bahçeşehir Parkı

Şehirden uzaklaşmak isteyenler için...

Bahçeşehir Parkı her ne kadar İstanbul’a bağlı bir semtte bulunsa da aslında biraz İstanbul’un dışında kalıyor. Park Beylikdüzü, Silivri taraflarına yakın oturanların rahatlıkla ulaşabileceği, Anadolu yakasından geçmek isteyenlerin ise yola 1-2 saatlerini feda ederek ulaşabilecekleri bir yerde. Parkta oldukça büyük bir göl bulunuyor. Göl neredeyse parkın tamamını kapladığından, bazı yerlerde geçişler tahtadan yapılmış küçük köprülerle gölün üzerinden sağlanıyor. Ayrıca gölün içinde onlarca büyüklü küçüklü su kaplumbağası, yer yer suda yüzen yer yer gölün kenarındaki ağaçların altında birbirini kovalayan bir sürü ördek ve kaz görebiliyorsunuz. Gölün etrafında salkım salkım suya değen bitkiler, sarmaşıklı kamelyalar ve geçitler, rengarenk çiçekler var. Doğanın güzelliklerini görüyorsunuz.

Masal kahramanları burada
Parkın alt ve üstte iki girişi var. Her iki yerde de araçla gelenler için ufak bir otopark mevcut. Alt girişte bir AVM, üst girişte ise küçük bir süpermarket ve brandalı minik kamelyalarla kurulmuş bir çay bahçesi bulunuyor. Üst kapıdan girince büyük hayvan figürleriyle yapılmış kaydırakların, salıncakların, gemi şeklinde kocaman bir tırmanma, oynama alanının olduğu; Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ile Şirinler gibi masal-çizgi film kahramanlarının orta boylu heykellerinin de yer aldığı bir çocuk oyun alanı sizi karşılıyor. Hemen ileride göl kıyısında bir balık restoranı var.
Oldukça uzun yürüyüş ve koşu parkurlarının çevresine banklar, tahta kamelyalar, minik oturma grupları yerleştirilmiş ve oturduğunuz her yerden gölü seyredebiliyorsunuz. Parkı gezerken kaykayı ve pateniyle gelen gençler, gölün kıyısında hayvanlara yem atanlar, büyük ağaçların gölgesinde uzanıp gölü seyredenler karşınıza en sık çıkacak görüntülerden birkaçı...

Maçka Parkı

Demokrasi ve sanat parkı iç içe

Valikonağı’nı Maçka ile bağlayan ve iki cadde arası geçiş görevi de gören Maçka Parkı iki kısımdan oluşuyor: Demokrasi Parkı ve Sanat Parkı. Parkın alanı yaklaşık
220 bin metrekare. Sanat Parkı kısmında Valikonağı’ndan girince büyük bir Atatürk heykeli ile onun karşısında bulunan pek çok Türk büyüğüne ait büstler ve bir süs havuzu bulunuyor. Büstlerin olduğu alandan aşağıya merdivenler iniyor. Merdivenin orta kısmına geldiğinizde klasik bir çocuk oyun parkı görüyorsunuz. Parkın hemen bitişiğinde ufak bir kafeterya bulunuyor.

Kimsesiz kedilere sahip çıkılıyor
Oyun alanının tam karşısına baktığınızda evcil hayvanlara ayrılmış bir mekan görüyorsunuz. Sahipsiz kedilerin hepsi burada belediye tarafından beslenip bakılıyor. Ayrıca parkın belirli yerlerine koyulan “yem odakları”na hayvanseverler yem getirip bırakabiliyor. Bu sayede hem hayvanlar yuvasız kalmıyor hem de parka gelen çocuklar kedilerle oynuyor.
Merdivenlerin sonuna geldiğinizde ufak bir kafenin
ve bankların olduğu ağaçlıklı bir alana çıkıyorsunuz. Zübeyde Hanım anıtı, sanatsal heykeller ve kayalar üzerine yazılmış ünlü düşünürlerin sözlerinin bulunduğu bu alan, aynı zamanda açık toplantı salonu olarak da kullanılıyor. Parkı Demokrasi Parkı kısmına bağlayan çıkışta ise sizi Zapata, Dimitri Cantemir gibi ünlü liderlerin büstleri uğurluyor.
Sanat Parkı’nın karşısında Demokrasi Parkı bulunuyor. Burada bir kafe ve spor yapmanıza imkan sunan jimnastik aletleri var. Parkın tamamında yürüyebileceğiniz bir yürüyüş parkurunun yanısıra, iki adet çocuk parkı da mevcut. Ayrıca parkın aşağısına doğru indiğinizde büyük, katlı bir süs havuzu ve çimler arasında yürümeyi sağlayan
taş yollar da bulunuyor.

Kadıköy Özgürlük Parkı

Sanatçılara ve gazetecilere “özgürlük”

Parka girdiğinizde sizi, parkın adını temsil eden bir heykel karşılıyor: İki el üzerine konmuş güvercin heykeli. Parkta ayrıca Abidin Dino, Oktay Akbal gibi sanatçı ve gazetecilerin heykellerinden oluşan bir de heykel alanı var.

Yazın piknik yapın kışın buz pateni
Yaz aylarında pek çok oyuna ev sahipliği yapan açıkhava tiyatrosu da Özgürlük Parkı’nı diğer parklardan ayrı kılan bir özellik. Parkta ilerlediğinizde bir süs havuzu ile üzerinden küçük tahta köprülerle geçişlerin sağlandığı yapay bir gölet görüyorsunuz. Park içinde yürüyüş ve koşu parkuru da var.
Ağaçlık bölgenin yoğun olduğu kısım kamelyalara, banklara ayrılmış. Diğer bir bölge ise piknik masalarıyla mesire alanı haline getirilmiş. Bir şeyler yemek-içmek isteyen ziyaretçiler içinse hem kış bahçesi hem açık alanı olan bir kafeterya havuzun hemen yanında. Çocuklara parkta kısa bir gezinti yaptıran oyuncak tren de bu parkın artılarından. Çocuklar için yapılan klasik tarzdaki oyun parkına ek olarak trambolin ve kale görünümü verilmiş bir de kaydırak eklenmiş. Spor yapmak isteyenler için basketbol, voleybol, tenis
ve futbol sahaları da var. Ayrıca park içinde kış aylarında saat 09.00-18.00 arasında kullanılabilen ve derslerin verildiği bir de buz pateni sahası bulunuyor.

Bu parklara da mutlaka bir uğrayın

İstanbul’un neredeyse her semtinde irili ufaklı parklar var. İşte onlardan birkaçı daha...

Yeşilköy Rönepark
Yeşilköy sahiline yakın bir mesafede yer alan parkta; klasik çocuk parkı, deniz manzaralı çay bahçesi, gözleme evi ve aletli jimnastik alanı dışında bir suni gölet ve kış bahçesi de bulunuyor. Bu parkta ayrıca içinde ördek, tavuk, civciv, horoz, tavus kuşunun olduğu bir kümes bulunuyor.

Fenerbahçe Parkı
İstanbul’un en eski ve en büyük parklarından. Fenarbahçe’de, deniz kıyısında. Ağaçların altına gizlenmiş bankları, deniz manzaralı tahta masaları, artık Fenarbahçe’nin klasiklerinden biri haline gelmiş Romantikası ve tam denizin dibindeki minik kafesiyle Kadıköylülerin yıllardır hafta sonları için tercih ettikleri bir yer. Kendine ait bir otoparkı da olan parkta yaz sıcağında “serin serin” yürüyüş yapmak yanında kendi yiyeceklerinizi götürerek ya da girişteki büfeden istediklerinizi alarak odun masalarda oturup bir şeyler yemek de çok zevkli. Civarda oturanlar kahvaltı ve akşamüstü çayı için de buraya gidiyorlar. Çocuklar için oyun bahçesi biraz “zayıf” olsa da minikler zaten artık parkın maskotları haline gelmiş ördekler ve kazlar peşinde koşmayı tercih ediyorlar.

Bakırköy Aytekin Kotil Parkı
Bakırköy sahilindeki parkta yürüyüş parkuru, beş adet çocuk oyun alanı, üç adet aletli spor alanı, iki futbol sahası ve sahil boyunca oturabilecek banklar mevcut.

Pendik Sahil Parkı
145 bin metrekarelik alanda bulunan Pendik Parkı’nda deniz kıyısında bir yürüyüş yolu, oturmak için kamelya alanları bulunuyor. Üç farklı çocuk parkından başka burada da aletli jimnastik alanı var.