29.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
YAVUZ HAKAN TOK / yavuzhakantok@gmail.com
93’te ilk albümüm çıkarken yapımcım bana ‘Artık plaklar satılmıyor. Yine de plak basalım mı?’ diye sordu. Sonra yıllar geçti, ‘Artık kasetler satılmıyor. Albümü sadece CD olarak basalım mı?’ dedi bir başka yapımcı. Aradan yine yıllar geçti. Geçenlerde bu yeni albüm için bu defa ‘CD’ler artık satılmıyor. Yine de CD basalım mı?’ diye sordular. Son bir CD daha basmaya karar verdik.”
Müzik sektörünün gelişen teknolojiyle bağlantılı olarak değişen dinamiklerini böyle özetliyor Kenan Doğulu. Bu üç farklı dönemin de tam ortasından geçmiş, ilk albümünü çıkaralı 25 yılı geride bırakmış biri gibi değil hiç. Ben içinde ‘90’lar geçen her soruyu sorarken acaba kıdemine fazla mı vurgu yapıyorum diye tedirgin oluyorum ama o hiç olmuyor. Günü yakalamışlığın, geçmişte takılıp kalmamışlığın rahatlığı bu. Az önce dinlediğimiz yeni albüm şarkıları ve 20’li yaşlarından bile daha ‘fit’ fiziksel görünümü de bunu gösteriyor zaten.
Yedi şarkılık yeni albümü “Vay Be”, Doğulu Productions etiketiyle geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Söz ve müzikleri ağırlıklı olarak Kenan Doğulu’nun, düzenlemelerde ise ağırlıklı olarak Ozan Doğulu’nun imzası var.
- Albümde yedi şarkı olmasının özel bir sebebi var mı?
Yedi rakamının uğruna inanıyorum, iyi geleceğini düşünüyorum. 10 ve daha fazla şarkının olduğu albümlerde her şarkıya klip çekilemiyor ama video jenerasyonu şarkıları kliplerle dinlemek istiyor artık. Ben bu albümle yedi şarkıya da klip çekeceğim sözüyle yola çıktım. Bir de son yıllarda konserlerde repertuvara yeni şarkı ekledikçe güçlük çektiğimi fark ettim. Eski ‘hit’ şarkıları söylememek de olmuyor. Bu yüzden bu albümü yedi şarkıda tutmak istedim çünkü yedisinin de yedi ayrı sosyo-ekonomik gruba, zevk yelpazesine hitap ettiğini düşünüyorum.
- Bir proje albümü “İhtimaller”i bir kenara koyarsak, uzun zamandır yeni şarkılardan oluşan bir albüm gelmemişti Kenan Doğulu cephesinden.
Bu yedi şarkı aslında benim bundan sonra yapacağım şeylerin bir habercisi. Çünkü beklemek, durmak, şarkıları biriktirmek gibi eski alışkanlıkların hepsinden vazgeçmeye niyetlendiğim bir dönemdeyim. Şarkılar çıktıkça sürekli üretme haline geçmek istiyorum. Ben eni konu bir albüm olsun diye bekledikçe gelen şarkıları çıkartamadığımı, çıkartamadıkça rahatlayamadığımı, rahatlayamadıkça sandığımın dolduğunu, doldukça taşmak üzere olduğunu gördüm. Bundan sonraki adımlarımda daha hızlı olacağım.
- Yıllardır bu işi yapanların ‘artık eskisi gibi şarkı yazamama’ sorununu yaşamadığınızı söyleyebiliriz o hâlde?
Bende ilhamla ilgili sorun yok ama otosansür son derece hâkim olmuş durumda. Otosansür de bir artistin en büyük baş belası aslında. Ya yaşadığı coğrafya, ya içinde olduğu kalabalık insanı bir şekilde kendini tutmaya itiyorsa, orada bir kangren olmaya başlıyor. İçinde yaşadığımız coğrafyanın, ülkenin içinde bulunduğu kaos ortamı, her taraftan aldığımız saldırılar hepimizi mutsuz hale getirdi. O mutsuzlukla iyi bir şeyler üretmek zaten güçleşiyor. Daha özgür davranmakta da güçlük çekiliyor. Yeni bir şey düşündüğün, yeni bir renk vermeye niyetlendiğin zaman bir sürü handikapla karşı karşıya kalabiliyorsun. Kabul görmesi, algılanması zaman alabiliyor.
“İlk günkü heyecanımla hareket ettim”
- “İhtimaller” bir caz albümüydü ve “Kenan Doğulu şarkıları artık bir klasiktir” der gibiydi. Bu albümse “Ama Kenan Doğulu şarkıları aynı zamanda günceldir de” der gibi.
Hiç çabam olmadan, gerçekten hislerime göre hareket edip yaptığım şarkılar hep daha başarılı oldular. Elimden geldiği kadar ilk günkü heyecanımla, “Tek Kürekçim Sensin Benim” diye şarkı yazan adam ne kafadaysa, o zamanki çocuk ruhumla, saflığımla, o zamanki riske girebilir halde kalma içgüdüsüyle davranmaya çalıştım. Muhakkak ki tecrübelerle bunu cilalayıp makyajlamışımdır ama genel olarak söyleyebileceğim şey, bu albüm beklenen bir pop albümü olmanın yanı sıra poptaki formülleri alaşağı edebileceğini zannettiğim küçücük detaylara da sahip bir albüm.
Tek pişmanlığı Eurovision
- ‘90’ların görüntülerinde kalmış hafif tombik, uzun saçlı, toy Kenan’la barışık mısınız?
Çok barışığım. O zamanki kilomla da, kıyafetlerimle de, o saçma demeçlerimle de... O kadar acayip, aptalca başlıklar çıkarmışlar ki o dönemki röportajlardan, gördükçe gülüyorum. Özellikle ‘90 - 2000 arası hayatımın en mutlu zamanlarıydı. Özgürdüm ve istediğimi yapıyordum. Hem çok eğleniyordum hem de sosyal medya olmadığı, magazin bugünkü duruma gelmediği için daha rahattım. Şimdi herkes her anını yaşamaksızın, yaşamaktan ödün vererek paylaşma derdine düştü. Biz dümdüzdük, samimiydik. Bugünkü gibi aman bunu, yapmasak, giymesek dediğimiz durumlar yoktu. Biz sadece yapıveriyorduk. Yapıverdiğimiz için de insanlar eğleniyordu.
- Kariyerinizde geçmişe dair pişman olduğunuz bir şey var mı?
Yok aslında. Sadece bir tek Eurovision meselesi... Üzerimde çok büyük bir baskıydı o. Emin olamadığım, kabul ettikten sonra taşımaktan, hatırlamaktan mutlu olamadığım bir anı olarak kaldı benim için. Keşke hiç katılmasaydım ya da yaptığım diğer şarkılardan biriyle katılsaydım diye hayıflandığım çok oluyor.
“Bizimki çok ilham verici bir evlilik”
- Bunca aşk şarkısı boşuna yazılmadı. Eskiden tanıdığımız Kenan çapkındı. Şimdiki Kenan ise evli.
Bizim evliliğimiz çok ilham verici bir evlilik. Kendi içimizde gün içerisinde çok fazla sanatla besleniyoruz. Sinemasıyla, modern sanatıyla, dünya müziğiyle, heykeliyle, vesairesiyle bir bütün olarak... Ben aslında bu ilham denen mevzunun evlendikten sonra da sürekli beslendiği şanslı ve belki de nadir insanlarından biri oldum. İnsanın sanatçı ruhlu, yaratıcı bir eşi olması bütün hesapları altüst edebiliyor.
Peki Kenan Doğulu ve Beren Saat günün birinde birlikte bir şarkı söylerler mi? Ya da bir filmde, dizide birlikte oynarlar mı acaba?
Ben iyi bir oyuncu değilim. Kendimi seyrederken notumu veriyorum. Daha önce “Hiç Bana Sordun mu?” diye bir dizi yapmıştım. Kısa dönem hafızam ve ezberleme yeteneğim çok zayıf. Kendi şarkı sözlerimi bile zor ezberliyorum. Senaryo ezberlemek, kamera karşısında oynamak başka kabiliyetler gerektiren işler. Çok düz bir insanım. Farklı bir karaktere bürünmekte zorlanıyorum. Yine de kapıları tamamen kapatmayı seven bir adam değilim. Projesine, rolüne göre kabul de edebilirim. Ama beraber şarkı söyleme ihtimalimiz çok yüksek. Beren’in de sesi çok güzel, müziğe kabiliyetli. Hatta çok güzel de besteleri var.